Karamanoğlu Mehmet Bey'in 13 Mayıs 1277'de Türkçe'yi beyliğinin resmi dili yapmasına ithafen her yıl bu tarih hatırlanıyor.
Karamanoğlu Mehmet Bey, "Türkçe’nin başkenti" olarak tanınan Karaman’da çıkardığı bir fermanla, Türkçe'yi resmi dil ilan etmişti. Karamanoğlu Mehmet Bey'in, 13 Mayıs 1277 tarihinde çıkardığı fermandaki meşhur sözü şöyleydi:
"Şimden gerü hiç kimesne kapuda ve dîvânda ve mecâlis ve seyrânda Türkî dilinden gayrı dil söylemeyeler. (Bugünden sonra divanda, dergahta mecliste ve meydanda Türk dilinden başka dil konuşulmayacaktır)"
Türkçe'nin resmi dil oluşunun ilanı niteliğindeki fermanın 746. yılına girilirken, Yahya Kemal'in "Türkçem, ağzımda anamın ak sütü gibidir" veciz sözleriyle tanımladığı Türk dili, dünyanın çok geniş bir bölümünde, farklı coğrafya ve ülkelerde, farklı lehçe ve ağızlar halinde yaşamaya devam ediyor ve gelecek nesillere aktarılıyor.
13 MAYIS 1277: TÜRKÇE'NİN RESMİ DİL İLAN EDİLMESİ
????13 Mayıs Türk Dil Bayramı kutlu olsun. ????https://t.co/lCNw9N69M2 pic.twitter.com/b9sf9WafrD
— Türk Dil Kurumu (@TDK_govtr) May 13, 2023KARAMANOĞLU MEHMET BEY KİMDİR?
Karamanoğulları Beyliği’nin kurucusu ve ilk hükümdarı (1263-1277). Kamereddin (Ermenek, Mut, Silifke, Gülnar ve Anamur yöreleri) ilinin subaşısı Karaman Bey’in en büyük oğludur. Doğum tarihi belli olmayıp ölümü 1280’dır. Mehmet Bey askeri ve idari yönden bilgili bir devlet adamı idi. Bilim adamlarını etrafına toplayıp onlara büyük önem vermiştir. XIII.yüzyıl ortalarında Selçuklular, edebi dil olarak farsçayı, devlet işlerinde Arapçayı kullanırlardı. Halk ise öz dilleri olan Türkçeyi kullanıyordu. Mehmet Bey millet olarak birlikte yaşamanın ilk şartı olan dil birliğinin sağlanmasının gerekliliğine inanıyordu. Bu birliği gerçekleştirmek için Toroslar üzerinde yaşayan bütün Türkmen boylarını çevresinde toplayarak bir ordu oluşturdu.
Karaman Bey’in vefatı üzerine (muhtemelen 661/1263) Anadolu Selçuklu Hükümdarı IV. Rükneddin Kılıcarslan emîr-i cândâr olan Karaman Bey’in kardeşi Bunsuz’u tevkif ettirmiş, çocuk yaştaki oğullarını da Konya yakınındaki Gevele Kalesi’nde hapse attırmıştı. IV. Kılıcarslan’ın 664 (1266) yılında öldürülüp Muînüddin Süleyman Pervâne devlete tamamen hâkim olunca Karaman Bey’in oğullarını serbest bıraktı. Ancak küçük kardeşleri Ali Bey rehin olarak Kayseri’de oturtuldu. Beylerbeyi Hatîroğlu Şerefeddin, Anadolu’da Moğollar’a karşı isyan hareketine girişince (675/1276) Karaman Bey’in oğlu Mehmed Bey ve kardeşleri de ona katıldılar. Bunun üzerine Hatîroğlu, Hotenli Kadıoğlu Bedreddin İbrâhim’i azlederek yerine Mehmed Bey’i Kamereddin ili subaşılığına tayin etti. Mehmed Bey hemen harekete geçerek güneyde deniz kıyısındaki şehir ve kalelere hâkim olduğu gibi Moğollar’a da baskınlar düzenledi ve Ulukışla’daki 200 kişilik Moğol müfrezesini imha etti. Cesur ve hareketli bir kişi olan Mehmed Bey Moğollar’a karşı Anadolu’nun istiklâlini savunmuştur. Moğollar’la savaşıp onları ülkeden çıkarmak için Erzurum’a gitmek istemişse de Kayseri’ye gelen Memlük Hükümdarı Baybars gibi o da destek görmeyerek yalnız bırakılmıştı. Moğollar’la mücadele kendisinden sonra da sürdürülmüştür.
(İslam Ansiklopedisinin, Prof.Dr. Faruk Sümer tarafından kaleme alınan "Karamanoğlu Mehmed Bey" maddesinden yararlanılmıştır.)