Baskıcı İran rejimi, Güney Azerbaycan'da kültür ve dile yönelik aykırı faaliyetleriyle birlikte dünyanın en büyük ikinci tuz gölü olma özelliğini taşıyan Urmiye Gölü'ndeki hatalı politikaları nedeniyle doğal yaşamı tehlikeye sürüklüyor.
URMİYE VE DİĞER SULAK ALANLAR İÇİN 6,4 MİLYON DOLARLIK YARDIM
Bu bağlamda Japonya'nın Urmiye Gölü ve İran'daki sulak alanlara 690 milyon yen (6,4 milyon dolar) yardım sağlayacağı duyuruldu. Güney Azerbaycan basın servisi GünAz TV'ye göre, söz konusu destek İran'daki Birleşmiş Milletler (BM) Kalkınma Ofisi aracılığıyla aktarılacak.
Japonya daha önce yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Urmiye Gölü için 2020 yılında 1 milyon dolarlık destek sağlamıştı.
URMİYE GÖLÜ NEDEN KURUYOR?
Dünyanın 2. büyük tuz gölü olan Urmiye Gölü'nde son 20 yıldır su seviyesi son derece azalmış durumda. İran'ın kuzeyinde yaşayan Güney Azerbaycan Türkleri ise bu durumdan İran rejimini sorumlu tutuyor.
Güney Azerbaycanlı aktivistler Urmiye Gölü'nün kurumasında İran rejiminin kasıtlarına dair birçok örnek sıralıyor. Öncelikli nedenlerden biri olarak Urmiye Gölü havzasındaki nehirlerin üzerine hesapsızca inşa edilen barajlar olarak görülüyor. İran rejiminin göle akan nehirler üzerine tam 25 baraj inşa ettiği biliniyor. Ayrıca gölün ortasına inşa edilen köprü yolunun gölü kuzey ve güney olarak ikiye ayırırarak su geçişini kısıtladığını, bu nedenle gölün güney kısmının kurumasının hızlandığı vurgulanıyor. Yine tarım amaçlı açılan derin su kuyularının göle akan yeraltı kaynaklarını kuruttuğu belirtiliyor.
Tüm bunları 2000'li yılların başından beri ifade ettiklerini belirten Türk aktivistler ve çevreciler verilen sözlerin yerine getirilmediğini aktarıyor. Özellikle bu konu hakkında yapılan tüm gösterilerde yüzlerce insanın gözaltına alındığı belirtiliyor. Urmiye Gölü meselesi, Güney Azerbaycanlıların Türk dili ve kimlik meselesinden sonra en çok itirazda bulunduğu konu olarak görülüyor.