Tayvan Parlamentosunda Uygur Soykırımı gündeme geldi

Tayvan Parlamentosu İnsan Hakları Komitesi tarafından düzenlenen programda, Doğu Türkistan'daki toplama kampı şahidi Mihrigül Tursun yaşadığı zor günleri anlattı.

Haber Giriş Tarihi: 02.01.2023 16:21
Haber Güncellenme Tarihi: 02.01.2023 16:21
https://www.qha.com.tr/

Tayvan Parlamentosu İnsan Hakları Komitesi tarafından Uygur Soykırımı ile ilgili program düzenlendi. Program, Tayvan Parlamentosu İnsan Hakları Komisyonu Genel Sekreteri ve Demokratik İlerleme Partisi üyesi Uygur Türkü Örkeş Devlet başkanlığında gerçekleşti. Programa, Doğu Türkistan'daki toplama kampından sağ kurtulan, şu an Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) siyasi sığınma hakkı kazanan Mihrigül Tursun çevrim içi olarak katıldı.

"ÇİN KOMÜNİST PARTİSİNE ALDANMAYIN"

Programda, Mihrigül Tursun'un toplama kampında bizzat şahit olduğu ve yaşadığı işkence ve insanlık dışı muameleleri kaleme aldığı "Dönüşü Olmayan Bir Yer: Bir Uygur Kızının Yeniden Eğitim Kampındaki Gerçek Deneyimi" adlı kitabının Tayvan Geleneksel Çince çevrisinin tanıtımı yapıldı. Mihrigül, Doğu Türkistan'daki toplama kamplarında yaşanmakta olan Uygur soykırımını ve şahit olduklarını anlattı. Mihrigül yaptığı konuşmada, bu kitabın sadece kendi deneyimi olmadığını aynı zamanda Uygur Türklerinin kamplarda yaşadığı gerçekleri temsil ettiğini kaydederek, "Vicdanlı insanlar olarak Tayvan halkını bunlardan ders çıkarmaya, Uygurlar adına seslerini yükseltmeye ve Uygurlara yardım etmeye çağırıyorum. Tayvanlıların, Benim ve Halkım ile aynı kaderi yaşamaması için içtenlikle umuyorum ki; Bizler için daha çok çalışın, Çin Komünist Partisine aldanmayın" ifadelerini kullandı.

Mihrigül Tursun, kitabı yazarken toplama kampında kabuslar gören ve ruh halini etkileyen deneyimlerini hatırlamak zorunda kaldığını ifade ederek, “Kitabı yayımladıktan sonra ancak kendimi toparlayabildim. Lakin, kitabı yeniden okumaya cüret edemiyorum. Çünkü bu deneyimleri hatırlamak bir işkence” dedi.

ABD'DE BİLE TACİZ EDİLDİ

Mihrigül Tursun, muhabirlerin sorularını yanıtladı ve 2018-2020 yılları arasında ABD'de bile hala sürekli taciz, gözetleme ve tehditlere maruz kaldığını aktardı.