TDT'ye Uluslararası Ali Şir Nevai Ödülü

Türk Devletleri Teşkilatının Dışişleri Bakanları Konseyinde alınan karar kapsamında, TDT'ye Uluslararası Ali Şir Nevai Ödülü'nün verileceği duyuruldu.

Haber Giriş Tarihi: 06.11.2024 16:34
Haber Güncellenme Tarihi: 06.11.2024 16:34
https://www.qha.com.tr/

Türk Devletleri Teşkilatının (TDT) Devlet Başkanları 11. Zirvesi bugün Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te başladı. TDT üyesi ülkelerin yanı sıra ilk kez Devlet Başkanı düzeyinde resmî organizasyonda yer alan KKTC'nin bulunduğu zirvede yeni bir karara imza atıldı. 

TDT'YE ULUSLARARASI ALİ ŞİR NEVAİ ÖDÜLÜ

Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısındaki karar bağlamında, Türk dünyasının birliğine katkı nişanesi olan Uluslararası Ali Şir Nevai Ödülü'nün TDT'ye verileceği aktarıldı. Ayrıca toplantıda, "Türk Devletleri Teşkilatı Daimi Temsilciler Tüzüğü'nün Onaylanmasına İlişkin Karar" imzalandı. 

ALİ ŞİR NEVAİ 

Türk dünyasının en önemli ortak şahsiyetlerinden olan Ali Şir Nevâî, Türk dilinin ve edebiyatının gelişmesinde önemli katkıları olmuş büyük bir ediptir. Şair, Herat'ta doğmuştur. Nevâî, Timurlu şehzadelerinden Hüseyin Baykara'nın en yakın arkadaşı olmuştur. Hüseyin Baykara ile dostluğu ömür boyu devam etmiştir. Herat Sultanı olan Hüseyin Baykara, yakın dostu Ali Şîr Nevâî'yi yanına almıştır. Ali Şîr Nevâî'nin Herat'ta Sultan Hüseyin Baykara hizmetinde ilk görevi mühürdarlık (Nişancı) olmuştur. Nevâî, 3 Ocak 1501'de hayatını kaybetmiştir.

MÜHAKEMET'ÜL LÜGATEYN

Ali Şîr Nevâî, yaşamış olduğu onca zor zamanlara rağmen edebiyatçı kimliğini bırakmayarak ömrünün son zamanlarını Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Muhakemetü'l-Lügateyn'i (İki Dilin Muhakemesi) yazmaya adamış önemli bir Türk dili milliyetçisidir. Nevâî'nin Türkçenin Farsçadan daha üstün bir dil olduğunu kanıtlamak için yazdığı bu eserinden başka farklı konularda kaleme aldığı 29 eseri vardır. Nevâî, bu kadar farklı tür ve konularda eser vererek döneminin bilimlerine hakimiyetini gösteren çok kültürlü bir şahsiyettir. Nevâî, bu eseri oluşturma sebebini şu şekilde anlatmaktadır:

“Farsların binde biri bile Türkçe bilmemekte, konuşmamakta, konuşsa bile acemiliği hemen ortaya çıkmaktadır.” (Bulut, 2017:27).

Nevâî, eserinde ayrıca birlikte yaşamanın bir sonucu olan iki dilliliğe de değinmekte ve “Turkî-gûy” dediği şairlerin nezdinde iki dil bilen ve şiir söylemede Farsçayı tercih eden şairlerin nasıl bir yanılgıya düştüklerini de beyan etmektedir (Akar, 2012: 190).