İşgalcilerin sözde ayaklanma davasının ikinci temyiz duruşması bugün yapılacak.
Avukat Nikolay Polozov kendi facebook sayfasında konuyla alakalı olarak: "Dava belgelerin savcıya geri gönderilmesi bahanesiyle mahkeme sürecinin durdurulması ve Kırım Tatar Milli Meclisi’ne aşırıcı (radikal) faaliyetlerde bulunma suçlamasıyla yasaklanma davasının başlaması aynı zamanda gerçekleşti. Tesadüf müdür? Sanmıyorum." açıklamasında bulundu.
Avukat iki davanın ilişkili olduğunu ve Kırım Tatar Milli Meclisi davası ile ‘26 Şubat’ davasının sanıklarının terörist olarak yargılanmalarına fırsat verdiğini düşündüğünü ifade etti.
Aynı zamanda Polozov, ’26 Şubat’ davasının iddianamelerinin hüküm kararının verilmesine olanak sağlamayacak kadar yanlış düzenlendiğini de ekledi. Dava sürecinin bu yüzden durdurulduğunu, sözde savcı Natalya Poklonskaya'nın da davayı temyize verdiğini söyledi.
Avukat bununla birlikte, "Bu kargaşa içinde hakimler Ahtem Çiygöz, Ali Asanov ve Mustafa Degermenci’nin tutukluluk süresi uzatmayı unuttular ve bu şahıslar 3 gün hakim Galina Redko tarafından düzenlenen yasadışı bir belge ile tutuklu kalmaya devam ettiler." diye de kaydetti .
Polozov, bu süreçlerin birbiriyle ilişkili olduğunu, ‘ 26 Şubat’ davasının işgalciler tarafından kasten düzenlendiğini ve dolayısıyla Meclis davasıyla bağlantılı hale getirip sanıklara karşı suçlamaları kuvvetlendirerek sanık sayısını arttırmaya çalıştıklarını defalarca dile getirdiğini belirterek bu iki dava sürecinin ‘orkestra şefinin’ de sözde savcı ve Kremlin kuklası Natalya Poklonskaya olduğunu vurguladı.
Avukat yaşananlar hakkında görüşünü şu cümlelerle ifade etti:
"Poklonskaya’nın dava sonucuna itiraz etmesi ve temyize sunması bir nevi usul ‘oyunu’. Böylelikle (güya) savcılığın (sözde) ‘bağımsızlığı’ ve mahkeme ile görev paylaşımı yapıldığı beyan ediliyor. Poklonskaya mahkemenin bürokrasisi hakkında şikayetlerde bulunuyor. Mahkeme ise sanki kızgın ‘savcı’ya uymayarak kendi kararlarını alıyor gibi gözüküyor. (Mahkeme unsurları arasında güçler ayrılığı varmış gibi gösterilerek siyasi güdümlü kararlara sözde hukuki bir kılıf hazırlanmış oluyor) Hukuk ve adaletin üstünlüğü (göstermelik bir yargı süreci ile) gösterilmeye çalışılıyor. ‘Gösteri’ devam ediyor..."