Ürümçi Katliamı, Çin'in İstanbul Başkonsolosluğu önünde protesto edildi

Çin'in Doğu Türkistan'da işlediği kanlı 5 Temmuz 2009 Ürümçi Katliamı, Çin'in İstanbul Başkonsolosluğu önünde protesto edildi.

Haber Giriş Tarihi: 05.07.2023 19:31
Haber Güncellenme Tarihi: 05.07.2023 19:31
https://www.qha.com.tr/

Çin yönetiminin işgalindeki Doğu Türkistan topraklarında zulüm ve soykırım halen devam ediyor. Doğu Türkistan'da Çin'in işlediği 5 Temmuz 2009 Ürümçi Katliamı, aradan geçen 14 yıla rağmen hafızalardaki yerini koruyor. Çin, Ürümçi Katliamı'nın yıldönümünde, Çin’in İstanbul Başkonsolosluğu önünde protesto edildi.

ADIM ADIM SOYKIRIMIN HABERCİSİ 5 TEMMUZ ÜRÜMÇİ KATLİAMI

Uluslararası Doğu Türkistan STK’lar Birliği, "5 Temmuz Ürümçi Katliamı Unutmayacağız, Unutturmayacağız" sloganıyla, 5 Temmuz Urumçi Katliamı'nın 14. yıldönümünde, Çin'in İstanbul Başkonsolosluğu önünde protesto eylemi düzenledi. Çin’in İstanbul Başkonsolosluğu yakınında gerçekleşen etkinliğe yoğun katılım sağlandı. Etkinlikte, Çin'in Doğu Türkistan'ı işgalini ve yaptığı zulümleri kınayan, devam eden soykırımın durdurulması yönünde çağrılar içeren sloganlar atıldı. Basın açıklaması metnini Uluslararası Doğu Türkistan STK'lar Birliği Başkanı Hidayet Oğuzhan okudu.

5 TEMMUZ ÜRÜMÇİ KATLİAMI BASIN AÇIKLAMASI

Birliğin basın açıklaması şu şekilde;

"Bugün biz burada işgalci Çin’in barışçıl protestoları bastırmak için orantısız şiddet uygulaması sonucu, binlerce Doğu Türkistanlının katledildiği, binlercesinin kayıplara karıştığı 5 Temmuz Ürümçi Katliamının yıldönümü münasebetiyle, Doğu Türkistan'da hala devam etmekte olan soykırımı da hatırlatarak bu basın açıklamasını gerçekleştirmekteyiz."

ÜRÜMÇİ KATLİAMINDAN ADIM ADIM SOYKIRIMA

"Temel insan haklarına bile saygı göstermeyen, suçluları cezalandırmayan ve sivil halka karşı aşırı güç kullanan merkezi Çin otoritesi, yaşanan katliamda ciddi bir şekilde sorumluluk taşımaktadır. Ürümçi Katliamında, halkın barışçıl protestolarına yanıt olarak gösterilen orantısız şiddet, insanlık değerlerine ve uluslararası insan hakları standartlarına aykırıdır. 5 Temmuz Ürümçi Katliamı, faşist Çin’in 74 senelik işgal sürecinde Doğu Türkistan halkına yönelik uyguladığı baskı, asimile, sansür ve yok etme politikasının en çarpıcı örneklerinden biridir."

"ERDOĞAN ÜRÜMÇİ KATLİAMINA SOYKIRIM DEDİ"

"İşgalci Çin’in Ürümçi'de işlediği bu katliam suçuna karşı dönemin başbakanı Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan 'adeta soykırım yaşanmıştır' diye nitelendirmiştir ve güçlü tepki vermiştir. Ancak uluslararası kamuoyu ve devletler tarafından binlerce insanın öldürüldüğü katliamdan sonra, yeteri kadar tepki görmeyen Çin’in geçtiğimiz 14 sene boyunca insan hakları ihlalleri ve katliamları katlanarak devam etti."

"ÇİN YÖNETİMİNİN İKİ YÜZLÜLÜĞÜ DEVAM EDİYOR"

"2014 senesinden sonra ise baskı politikası birçok devlet ve uluslararası kuruluşun kabul ettiği terim ile soykırım politikası olarak değişti ve Doğu Türkistan’ın farklı bölgelerinde Nazi rejiminden aşina olduğumuz binlerce toplama kampları inşa edildi. Günümüze kadar terör ve iki yüzlülük suçlaması ile milyonlarca insan bu kamplara kapatıldı. Söz konusu Nazi kampları dini ve kültürel kimlikten arındırma aracı olarak Doğu Türkistan halkının özgürce dinini, dilini, kültürünü ve tüm insan haklarını yaşamasını yasaklayan, köle işçilik, toplu tecavüz, organ çalma, işkence, ilaç deneyimi, aşağılama ve usulsüz infazın söz konusu olduğu, en son sızan belgelere göre 10 küsur yaşındaki küçük çocuklardan tutun, 90 yaşına girmiş yaşlılara kadar herkesin kapatıldığı asimile amaçlı kurulmuş, bir sistematik soykırım uygulamasıdır."

ÇİN, UYGUR TÜRKLERİNE SOYKIRIM YAPIYOR!

"Tüm bunlardan açıkça görülüyor ki Çin, 21. yüzyıl insan medeniyetinin üzerine kurulu olduğu tüm değerlere düşmandır. İşgalci Çin, İnsan hayatı için onurlu bir mücadelenin sonucu olarak tarihin tozlu sayfalarına gömülen kölelik ve faşizm gibi insan hayatını yok sayan tüm cinayetleri Doğu Türkistan’da yeniden hayata geçirmektedir. Yayılmacı zihniyet ile başlattığı Yol Kuşak Projesinin garantilenmesi için söz konusu sistematik soykırım uygulamalarını reva gören işgalci Çin, kendi varlığı ile faşizme, otoriterliğe ve yayılmacılığa umut olmakta, insan hakları ihlalleri ve katliamları politik gücü ile normalleştirerek bu duruma sessiz kalmaya zorlanan toplumların vicdanını köreltmekte, ahlakını yozlaştırmakta ve tüm insanlığa karşı her geçen gün daha büyük tehlike arz etmektedir."