Doğu Türkistan’ın Barın kasabasında 5 Nisan 1990 tarihinde Çin hükûmeti Uygur Türklerine yönelik vahşi bir katliama daha imza attı. Çin’in Doğu Türkistan’ı 1949'da işgal etmesinin ardından bölgede sistematik baskı, asimilasyon ve soykırımın temelleri atıldı. Doğu Türkistan halkı, Çin'in baskılarına karşı birçok kez ses yükseltti ve baş kaldırdı. Barın’da yaşanan ayaklanma bunlardan sadece birisiydi.
ÇİN, HAKLI TALEPLERE AĞIR SİLAHLARLA CEVAP VERDİ!
Takvimler 5 Nisan 1990'ı gösterdiğinde, Doğu Türkistan’ın Kaşgar şehrine bağlı Aktu ilçesinin Barın kasabasında halk, hükûmetin Uygur kadınlara uyguladığı zorunlu kürtaj ve tek çocuk politikasına karşı tepki gösterdi. Yerel hükûmet binası önünde toplanan binlerce insan, baskıların son bulmasını ve Çinlilerin, Doğu Türkistan’a kitlesel göç ve yerleşiminin durdurulmasını talep etti. Ancak Çinli yetkililer, Uygur Türklerinin haklı taleplerine silahla karşılık verdi. Silahsız insanların üzerine askeri araçları süren Çin ordusu, gerilimi körükledi.
HÜRRİYET İÇİN VERİLEN MÜCADELE
Büyük bir hınç, öfke ve nefret psikolojisi ile hareket eden Çin ordusu, kasabada önüne çıkan genç-yaşlı, kadın-erkek veya çocuk ayrıt etmeksizin on binlerce Uygur Türkünü katletti. Çin'in sistematik baskı, asimilasyon ve soykırımına karşı hürriyet için verilen mücadele, Çin Halk Kurtuluş Ordusunun bölgeye binlerce ağır silah ve asker göndermesiyle 10 Nisan'da kanlı bir biçimde bastırıldı.
Katliamın ayrıntıları tam olarak açıklanmasa da görgü tanıkları, askerlerin sivilleri sokaklarda yakalayıp işkence yaparak öldürdüğünü, evlere baskın düzenleyip sivilleri vahşice katlettiğini ifade ediyor. Bu katliam, Doğu Türkistan'daki Uygur Türkleri arasında büyük bir infial yarattı ve Çin hükûmetinin bölgedeki insan hakları ihlallerini dünya gündemine getirdi. Ancak, Çin hükûmeti hâlâ bu kanlı katliamı inkar ederek, Doğu Türkistan’da soykırım fiilleri işlemeye devam ediyor.
33 yıl önce Çin hükûmeti tarafından yapılan Barın Katliamı hafızalardaki yerini korurken, dünyanın dört bir yanında yaşayan Uygur Türkleri yüreklerinde taşıdığı bu acıyı anmayı ve anlatmayı sürdürüyor.