Çin yönetimi tarafından her yıl yayımlanan klasik Ramazan yasağı bildirisinde, Müslüman parti üyeleri, kamu personeli, öğrenci, öğretmen, devlet kontrolündeki şirket ve kuruluşlarda çalışanların, Ramazan ayı boyunca oruç tutmalarının yasaklandığı duyuruldu.
Müslüman Doğu Türkistanlılar tarafından işletilen dükkan ve restoranlara ay boyunca sigara ve alkol satmaya devam etme ve oruç tutulan saatlerde açık kalma zorunluluğu getirildiği bildirildi. Ayrıca bu zorunluluğu yerine getirmeyen iş yerlerinin tamamen kapatılacağı belirtildi.
Ayrıca Doğu Türkistan'daki köylerde halkın oruç tutup tutmadığını kontrol etmek için Ahaliler Komitesine götürüldüğü, polislerin gözetiminde ilaç ve su içirildigi öğrenildi.
Başta Uygur Türkleri olmak üzere bölgede yaşayan Müslüman Türk toplulukları, oruç tutmak dahil olmak üzere İslami faaliyetlerde bulunamıyor. Dini ibadetlerini yerine getirilmeleri yasaklanıyor. Tesettür ve sakal gibi uygulamaların yasak olduğu bölgede, vakit namazları ve teravihler de eda edilemiyor.
Doğu Türkistan'daki köylerde halkın oruç tutup tutmadığını kontrol etmek için Ahaliler Komitesine götürüldüğü, polislerin gözetiminde ilaç ve su içirildiği öğrenildi. ????https://t.co/a5QWXgw1li pic.twitter.com/68wkihWrbF
— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) March 23, 2023BİR ZAMANLAR DOĞU TÜRKİSTAN'DA RAMAZAN AYI
Doğu Türkistanlılar yıllardır öz yurtlarında var olma mücadelesi veriyor.
1900 ila 1980'li yıllar arası Doğu Türkistanlılar için dini ibadetlerin yaşanabildiği dönemlerdi. Doğu Türkistanlılar Ramazan ayında Teravih namazlarını hatimle kılmaya, bu ayı ibadetlerle, hayırlar ve yardımlarla geçirmeye özen gösterirlerdi.
Çocuklar iftar öncesi babalarıyla fırından sıcak Nan (Uygur ekmeği) almaya giderken, Anneler ve gelinler evde iftar hazırlıklarına başlarlardı. İftar saatını beklerken sofra etrafına toplanan aile üyeleri Ramazan ayının hayırlar getirmesini, memlekete huzurun hakim olması ve tekrar özgür olabilmek için dua ederlerdi.