Çin'in Türkiye'deki casusluk faaliyetlerine karşı, İstanbul'da faaliyet gösteren Doğu Türkistan Vakfı ve Gökbayrak Platformu hukuki olarak sürece dahil olmak adına adım attı.
Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT), Çin'in Türkiye Cumhuriyeti devletindeki casusluk faalilyetlerine yönelik büyük bir darbe vurdu. Çin istihbaratına çalıştığı belirlenerek tutuklanan ve Yargıtay tarafınca cezaları onanan Çinli casuslar ile ilgili, İstanbul'da faaliyet gösteren Doğu Türkistan Vakfı ve Gökbayrak Platformu hukuki olarak mücadele başlattı.
"OPERASYONLAR, HEM ÜLKEMİZ AÇISINDAN HEM DOĞU TÜRKİSTAN AÇISINDAN UMUT VERİCİDİR"
Türkiye'de meydana gelen "Çin ajanlığı" davasına yönelik yapılan operasyonlar kapsamında tutuklanan şahıslar üzerine Doğu Türkistan Vakfı ve Gökbayrak Platformu tarafından hukuki süreçe dahil olmak amacıyla, müdahillik başvurusu yapıldı.
Doğu Türkistan Vakfı avukatı Faruk Keleştimur konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamasında, "Yapılan operasyonlar, hem ülkemiz açısından hem Doğu Türkistan açısından umut vericidir. Türkiye'de bulunan soydaşlarımızın canı, malı ve güvenliği devletimize emanettir. Yapılan bu operasyonların kamuoyu ile paylaşılması dünyaya bir mesaj niteliğindedir. Peki nedir bu mesaj? Soydaşlarımızın saçının telinin dahi güvenliği, sorumluluğu Türkiye Cumhuriyeti devletimize aittir. Bu çalışmasından dolayı devletimize ve Türk yargımıza müteşekkiriz. Doğu Türkistan bizim atalarımız, bizim soyumuzdur. Bu meselenin ne Çin ve ortağı inkarcılara ne de okyanus ötesindeki istismarcılara bırakılması, onların insafında ilerlemesi düşünülemez! Dolayısıyla Doğu Türkistan meselesinde her konunun tarafımızca sonuna kadar takip edileceğini bildiriyor ve hayırlı haberler duyacağımızı umuyoruz" ifadelerini kullandı.
"YILLARDIR VERDİĞİMİZ MÜCADELE HER ALANDA DEVAM EDECEKTİR"
Gökbayrak Platformu avukatı Şamil Ölçücü ise yargı mensuplarına ve güvenlik güçlerine teşekkür ederek başladığı konuşmada, Doğu Türkistan mücaelesinin her platformda sonuna kadar destekçisi ve takipçisi olacaklarını vurguladı. İhanete asla geçit vermeyeceklerini, Türkiye'nin bu olayla birlikte Uygur Türklerinin sahipsiz olmadığını gösterdiğini aktararak, "Bu dava, şehitlerimizin kanı üzerinde imanlı kalplerin ferasetleriyle yükselmiş kutlu bir davadır. Unutmayınız! Mert kovalar namert kaçar. Davamıza gölge düşürenler kaçmaya mahkumdur. Yıllardır verdiğimiz mücadele her alanda devam edecektir" dedi.