Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhuriyet Meclisinde ana muhalefette bulunan Cumhuriyetçi Türk Partisinin (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu tarafından yapılan açıklamaya cevap verdi.
"DİYALOG HER ZAMAN İYİDİR"
Tufan Erhürman tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Sn. Ersin Tatar nezaket göstermiş Kıbrıs sorunu ekseninde yaşanan gelişmelerle ilgili açıklamalarıma yanıt vermiş. Teşekkür ederim. Bu konuda, kendisinin de söylediği gibi "diplomasi hiç durmaksızın çalışırken", bu konunun ana öznelerinden biri olarak bizim de daha fazla diyaloga, görüş alışverişine, tartışmaya ihtiyacımız var.
Beni gerçekçi olmaya davet ediyor Sn. Tatar. Aslında ben de bir süreden beri tam da aynı daveti kendisine yapıyorum. "Gerçekçi olun" diyorum.
KKTC Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada kendisine yöneltilen soruları yanıtsız bırakan Erhürman, soruların cevapları için bir televizyon programında bir araya gelmeyi teklif etti.
Söz konusu soruları Cumhuriyet Meclisinde ve kamuya açık şekilde birçok kez verdiğini belirten CTP Genel Başkanı, "Ama ben, hele de halkımızı, ülkemizi ve geleceğimizi bu kadar yakından ilgilendiren bir konuda, içeride de dışarıda da her zaman açık diyalogdan yana oldum. Kendisi de uygun görürse hem sorduğu hem de sormak istediği tüm soruların yanıtlarını yine kendisinin uygun göreceği bir televizyon kanalında bir kez daha yüz yüze vermeye hazırım. Hem böylece benim kendisine kamuya açık biçimde defalarca yönelttiğim soruları yanıtlama fırsatını da Sn. Tatar bulur. Diyalog her zaman iyidir. Sn. Tatar'a verdiği yanıt için bir kez daha teşekkür ederim.” ifadelerini kullandı.
TUFAN ERHÜRMAN'A 3 SORU
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosundan 8 Ağustos'ta yapılan açıklamada, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kıbrıs konusundaki gelişmeleri tarihsel süreci göz önünde bulundurarak gerçekçi ve objektif değerlendirmeye davet edilmişti.
Açıklamada, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu, Türkiye’nin iktidarı ve muhalefetiyle destek verdiği masaya oturma koşulları ile iki devletli çözüm önerisinin, Annan Planı süreci ve Crans Montana görüşmeleri sonrasında yaşananlar ışığında ortaya konulduğuna dikkat çekilmiş ve Erhürman'a yanıtlaması için 3 soru sorulmuştu.
Cumhurbaşkanlığı tarafından yönelitilen sorular şu şekilde:
Rum tarafı neden masaya oturmadan önce Kıbrıs Türkünün egemen eşitliğini bir türlü içselleştirmiyor, içselleştirdiğini açıklamıyor?
Rum tarafı neden Kıbrıs Türk halkının özgür iradesi ile kurduğu devletin kendilerinin devleti ile eşit uluslararası statüye sahip olması gerektiğini ve olacağını masaya oturmadan teyit etmiyor?
Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamının yanı sıra bunlar Kıbrıs Türk halkının olmazsa olmazları değil mi?