Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) 21 Aralık 2023 tarihinde, 21-25 Aralık Millî Mücadele ve Şehitler Haftası kapsamında Lefkoşa Şehitler Anıtı önünde anma töreni akabinde Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde Şehitleri Anma Programı düzenlendi.
Anma törenine, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Meclis Başkanı Zorlu Töre, Başbakan Ünal Üstel, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu ile bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları, siyasi parti başkanları ve yetkililer katıldı.
"YAPILABİLECEK FEDAKARLIKLARIN EN BÜYÜĞÜNÜ YAPARAK CANLARINIZI VERDİNİZ"
Cumhurbaşkanı Tatar, Lefkoşa Şehitler Anıtı önündeki törende Anıt Özel Defteri'ni imzalayarak, deftere yazdığı mesajında; "Kahraman Kıbrıs Türk halkının bu topraklarda başı dik, onurlu bir halk olarak yaşayabilmesi ve kendi vatanına sahip olması için Mehmetçik ile birlikte yapılabilecek fedakarlıkların en büyüğünü yaparak canlarınızı verdiniz." ifadelerine yer verdi.
Şehitler sayesinde Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve güven içerisinde yaşadığını hatırlatan Tatar, "Geçmişi unutmadan, acılardan dersler de çıkararak geleceği güvenilir, yaşanabilir ve yürütebilir bir şekilde kurmak için gayret gösteriyoruz. Bugün geldiğimiz aşamada geçmiş acıların bir daha yaşanmaması en büyük dileğimizdir." değerlendirmesinde bulundu.
"EGEMEN EŞİTLİK VE EŞİT ULUSLARARASI STATÜ TEYİT EDİLMEDEN MÜZAKERELERE GEÇİLEMEZ"
Tatar, törenin sonrasında Atatürk Kültür Merkezi'nde icra edilen anma programına katıldı. Gerçekleştirdiği konuşmasında 21 Aralık 1963'ten bu yana 60 yıl geçtiğini belirten Tatar; "Bu zaman dilimi içerisinde çok şeyler yaşadık ama 21 Aralık Kanlı Noel’i bizlerin unutması mümkün değildir” dedi.
20 Temmuz 1974'teki Barış Harekatı'nın bir dönüm noktası olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar; "Egemen eşitlik, eşit uluslararası statü. Bunlar teyit edilmeden bizlerin müzakerelere geçmesi mümkün değil. Çünkü artık bu coğrafyada bizleri barış ve güvenlik içerisinde geleceğe taşıyabilecek bir devletimiz vardır: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti." şeklinde konuştu.
Tatar, KKTC'nin Doğu Akdeniz'deki bir Türk devleti olarak bu coğrafyadaki millî ve ulusal çıkarları da temsil eden bir kazanım olduğuna dikkati çekerek bunun çok cefa, fedakarlık, şehitlerle ve bedel ödeyerek kazanıldığını vurguladı.
"TÜRKİYE'NİN GARANTÖRLÜĞÜ BARIŞIN, HUZURUN VE GÜVENLİĞİN TEMİNATIDIR"
Doğu Akdeniz'de şu anda bağımsız bir Türk devleti olarak KKTC'nin çok büyük değer olduğunun, bunun değerinin ve anlamının bilinmesi ve egemenlikten asla taviz verilmemesi gerektiğinin altını çizen Tatar, "Türkiye'nin garantörlüğü, Türk askerinin buradaki varlığı barışın, huzurun ve güvenliğin elbette sigortasıdır, teminatıdır. Bizim vazgeçilmez kırmızı çizgilerimizdir." ifadelerini kullandı.