Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçiliği, Keçiören Belediyesi ve Türkiye Politik ve Stratejik Araştırmalar Vakfı tarafından 19 Ocak 2023 Perşembe günü saat 15.00'te, 20 Ocak 1990 yılında "Kara Ocak" veya "Kara Yanvar" olarak tarihe geçen 20 Ocak Bakü Katliamı'nı konu alan panel ve fotoğraf sergisi düzenlendi. Panelin konuşmacıları arasında Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Toğrul İsmayıl ve TÜRPAV Başkan Vekili Dr. Sinan Demirtürk yer aldı.
Panel, Mustafa Kemal Atatürk'e ve vatan uğruna can veren tüm şehitler için saygı duruşu, Türk İstiklal Marşı ve Azerbaycan Milli Marşı'nın okunmasıyla başladı. Panelin öncesinde, Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan 20 Ocak gerçeklerini açıklayan bir tanıtım filmi izletildi. Tanıtım filminde Rus ordusunun, Azerbaycan’da yaptığı katliamlar tüm gerçekliği ile gözler önüne serildi. Karanfilin 20 Ocak’ın önemli bir sembolü olduğu vurgulandı.
KEÇİÖREN BELEDİYE BAŞKANI TURGUT ALTINOK'TAN AÇILIŞ KONUŞMASI
Panelin açılışında Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, 20 Ocak’ın, Azerbaycan Türklerinin hafızasında bıraktığı izi anlatan bir konuşma yaptı. Altınok, Azerbaycan Türklerinin Anadolu Türkleriyle kaderdaş olduğunu vurguladı. Belediye Başkanı, Mustafa Kemal Atatürk’ün Azerbaycan ve Türk Dünyası hususunda söylevinden örnekler vererek, Türkiye’nin amacının ve hedeflerinin, Türk dünyasını kapsaması gerektiğini dile getirdi.
"AZERBAYCAN SİZİN, TÜRKİYE BİZİM DEVLETİMİZDİR"
Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Reşad Memmedov, açılış konuşmasında 20 Ocak olayının Azerbaycan Türkleri için ne ifade ettiğini vurgulayan bir konuşma yaptı. Büyükelçi, 20 Ocak Katliamı ve bu çerçevede gelişen olayların önemine işaret ederek, bağımsızlık yolunun başlangıcı olduğunu ifade etti. Azerbaycan Büyükelçisi, Keçiören Belediye Başkanına da ayrıca teşekkürlerini sundu.
Memmedov, 20 Ocak Katliamını hatırlatan bu panelin, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir belediyesi tarafından yapılmasının kardeşliğin en güzel göstergesi olduğunu söyledi. Derde ortak olmanın, acıyı birlikte yaşamanın kardeşliği güçlendiren bir özellik olduğunu da sözlerine ekledi. Büyükelçi, konuşmasını bitirirken, "Azerbaycan sizin, Türkiye bizim devletimizdir" dedi.
"AZERBAYCAN SİYASETİNİN, ORDUSUNUN KAHRAMANLIĞI VE İRADESİ COĞRAFYANIN KADERİNİ DEĞİŞTİRDİ"
TÜRPAV Milli Politikalar Enstitüsü Başkan Vekili Dr. Sinan Demirtürk, yapmış olduğu konuşmada, 20 Ocak Bakü Katliamı'nın, Azerbaycan Türkü aydınların ve halkın istiklal ruhunu gösteren en büyük kanıt olduğunu ifade etti.
Azerbaycan’ın tarihen Anadolu’nun yanında durduğunu, daima Anadolu'yu desteklediğini vurgulayan Demirtürk; Kanlı Yanvar’ın, 1918’de kurulmuş Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin yeniden varlığını isteyen Azerbaycan Türkü aydınların mücadelesine bir karşılık olduğunu dile getirdi. Dr. Sinan Demirtürk, 1828’den beri Rusya, İngiltere ve İran’ın kendi arasında çizmiş olduğu haritanın "Türksüz Karabağ, Türksüz Kafkasya" denklemine dayandığını söylerken; Azerbaycan siyasetinin ve ordusunun kahramanca iradesinin bu planı ortadan kaldırdığını sözlerine ekledi.
"KANLI YANVAR DEĞİL ŞANLI YANVAR"
Ankara Üniversitesi DTCF Öğretim Üyesi Prof. Dr. Toğrul İsmayıl, o günlerin canlı şahidi olarak Azerbaycan Türklerinin bu denli bir vahşetin yaşanacağına o günlerde inanmadığını hatta Azerbaycan Türklerinin; tank namlularına karanfil yerleştirerek bunu sembolikleştirdiğini söyledi. Prof. Dr. İsmayıl, Sovyet ordusunun masum insanlara karşı yaptığı acımasızca katliamı o gün gördüğü ve duyduğu anılar üzerinden aktardı.
Prof. Dr. Toğrul İsmayıl, 20 Ocak günü Bileceri kasabasında yaşayan yaşlı bir ninenin çay doldurmak için ışığı açtığında keskin nişancılar tarafından vurulduğunu aktarırken, aynı gün Bakü'de bir kişi, dışarıda neler olduğunu anlamak için balkona çıktığında binanın Sovyet Ordusu tarafından tarandığını ifade etti.
Batı dünyasının Çekoslavakya ya da Macaristan'da gösterdiği tepkiyi Bakü için göstermediğini dile getiren İsmayıl; bunun sebebinin nüfusun Türk ve Müslüman olmasından kaynaklandığını söyledi. Azerbaycan'da yaşanan bu facianın Kanlı Yanvar denilmesine rağmen "Şanlı Yanvar" olduğunu vurgulayan İsmayil, bunun Azerbaycan Türkleri için bağımsızlık yolunda kırılma noktası olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Toğrul İsmayıl, bu dönemden itibaren Azerbaycan Türkleri'nin Moskova'nın baskısından kurtulmayı, bağımsızlık için mücadelesinde daha keskin olduğunu söyledi.