Zera Bekirova'nın "Bekir Çobanzade’nin İzlerinden" eseri, Kırım Tatar Kitap Fuarı’nın en iyi kitabı seçildi

5. Kırım Tatar Kitap Fuarı’nın en iyi kitabı, Kırım Tatar gazeteci-yazar Zera Bekirova’nın kaleme aldığı "Bekir Çobanzade’nin İzlerinden" eseri oldu. Fuarın en iyi kitabının yazarı olan  Zera Bekirova, "Bekir Çobanzade’nin İzlerinden" eserini Kırım Haber Ajansına anlattı.

Haber Giriş Tarihi: 11.09.2023 17:09
Haber Güncellenme Tarihi: 11.09.2023 17:09
https://www.qha.com.tr/

Rus işgali altındaki Kırım’ın Akmescit (Simferopol) şehrinde 9 Eylül 2023 tarihinde 5. Kırım Tatar Kitap Fuarı etkinliği düzenlendi. Geleneksel hale gelen etkinlik; Nenkecan Kadın Dergisi, Qaradeniz Production ve Yeşil Ada Gösteri Salonu tarafından organize edildi. Crimean Tatars platformu tarafından yapılan açıklamada, bu sene düzenlenen Kırım Tatar Kitap Fuarı'nın ömrünü Türk dünyasında dil birliğine adayan ünlü Kırım Tatar dilbilimci, şair ve yazar Bekir Sıtkı Çobanzade’nin 130. doğum yıldönümüne ithaf edildiği aktarıldı.

FUARIN EN İYİ KİTABI, ZERA BEKİROVA'NIN KALEME ALDIĞI “BEKİR ÇOBANZADE’NİN İZLERİNDEN” ESERİ OLDU

5. Kırım Tatar Kitap Fuarı’nın en iyi kitabı, Kırım Tatar gazeteci-yazar Zera Bekirova’nın kaleme aldığı "Bekir Çobanzade’nin İzlerinden" eseri oldu. Fuarın en iyi kitabının yazarı olan Zera Bekirova, eserini Kırım Haber Ajansına anlattı. Bekirova, "Kitabım, Bekir Çobanzade'nin okuduğu Türkiye ve Macaristan'a, doğduğu ve 1920-24 yılları arasında çalıştığı Kırım'a, Taşkent, Semerkand, Buhara üniversitelerinde ders verdiği, 1930-35 senelerinde Özbek Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanlığı yaptığı Fergana Üniversitesine, en çok faaliyet gösterdiği ve idam edildiği Azerbaycan’a iş seferlerimde topladığım malzemelerden tertip edildi. Bunun için emeği geçen insanlara teşekkür borcum var. Çobanzade'nin izlerini araştırmaya devam ediyorum" ifadelerini kullandı.

ZERA BEKİROVA, “BEKİR ÇOBANZADE’NİN İZLERİNDEN” ESERİNİ TANITMIŞTI

Zera Bekirova, 2023 yılının nisan ayında Kırım Haber Ajansına, “Bekir Çobanzade’nin İzlerinden” eserini tanıtmıştı. Kitabı hakkında konuşan Zera Bekirova, “Bekir Çobanzade efsanevi bir insan desem abartı olmaz” dedi. Sürgünden gelen Kırım Tatarlarının onun doğduğu evi, satın alıp değiştirmeden kullandığını belirten Bekirova, "Çobanzade ailesi çobanlık ile hayatını geçirmiş bir ailedir. Babası onun da çoban olmasını istemişti ama Bekir’in isteği çok başkaydı. Annesi okumuş bir kadın olduğu için onları eğitimli yapmak istemiştir. Çobanzade’nin annesi 'İlim kazanı, ateşsiz ocaksız yanar' demiştir ve bu onun aklından hiç çıkmamıştır" ifadelerini kullandı.

Bekirova, "Rüştiye Mektebi açıldığı zaman, Bekir Çobanzade okula dahil olmak ister. Ancak yaşından ötürü kabul alamaz. Sonrasında kabul aldığında '43. Öğrenci' olarak kabul edilir. Birçok alim Çobanzade’nin soyadını, 1920’li yıllarda kullanmaya başladığını ifade etti." dedi. Bekir Çobanzade'nin Rüştiye Mektebinden mezun olurken; İsmail Bey Gaspıralı’yı, Hasan Sabri Ayvazov’u ve birçok öğretmeni bilgisi ile şaşırttığını anlatan Zera Bekirova, Çobanzade’nin, Gaspıralı’nın yolundan gittiğini vurguladı.

Çobanzade’nin İstanbul’da okumak için 1909’da Galatasaray Lisesi’ne geldiğinde İstanbul’da kurulan Kırım Tatar milli hareketi saflarına katıldığını belirten Bekirova, şu ifadelere dikkat çekti. Bekirova, "O kadar başarılı bir öğrencidir ki Galatasaray Lisesi’nin müdürü Tevfik Fikret onu seçmiştir. 1914 yılında 1. Dünya Savaşı başladığında Rusya kendi vatandaşlarını ülkesine geri çağırdı. Çobanzade de bu sıralarda yer almaktadır. Odesa’ya Rusça öğrenmeye gider sonrasında zor şartlar alında İstanbul’a gelip 1916’da liseden diploma alır. İstanbul'da tanıdığı Macar alimlerle tanışıp Macaristan’a Budapeşte Üniversitesine gitmiştir. Bekir Çobanzade, zor olan Macar dilini öğrenmiştir. Çobanzade, 'Macar dili zor öğrenilir ancak ben inadım onlardan geri kalmam' demiştir" dedi.

Zera Bekirova, Macaristan arşivlerinde Çobanzade’nin elyazmalarını aradığını, zor şartlar altında bulduğunu, bulduklarının da birer kopya olduğunu ifade etti. Bekirova, Çobanzade'nin Avrupa’daki eğitimin ardından Kırımer’in davetiyle Kırım’a milli hareketin lideri olarak geldiğini, bunun da Kırımer’in bir emri olduğunu ve Çobanzade’nin bu şekilde liderliği aldığını belirterek şöyle devam etti:

"Çobanzade, liderliği döneminde Akmescit’e geldi. Akmescit'te birçok faaliyette bulundu. 1921-22 yıllarında başlayan Kırım’daki açlığa karşı Çobanzade önlemler almıştır. 1920’lerde Azerbaycan’da Latin alfabesi hareketini başlatan Azerbaycan Türklerinin liderleri faaliyete başladı. Bu insanlar Kırım’da Bekir Çobanzade’nin konuşmasını dinleyip, hayran kalır. Azerbaycan Türkü aydınlar, o sırada Çobanzade’nin Azerbaycan’a gelmesini istiyorlar. Çobanzade, Azerbaycan’a Kırım’a yerleşen Sovyet hükumetinin, 1924-1925 yıllarında yarattığı baskı yüzünden gitmiştir. 1925 yılında Çobanzade, Azerbaycan’da altı önemli göreve getirilir. Bakü’de İçerişehir’de ikamet etmeye başlar. Kitapları eve sığmayan Çobanzade’ye Azerbaycan Türkü milyoner Tağızade’nin evinin ikinci katında beş odalı bir ev verilir. Çobanzade, Azerbaycan yıllarında çok önemli faaliyetlerde bulunmuş, dil konusunda önemli adımlar atmıştır. 1930’lu yıllarda Özbekistan’da Fergana Pedogoji Enstitüsü’nde bölüm kurmuş ve bölüm başkanlığı yapmıştır"

Bekir Çobanzade'nin maruz kaldığı baskıları anlatan Zera Bekirova, "1929 yılından itibaren Kırım’da Bekir Çobanzade’yi karalama kampanyası başlatıldı. Bu dönemde Çobanzade hakkında iftiralar atılmaya başlamıştı. Hatta bu karalama kampanyası nedeniyle Bekir Çobanzade’nin kız kardeşi Zuleyha Çobanzade işinden atıldı. Çobanzade, bu dönemde Mihail Kalinin’e mektup yazmıştır. Kalinin, bu mektuba geri dönmüş ve Züleyha Çobanzade’nin işe geri döndürülmesini emretmiştir. 1926’da Bakü’de yapılan Bakü Türkoloji Kurultayı’nda bulunan Bekir Çobanzade, Kırım Tatar olarak yazılmıştır. Kurultay’da herkes kendi dilinde konuşma yapmıştır. Bu Türk dili için çok önemli bir andır. Kurultay’da bulunan 128 aydından 98’i 1938'de katledildi. Bekir Çobanzade, aydın katliamı sırasında sorgulanmaya başlar. Çobanzade'nin, 1937 senesi 13 Ekim’de 20 dakikalık mahkemenin ardından infaz hükmü verilmiştir. Çobanzade, Türkçe için önemli faaliyetler yürütmüş, pek çok konferansta Türkçe’nin önemli yazarlarına atıflar yapmış; araştırmalar yürütmüştür" açıklamasını yaptı.