Türkiye Barolar Birliği Türk Halk Müziği Korosu şefi Serdar Yasun Kırım müziğini ve müziğin tüm toplumlardaki yerini QHA mikrofonlarına anlattı.
Türkiye Barolar Birliği Türk Halk Müziği Korosu şefi Serdar Yasun, icra ettikleri Türk Dünyası müziklerini QHA’ya verdiği demeçte anlattı. 1967 yılında Halkevleri Genel Merkezi'nde türkülerle tanıştığını söyleyen Yasun, 2007 yılından sonra Ankara Kulübü Derneği çatısı altında Atatürk’ün sevdiği Türküler ve Ankara Türküleri söylediklerini büyük bir gururla dile getirdi.
Şu an Türkiye Barolar Birliği Türk Halk Müziği Korosu’nda 50 sanatçıyla beraber, Türk Halk Müziği'ni ve Türk Dünyası ezgilerini insanlara sevdirmeye çalıştıklarını anlatan koro şefi, çalışma arkadaşlarıyla birlikte bu işten ne kadar memnun olduklarını da sözlerine ekledi.
Kırım Tatar Türkülerinin de dahil olduğu Türk Dünyası müziğinin, duyguda ve düşüncede bir olan ezgilerinden bahseden Yasun, “Kırım Türküleri hasret ve hüzün içerir. Kırım Türkülerini seslendirirken hep hüzünleniriz ama bir o kadar da zevk alırız.” dedi.
Kırım Türkülerinin müzikal yapısının oldukça derin olduğunu belirten sanatçı, Türkiye Barolar Birliği Türk Halk Müziği Korosu olarak Türk Dünyası'nın değişik yörelerindeki ezgileri 2018 yılının başında seslendireceklerini ve müzik sohbetleri geleneğini yaşatmak için farklı konserler vereceklerini ifade etti.
“Siyasi sınırlar ülkeleri yöneten kişilerin, milletleri birbirinden ayıran ölçüleridir. Kültür ve müzik dediğimiz zaman hele bir de Türk Dünyası'ndan bahsediyorsak, bu büyük bir ülküdür, büyük bir idealdir. O ideal içerisinde ayrı sınırlarda, ayrı coğrafyalarda dahi olsa Makedonya’dan bir ezgi dinlediğiniz zaman kendinizi Kırım’da hissedebilirsiniz.” şeklinde konuşan Serdar Yasun, ”Müzik insanların duygularıyla bütünleştikleri birbirlerini tanıdıkları, anladıkları, iletişime geçtikleri en güçlü araçtır. Türk Dünyası ezgileriyle sınırlar ortadan kalkmış, bütün duygular bir sel halinde insanları birbirine yaklaştırmıştır.” ifadelerini kullandı.
Yasun ayrıca, amaçlarının bu çalışmaları insanlara sevdirmek ve gelecek nesillere de aktarmak olduğunu kaydetti. Sanatçı, gençlere de kültürün ve müziğin aktarılması gerektiğinin altını çizerken, aksi takdirde milletlerin dağılacağını belirtti.