Toplama kampındaki Uygur Türkü Abidin Ayup 96 yaşında vefat etti

Çin hükûmeti tarafından haksız yere hapishanede tutulan 96 yaşındaki Uygur Türkü Abidin Ayup'un vefat ettiği öğrenildi. Çinli yetkililer, Ayup'un cenazesini ailesine teslim etmeyi reddetti.

Haber Giriş Tarihi: 16.02.2024 09:37
Haber Güncellenme Tarihi: 16.02.2024 09:37
https://www.qha.com.tr/

Doğu Türkistan topraklarında hâkimiyet kurmaya çalışan Şi Cinping yönetimindeki Çin hükûmeti, Uygur Türklerini çeşitli işkencelere maruz bırakıyor. Suçsuz yere alıkoyulan Uygur Türkleri, sözde eğitim kampı adı verilen toplama kamplarında hayatını kaybediyor. 

ÇİN, AYUP'UN CENAZESİNİ AİLESİNE TESLİM ETMEDİ

Doğu Türkistan'da 7 yıl önce Çin Komünist Partisi (ÇKP) tarafından hapse atılan 96 yaşındaki Abidin Ayup'un hayatını kaybettiği öğrenildi. Uygur Türkü aktivist Cevlan Şirmemet, Çin'in Ayup'un cenazesini ailesine teslim etmeyi reddetiğini ifade etti. Ayup'un vefatının nedeni hakkında açıklama yapmayan Çinli yetkililerin cenazeyi teslim etmemesi yeni soru işaretlerini beraberinde getirdi. Uygur Türklerinin insanî şartların oluşmadığı ortamlarda kaldığı hapishanede vefat eden Ayup'un doğal yollarla ölmediği düşünülüyor. 

Daha önce Doğu Türkistan'ın Atuş şehrinde imamlık yapan Abidin Ayup, Ürümçi’deki İslam Enstitüsünde akademisyenlik yapmıştı. 2017 yılında Çin tarafından haksız yere tutuklanan Ayup 10 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. 

DOĞU TÜRKİSTAN’DA NELER OLUYOR?

Doğu Türkistanlılar, tarihi vatanlarında Çin yönetimi tarafından etnik, kültürel ayrımcılığa ve soykırıma maruz bırakılıyor. Birleşmiş Milletlerin (BM) resmî verilerine göre ise Çin Komünist Partisi rejimi, Doğu Türkistan'daki toplama kamplarında milyonlarca Türkü hapiste tutuyor.

Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur Türkleri ve diğer Türk halkları, Çin’den farklılıklarını koruyarak yaşıyorlar ve Çinlilere benzememek için direniyorlar.

ÇİN’İN DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ CEZA KAMPLARINDA NELER YAŞANIYOR?

Doğu Türkistan’da Uygur ve diğer Türk halklarından milyonlarca kişi suçsuz yere toplama kamplarına alınmakta. Sağ kurtulan tanıkların ifadelerine göre tutuklulara işkence yapılıyor, sağlıksız şartlarda ellerinde kelepçe, ayaklarında zincirle yaşıyor. Kampta tutulanlara ne olduğu belirsiz ilaçlar ve iğneler veriliyor. Tırnak çekme, kamçı, elektrik gibi işkencelere maruz kalıyor. Kadınlar toplu tecavüze uğruyorlar.

Milyonlarca genç, Doğu Türkistan’daki çalışma kamplarında veya Çin’deki fabrikalarda zorunlu köle işçi olarak çalıştırılıyor. Birçoğu toplama ve çalışma kamplarına gönderildikten sonra geride kalanlar da siyasi propaganda ezberlemeye, kamu hizmeti adıyla ücretsiz çalışmaya zorlanıyorlar. Kadınlar kısırlaştırılıyor, hamilelere zorla kürtaj yaptırılıyor. Genç kadınlar, Çinlilerle evliliğe mecbur ediliyor. Ailelerinden koparılan 1 milyona yakın çocuk, çocuk toplama kamplarında asimile ediliyor. Çince konuşmaya, Çinliler gibi beslenmeye zorlanıyor.

Milli ve dini kültür mirasları yok ediliyor. Uygur tarihi ve kültürüyle ilgili kitaplar yakılıyor. Türk-İslam mimarileri ve tarihi şahsiyetlerin türbeleri, heykelleri yok ediliyor. İnanç özgürlüğü hiçe sayılıyor. Camiler yıkılıyor. Kur’anlar yakılıyor. Namaz kılmak, oruç tutmak kampa alınma nedeni olarak gösteriliyor. Türkiye başta olmak üzere yurtdışı ülkelerinde okumuş, seyahat etmiş olmak ya da sadece bunları yapan birinin akrabası olmak bile toplama kampına alınma veya hapse atılma nedeni olabiliyor.