Doğu Türkistan'da bir bayram namazı: Hutbe yerine Çin marşı okundu!

Çin yönetiminin İslam dinine olan düşmanlığı her geçen gün artıyor. Ürümçi'deki bir camide bayram hutbesi yerine Çin marşı okutuldu.

Haber Giriş Tarihi: 23.04.2023 21:05
Haber Güncellenme Tarihi: 23.04.2023 21:05
https://www.qha.com.tr/

Doğu Türkistan'da Çin yönetiminin İslam düşmanlığı her geçen gün artırıyor. Doğu Türkistan'ın Ürümçi şehrindeki Beytul Mamur Camisi'nde Ramazan Bayramı namazı sonrasında hutbe yerine Çin marşının okutulduğu görüntüler, Ramazan Bayramı'nda yeniden hatırlandı.

#DoğuTürkistan'da bir bayram namazı: Hutbe yerine #Çin marşı okundu!https://t.co/F2NBLNf4kO pic.twitter.com/OEWFlbDmSJ

— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) April 23, 2023

HUTBE YERİNE ÇİN MARŞI

Çin merkezli sosyal medya platformlarında paylaşılan videoda Uygur Türkü Müslümanların bayram namazı sonrası Çin marşı söylemeye zorlandığı, video altına yazılan yorumlarda ise, insanların bugüne özel bu şekilde poz vermeye zorlandıkları yazılıyor. Türk İslam dünyasının sessizliğinde cesaret alan Çin yönetimi bu tür eylemlerle Türk ve Müslüman düşmanlığını artırmaya devam ediyor. 

UYGUR TÜRKLERİ BU BAYRAMDAN DA MAHRUM

Söz konusu görüntülerin net tarihi belli olmasa da paylaşıldığı tarih olarak 2021 yılına ait olduğu tahmin ediliyor. Uygur Türkü aktivistler, 2017 yılına kadar böyle bir uygulama olmadığını ve Çin'in Doğu Türkistan'da sistematik asimilasyon ve soykırım fiillerine başladığı 2017 yılından itibaren bu tür uygulamaların arttığını ifade etti.

Uygur Türkleri inançlarından vazgeçmeye zorlanıyor ve dinin her yönü kriminalize ediliyor. Toplama kamplarında, Uygur Türkleri zorla çalıştırma, kısırlaştırma ve organ toplama gibi acımasız koşullara maruz kalıyor. ÇKP, Uygur Türkü Müslümanları izlemek ve kontrol etmek için teknolojiyi silah haline getiriyor.

DOĞU TÜRKİSTAN'DA BİR SOYKIRIM YAŞANIYOR!

Çin Halk Cumhuriyeti hükumetinin sistematik baskıları ve asimilasyon politikaları ile Doğu Türkistan’da topyekûn bir halk, asimilasyon ve soykırıma uğradı, uğramaya devam ediyor. Milli, dini, siyasi ve kültürel olarak Doğu Türkistan’da Çinli olmayan tüm Türk kökenli milletler, bu baskının kurbanı olmaktadır. Doğu Türkistan’da soykırıma varan ağır insan hakları ihlalleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise Çin Komünist Partisi, kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında, milyonlarca insanı yasa dışı bir şekilde alıkoyuyor. Çin hükumeti, toplama kamplarında ve ceza kamplarında insanlık dışı şartlarda tutulan Uygur Türklerinin durumuna dair tüm verileri dünya kamuoyundan gizliyor.

TOPLAMA KAMPLARI HALA İŞLEVSELLİĞİNİ KORUYOR Doğu Türkistan’da Uygur Türkleri başta olmak üzere diğer Türk halklarından milyonlarca kişi suçsuz yere toplama kamplarına alınmaktadır. Halen bu baskı tüm şiddetiyle devam etmektedir. Tanıkların ifadelerine göre tutuklular, işkenceya uğruyor, sağlıksız şartlarda ellerinde kelepçe, ayaklarında zincirle yaşıyor. Kampta tutulanlara, ne olduğu belirsiz ilaçlar ve iğneler veriliyor. İnsanlar, burada tırnak çekme, kamçı, elektrik gibi işkencelere maruz kalıyor, kadınlar toplu tecavüze uğruyor.

GENÇ NÜFUS KAMPTA YOK EDİLİYOR

Milyonlarca genç, Doğu Türkistan’daki çalışma kamplarında veya Çin’deki fabrikalarda zorunlu köle işçi olarak çalıştırılıyor. Doğu Türkistan’da bir çoğu toplama ve çalışma kamplarına gönderildikten sonra geride kalanlar da siyasi propaganda ezberlemeye, kamu hizmeti adıyla ücretsiz çalışmaya zorlanıyorlar. Kamplarda, kadınlar kısırlaştırılıyor, hamilelere zorla kürtaj yaptırılıyor ve genç kadınlar da Çinlilerle evliliğe mecbur ediliyor. Ailelerinden koparılan 1 milyona yakın çocuk, çocuk toplama kamplarında asimile ediliyor. Çince konuşmaya, Çince yaşamaya, Çinliler gibi beslenmeye zorlanıyorlar.

TÜRK VE İSLAM DEĞERLERİ HEDEFTE Doğu Türkistan’da milli ve dini kültür mirasları yok ediliyor, Uygur tarihi ve kültürüyle ilgili kitaplar yakılıyor. Türk-İslam mimarileri ve tarihi şahsiyetlerin türbeleri, heykelleri yok ediliyor. İnanç özgürlüğü hiçe sayılıyor. Camiler yıkılıyor. Kur’anlar yakılıyor. Namaz kılmak, oruç tutmak kampa alınma nedeni olarak gösteriliyor. Türkiye başta olmak üzere yurtdışı ülkelerinde okumuş, seyahat etmiş olmak ya da sadece bunları yapan birinin akrabası olmak bile toplama kampına alınma veya hapse atılma nedeni olabiliyor. “Kardeş aile” projesi adı altında her aileyle ilgilenecek Çinli memur atandı. Bu “kardeşler” aile mahremiyetini çiğneyerek Uygurların evlerinde konaklıyor, aile üyelerinin rejime bağlığını denetliyorlar.