Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile resmi müzakere masasına oturmak için çerçevenin belirlenmesi gerektiğini vurguladı.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, dün Birleşik Krallık'ın başkenti Londra'daki temasları kapsamında, KKTC'nin Londra Temsilciliğinde Kıbrıs Türk toplumundan sivil toplum örgütleri temsilcileri ve gençlerle bir araya geldi. Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile resmi müzakere masasına oturmak için çerçevenin belirlenmesi gerektiğini vurgulayarak, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statülerinin kabulünün müzakerelere dönüş şartı olduğunun altını çizdi.
Tatar, Birleşik Krallık'ta yaşayan Kıbrıs Türk toplumunun desteğinin önemine vurgu yaptı ve birlik beraberlik içinde KKTC'deki yeni siyaseti güçlendirme çalışmalarına katkı vermelerini istedi.
"KIBRIS'TA ARTIK BİR ANLAŞMA OLACAKSA, İKİ AYRI DEVLET ESASINA UYGUN OLMASI GEREK"
Londra'da bir üniversitedeki konferansa girişinin engellenmeye çalışılmasına da değinen Tatar, söz konusu eylemin Kıbrıs Türk halkının sesini duyurmasını engellemeye yönelik olduğunun altının çizdi.
Kimsenin KKTC'ye dayatmayla bir anlaşma kabul ettiremeyeceğini vurgulayan Tatar, Kıbrıs Türklerinin davasını ve haklılığını anlatmaya devam edeceğini ve Kıbrıs'ta artık bir anlaşma olacaksa, iki ayrı devlet esasına uygun olması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, "Neticede, şahsıma yapılan bu hakaret, esasında Kıbrıs Türk halkına yapılan bir saygısızlık, hakaret ve saldırı olduğu gerçeği de bütün Türk dünyasında yer almıştır. Dolayısıyla karşı taraf da herhalde bundan bir ders alacaktır" ifadelerini kullandı.
Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Hristodulidis'in ardından Kıbrıs görüşmelerinde bir hareketlilik beklenip beklenmediği sorusuna, "Onlar bizi birtakım yerlere çekmeye çalışıyor ama müzakere masasına oturmak için çerçevenin çizilmesi lazım. Bu çerçevede, elbette bizlerin ortak zeminin onaylanabilmesi için egemen eşitliğimizin ve eşit uluslararası statümüzün tesis edilmesi lazım" yanıtını verdi.
Tatar, esasında Hristodulidis'in aşırı unsurların da desteğiyle seçildiğini, geçmiş dönemlerde Annan Planı'na "hayır" dediğini ve Crans-Montana'daki konferansta müzakere masasının devrilmesinde büyük rol oynadığını dile getirdi.
"BİZİM EGEMEN EŞİTLİĞİMİZİ KABUL EDECEK MİSİN?"
Tatar toplantıca son olarak, "O bakımdan, kendisinin farklı bir şey söyleyeceğini düşünmüyoruz. O nedenle bizim söylediğimiz, evet ilişkiler olsun, gayriresmi sohbetler olabilsin ama resmi müzakere masasına geçmek için çerçevenin belirlenmesi lazım. O çerçeve belirlendiğinde diğerlerine göre farklılığını ortaya koyacaksın. Kıbrıs Türklerine yaklaşımı nedir, bizim egemen eşitliğimizi kabul edecek misin, etmeyecek misin? Etmezse, resmi müzakere masasına oturmanın hiçbir anlamı yok." ifadelerini kullandı.