Afganistan'ın kuzeyinde yaşayan Türkmen ve Özbek kadınlar, Kahramanmaraş depremlerinde zarar gören afetzedeler için takılarını bağışladı.
Türkiye'yi derinden etkileyen 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde can kaybı sayısı 45 bini aştı. Etkisini 11 ilde gösteren asrın felaketinde milyonlarca insan depremden zarar gördü. Afetzedelerin beslenme, barınma gibi insani ihtiyaçların giderilmesi için başta Türk dünyası olmak üzere 70'ten fazla ülke yardım gönderiyor.
AFGANİSTAN'DAN TÜRKMEN VE ÖZBEK KADINLAR DEPREMZEDELERE TAKILARINI GÖNDERDİ
Bu bağlamda Türkmen ve Özbek Türkü kadınlar depremzedelerin yaralarını sarmak için kollarını sıvadı. Afganistan'ın kuzeyinde yaşayan Özbek kadınlar depremzedelerin ihtiyaçlarının giderilmesi için değerli takılarını Türkiye'nin Mezar-ı Şerif Başkonsolosluğuna teslim etti. Başkonsolos Semih Lütfü Turgut, Anadolu Ajansına yaptığı açıklamada, bu bağışların Kurtuluş Savaşı ve Çanakkale Savaşındaki birlikteliği hatırlattığını dile getirerek, "Özellikle iki yardım beni çok etkiledi. Onlardan biri Kunduz vilayetindeki Türkmen kadınların, kendi aralarında topladıkları takılarını bize göndermesi, o bölgeden taziye için gelen halk, bohça içerisinde takıları çıkartıp masaya koyduğunda söyleyecek bir kelime bulamadım. Kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir andı o an" dedi.
YARDIM GÖNDEREMEYEN VATANDAŞLAR DUA VE HATİMLERE KATILIYOR
Turgut, bohçadaki takıları görünce boğazının düğümlendiğini ve Türkiye'nin ne kadar sevildiğini hissettiğini dile getirdi. Başkonsolos Turgut sözlerine, "Depremzede çocuklardan çok etkilenen bu Özbek kadın, kendi küpe ve yüzüklerini çıkartıp eşinin aracılığıyla bize gönderdi. Bu da beni çok etkiledi. Afgan halkı ellerinde ne varsa Türkiye'ye göndermeye çalışıyorlar" ifadelerini ekledi. Yardım gönderemeyen vatandaşların 34 binden fazlasının dua ve hatimlere katıldığını aktaran Turgut nakdi ve insani yardımların devam edeceğini şöyle iletti:
"Afganistan halkının ekonomik durumu iyi olmamasına rağmen ellerinde ne varsa Türkiye'deki depremzedelere göndermesi iki ülke arasındaki dostluğun çok derin olduğunu gösteriyor."