Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) desteklediği “Türk Dünyası Düşünce Kuruluşları Forumu” İstanbul Gelişim Üniversitesinde gerçekleşti. Uluslararası Foruma Türk dünyasından düşünce kuruluşu temsilcileri ve uzmanlar katıldı.
İlk oturum, Diplomasi Vakfı Direktörü Doç. Dr. Oğuzhan Bilgin’in başkanlığını yaptığı “Türk Devletleri Teşkilatı’nın Bugünü ve Geleceği” başlığı altında yapıldı. Bu oturumda uzmanlar Türk devletlerinin aralarındaki iş birliğini değerlendirdi.
KKTC’NİN TANINMASINA İLİŞKİN ÖNEMLİ HABERLER BEKLENİYOR
Türkiye Azerbaycan Dostluk İşbirliği ve Dayanışma Vakfı (TADİV) Yönetim Kurulu Başkanı Aygün Attar, Azerbaycan’ın Şuşa kentinde düzenlenecek olan TDT Devlet Başkanları Gayriresmi Zirvesi’ne değinerek buradan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) TDT’ye üye olması ve diğer Türk devletleri tarafından tanınması adına önemli haberler beklediklerini söyledi.
“BİRLİKTE NASIL BİR GELECEK İNŞA EDECEĞİMİZİ DÜŞÜNMEMİZ LAZIM”
Kazakistan Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Direktörü Yerkin Tukumov, Türk devletlerinin ortak bir mirasa sahip olduğunu belirterek “Birlikte nasıl bir gelecek inşa edeceğimizi düşünmemiz lazım.” dedi.
MACARİSTAN, AVRUPA İLE TÜRK DÜNYASI ARASINDA KÖPRÜ OLABİLİR
Macaristan Ludovika Kamu Hizmetleri Üniversitesi Strateji ve Savunma Çalışmaları Enstitüsünden Dr. Zoltan Egeresi ise forumda “Macaristan olarak TDT’nin henüz gözlemci üyesiyiz, gurur duyuyor ve çok büyük olanak olarak görüyoruz. Macar diplomatlar, siyasiler, şirketler son dönemlerde TDT’ye ilgilerini artırdılar ve aktif olmaya çalışıyorlar.” şeklinde konuştu.
Ayrıca Egeresi, Macaristan’ın coğrafi olarak orta Avrupa’da yer almasının bir fırsat olduğunu ve Avrupa ile Türk dünyası arasında köprü olabileceğine dikkat çekti.
TDT ARTIK BİRLİK HALİNE GELMELİ
Güney Kafkasya Araştırmaları Merkezinden Ferhad Memmedov, konsey ve teşkilat aşamalarını tamamlayan TDT’nin artık birlik haline gelmesi gerektiğini ve teşkilattan birliğe geçmek için evrimsel bir sürece girdiğini dile getirdi.
Kırgız Cumhuriyeti Ulusal Stratejik Çalışmalar Merkezinden Asan Kenzhebaevich Akhmatova ise Karabağ zaferinden dolayı büyük mutluluk duyduklarını, birlik üyeleri arasında kan, dil ve kültür açısından birliktelik olduğunu vurguladı.
Kıbrıs Akademisinden Prof. Dr. Ulvi Keser, KKTC’nin çok büyük bir baskı altında olduğunu, Türkiye ve Türk dünyası olmadan KKTC’nin var olamayacağını işaret ederek şu ifadeleri kullandı:
“110 yıldır diplomasi masasında müzakere ile meşruiyetimizi ispat etmeye çalışıyoruz. 1974’e kadar silahlı mücadelenin içinde fiziki mevcudiyetimizi ispat etmeye çalışıyorduk. Bizi Türkiye Cumhuriyeti devleti dışında kimse tanımıyor, hala bunun sıkıntısını çekiyoruz.”
TDT ÜYELERİ BÖLGESEL VE KÜRESEL MESELELERDE AKTİF OLARAK YER ALIYOR
Özbekistan Kalkınma Stratejisi Merkezi Direktörü Eldor Tulyakov, “Tüm üyelerin dış politika meselelerinde, bölgesel meselelerde, küresel meselelerde aktif olarak yer aldığını görüyoruz. TDT üyelerinin, diyelim ki Birleşmiş Milletler (BM) kararlarının kabul edilmesinde birbirlerini aktif olarak desteklediklerini görüyoruz.” dedi.
Avrasya Araştırma Enstitüsü Direktörü Dr. Suat Beylur, son dönemde Türk devletlerinin birliktelik konusunda ilerlediğini belirtti ve “Türk dünyası hayal değil.” diyerek sözlerine devam etti.
Orta Asya Araştırmaları Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nasuh Uslu ise Batı dünyasının krizlerden kendi adına fayda devşirme ve kendisine uzak olacak bir şekilde yönetme düşüncesinin farklı uluslararası organizasyonların ortaya çıkmasına sebep olduğunu kaydetti. Uslu, bu organizasyonların çözüme dair politikalar üretemediğini de ifade etti.
TDT’NİN ORTAK DIŞ POLİTİKA İZLEMESİ, TÜRK DÜNYASININ ETKİSİNİ DAHA DA GENİŞLETECEKTİR
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fırat Purtaş, “TDT’nin ortak dış politika izlemesi, teşkilatın siyasi nüfuzunu artıracak ve Türk dünyasının etkisini daha da genişletecektir.” dedi.
“AYDINLARA BÜYÜK ROL DÜŞÜYOR”
Son olarak söz alan Giresun Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yalçın Sarıkaya, TDT üyesi ülkeler arasında ilkelerde birlik temin edilmesi ve diplomasi dilinde müşterekliğin sağlanması gerektiğinin altını çizerek “Bütünleşmeyi yaşayarak gözlemlemek gerekiyor ve bu noktada aydınlara büyük rol düşüyor.” ifadelerine yer verdi.