Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Oleksiy Çernışev, 2014 yılında Kırım'ın işgali ve 24 Şubat 2022 tarihinde Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik başlattığı topyekûn işgal girişimi ve saldırıları sonrasında gelişen Ukrayna-Türkiye ilişkileri, iki ülke arasındaki ilişkilerde büyük bir öneme sahip olan Kırım Tatarları, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Ukrayna'ya yönelik olarak destekleri ve Rusya'da konuşlandırılan Kuzey Kore askerleri birliklerini Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirdi. Güncel konulara ilişkin soruları yanıtlayan Oleksiy Çernışev, ayrıca QHA aracılığıyla 6 Aralık Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Günü'ne ilişkin bir mesaj paylaştı.
"KIRIM TATARLARININ DESTEKLENMESİ İKİ ÜLKENİN SÜREKLİ GÜNDEMDE TUTTUĞU VE BİRBİRİNİ TAMAMLADIĞI BİR NOKTA"
Tarihsel bağlamda Ukrayna-Türkiye ilişkilerinin her zaman dostane bir temelde geliştiğini belirten Oleksiy Çernışev, önümüzdeki ay iki ülke arasında imzalanan stratejik iş birliği anlaşmasının yıl dönümü olduğunu anımsattı. 25 Ocak 2011’de anlaşmanın imzalanması akabinde ilişkilerde sürekli yükselen bir ivme söz konusu olduğunu söyleyen Çernışev, “Aynı coğrafyayı paylaşıyoruz, komşuyuz ve karşılıklı yarara dayalı güzel bir ilişki geliştiriyoruz. Ukrayna diplomasisi olarak bizim de elbette temel görevimiz, bu iyi komşuluk ilişkilerini ve partnerlik iş birliğini daha da ileriye taşımak, daha da genişletmek ve kapsayıcılığını artırmak.” ifadelerini kullandı.
Ukrayna ile Türkiye arasındaki etkileşimin her alanda yoğun seyrettiğini gözlemlediklerini dile getiren Maslahatgüzar, bu hususta şu değerlendirmede bulundu:
Tabii ki de belirli alanlar öne çıkıyor. İlk olarak siyasi destek. Ülkelerimiz arasındaki siyasi diyalog ve birbirimize olan desteğimiz uluslararası arenada da sık sık ifade ediliyor. Bunun daha da artması, gelişmesi için çalışıyoruz. Diğer taraftan ekonomik ve ticari ilişkilerimiz söz konusu ve bunlarda da yeni kapılar, yeni fırsatlar açılıyor. Bunun dışında Kırım Tatarlarının desteklenmesi konusu da iki ülkenin sürekli gündemde tuttuğu ve birbirini tamamladığı bir nokta. Savunma sanayi alanı stratejik iş birliğinin en önemli kilometre taşlarından biri. Bu alanda da hem teknik hem endüstriyel anlamda iş birliğimizi sürdürmekten büyük memnuniyet duyuyoruz ve iki ülke ve halkına fayda sağladığına inanıyoruz.
ÇERNIŞEV'DEN TÜRKİYE'YE TEŞEKKÜR
Ukrayna-Türkiye ilişkileri bağlamında adil, kalıcı ve kapsamlı bir barış konusunu ayrıca vurgulayan Maslahatgüzar Çernışev, “Bu barışın sağlanması iki ülke için de çok önemli. Çünkü bizim istediğimiz barış sadece Ukrayna'da savaşı bitirecek bir barış değil. Bölgeye ve dünyaya huzur, sükûnet ve istikrarı getirecek bir barış arayışımız var. Bu noktada Ankara'ya destekleri için teşekkür ediyoruz. Bu desteğin artarak devam edeceğini, süreceğini umuyoruz.” şeklinde konuştu.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskıy tarafından ortaya koyulan Barış Formülü’ne Türkiye Cumhuriyeti'nden tam desteğin söz konusu olduğunu, Türkiye’nin İsviçre'de düzenlenen 1. Barış Zirvesi’ne katılması ve ortak bildiriye imza atmasının stratejik iş birliği açısından son derece önemli olduğunu kaydeden Çernışev, Ukrayna olarak bu desteğe çok kıymet verdiklerini dile getirdi.
"ULUSLARARASI ARENADA KIRIM TATARLARINA ÇOK TARAFLI VE KAPSAYICI BİR DESTEĞİN SAĞLANMASI OLDUKÇA ÖNEMLİDİR"
“Kırım Tatarları hem Ukrayna-Türkiye ilişkileri hem de Ukrayna'nın kendisi için çok stratejik ve önemli rol oynuyorlar.” diyen Çernışev, Kırım Tatarlarının hukuki olarak da Ukrayna’nın yerli halkı statüsünde olduğunu anımsattı. Bütün dünya gibi 2014 yılında yaşanan işgali en başından beri hiçbir şekilde tanımadıklarını vurgulayan Çernışev, “Diplomatik mekanizmalar ve süreçler aracılığıyla Ukrayna'ya ait olan Kırım'ı işgalden kurtarmak için sürekli çaba sarf ediyoruz. Kırım Tatarları konusunun uluslararası gündemde kalması ve kamuoyunun sürekli olarak konuya ilişkin hassasiyetinin canlı tutulması açısından bildiğiniz üzere Uluslararası Kırım Platformu var. Bu platform çok vektörel bir yapıya sahip. Liderler zirvesinden parlamento seviyesine ve güvenlik konferansına kadar… Özellikle Karadeniz’in güvenliği alanında gerçekten de güzel bir uluslararası alan açmakta. Bununla beraber bu platform kapsamında hem de diğer mekanizmalar aracılığıyla Kırım davasına ilişkin çok sayıda uluslararası etkinlik gerçekleştirilmekte.” ifadelerini kullandı.
Kırım'a olan desteğin Ukrayna devletinin resmî politikası ve önceliği olduğunun altını çizen Çernışev, “Uluslararası arenada Kırım Tatarlarına çok taraflı ve kapsayıcı bir desteğin sağlanması oldukça önemlidir. Örneğin geçtiğimiz hafta Ukrayna Türkiye Dostluk Grubu üyeleri Türkiye Cumhuriyeti'ne bir ziyarette bulundular. Bu ziyareti gerçekleştirilen heyet içerisinde Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve Ahtem Çiygöz gibi Ukrayna milletvekilleri de yer aldı. Bu ziyaretin en önemli noktalarından biri şu ki biz Ukrayna diplomasisi olarak sürekli olarak Kırım Tatarlarına yapılan zulümleri, baskıları ifade ediyoruz. Ancak bunu yerli halkın temsilcileri, Kırım Tatarları tarafından da Türkiye'de bir kez daha ifade edilmiş ve ele alınmış olması gerçekten de bu ziyareti çok değerli kıldı.” değerlendirmesinde bulundu.
"KIRIM KONUSU UKRAYNA'NIN ÖNCELİKLERİ ARASINDA YER ALMAYA DEVAM EDECEK"
“Kırım konusu az önce de ifade ettiğim gibi Ukrayna'nın öncelikleri arasında yer almaya devam edecek ve Kırım işgalden kurtarılana kadar kararlılıkla bunu sürdüreceğiz.” diyen Çernışev, Büyükelçilik olarak da bu konuda çoğun etkinlikler düzenlediklerini ve düzenleyeceklerini kaydetti. Çernışev, Kırım ve Kırım Tatarları bağlamında tertip edecekleri programlara ilişkin son olarak şunları söyledi:
Etkinliklerimiz çok yoğun bir şekilde devam edecek. Özellikle aralık ayı sonuna kadar birçok etkinliğimiz olacak. Önümüzdeki sene yine aynı şekilde devam edeceğiz. Hem Kırım’ın işgali konusunu gündemde tutmak hem Kırım Tatarlarına yapılan zulüm, eziyet ve katliamları kamuoyuna taşımak için hep birlikte çaba göstermeliyiz. Çünkü zulüm politikaları konuşulmadıkça artıyor. Maalesef ki, suçlular cezalandırılmadıkça tekrarlanıyor. Bu sene çok hüzünlü bir yıl dönümü yaşadık. Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nın 80. yıl dönümünü andık. Bu konuyu da sürekli gündemde tutmamız önemli. Sadece günümüzdeki işgal bağlamında değil, tarihi adaleti de tesis etmek için sürekli olarak Kırım Tatarlarının sesi olmalıyız. Bu bakımdan proaktif bir politika benimsiyoruz. Bunun devam edeceğinin de teminatını veriyoruz.
"BİZ SADECE ADİL BİR BARIŞ İSTİYORUZ"
ABD’nin Ukrayna’ya olan destek karnesinin nasıl olduğu sorusunu yanıtlayan Çernışev, ABD desteklerinin Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin Rusya Federasyonu ordusuna karşı direniş sergilemesinde çok önemli katkıları olduğunu ve bu noktada bu desteklere büyük minnet duyduklarını ve değer verdiklerini söyledi.
Trump’ın ikinci döneminin başlaması ile birlikte başlayacak yeni süreci de yorumlayan Maslahatgüzar, Ukrayna'ya bugüne kadar sağlanan ve sağlanmaya devam eden desteklerin arkasında iki partiden de gelen destek ve anlayışın yer aldığını vurguladı. Seçimin sadece başkanlık için değil kongre için de gerçekleştiğini dile getiren Çernışev, “Ukrayna ve ABD ilişkilerinde iki partiyle de diyalogda olmak ve Ukrayna'ya desteği teşvik etmek için kongredeki üyelerle de aynı anda sağlıklı ve etkili iletişim kurmak çok önemli. Ukrayna olarak bunun farkındayız.” dedi.
Ukrayna'nın istediği şeyin aslında çok basit olduğunu belirten Çernışev, “Biz sadece adil bir barış istiyoruz. Bu barışa gidecek yolda dört ana maddeyi öne çıkarabiliriz. İlk olarak Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne, egemenliğine saygı ve 1991 sınırlarına geri dönüş. İkinci olarak Ukrayna hakkında Ukrayna olmaksızın herhangi bir müzakere olamaz. Ukrayna müzakerelerin eşit tarafı olmak zorundadır. Üçüncü olarak NATO güvenlik garantileri. 5 Aralık, Budapeşte Memorandumu’nun 30. dönümü. Geride kalan 30 yılda bu mutabakatın başarısızlığını gözlemledik. Ukrayna'yı saldırganlara karşı koruması gereken mutabakat, garantörlerden biri olan Rusya tarafından ihlal edildi ve Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine karşı bir saldırı başlatıldı. Bu nedenle Ukrayna olarak gerçekten etkili olacak bir güvenlik mekanizması geliştirilmesini istiyoruz. Bunun da NATO'dan Ukrayna'ya üyelik için resmi davet gelmesi yoluyla görüyoruz ve ancak bu şekilde uzun vadeli bir istikrar ve barıştan söz edebiliriz diye düşünüyoruz. Son olarak da Ukrayna’nın ihtiyaçları için silahlara erişim ve bu silahların nerede, nasıl kullanılacağına ilişkin olan sınırlamaların kaldırılması. Çünkü Moskova'yı zapt etme konusunda Ukrayna'nın daha planlı, daha stratejik bir silah silaha erişim mekanizmasına ihtiyacı var. Böyle bir stratejinin geliştirilmesi hayatî önem taşıyor." şeklinde konuştu.
"MÜTTEFİKLERİMİZ TARAFINDAN DAHA NET, AÇIK VE SERT ADIMLAR ATILMASI GEREKTİĞİNE İNANIYORUZ"
Çernışev, QHA’nın “Kuzey Kore askeri birlikleri, Rusya safında Ukrayna'ya karşı savaşarak Kremlin’in savaş suçlarına ortak oluyor. Ukrayna istihbaratı bu askerlerin eğitimli bir şekilde ülkelerine döneceğini ifade etti. Bu askerlerin Güney Kore ile Kuzey Kore arasındaki muhtemel savaşta kullanılacağına dair görüşler mevcut. Rusya-Kuzey Kore iş birliğini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorunu şu şekilde yanıtladı:
Kuzey Koreli askerlerin Rusya’nın ülkemize yönelik sürdürdüğü saldırganlığa katılmasını endişe verici buluyoruz ve bu sadece Ukrayna için değil küresel güvenlik sistemi içinde oldukça endişe verici bir sorun. Çünkü bu bir taraftan savaşı uluslararasılaştırırken yani taraflarını arttırırken diğer taraftan da farklı senaryolara hizmet ediyor olabilir. Şu an Kuzey Kore yönetimi ve Putin arasındaki anlaşmanın detaylarını tam olarak hâkim değiliz. Ancak şu ana kadar 10 bin hatta belki artık bu sayının üzerinde Kuzey Koreli askerin Rusya'nın kurs bölgesinde operasyonlara, çatışmalara dahil olduğunu biliyoruz.
Bu bağlamda 27 Kasım'da Ukrayna'nın talebi üzerine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin acil bir şekilde toplandığını kaydeden Çernışev, bu toplantıda iki gündem maddesinin söz konusu olduğunu açıkladı. Kuzey Koreli askerlerin savaşa dahil olması ile özellikle Dnipro bölgesinde Rusya Federasyonu'nun orta menzilli balistik füze kullanımının görüşüldüğünü dile getiren Çernışev, “Bu iki durumu, Rusya tarafından çatışmanın tırmandırılması olarak değerlendiriyor ve endişe verici buluyoruz. Kuzey Koreli askerlerin savaşa dahil edilmesi, orta menzilli balistik füzelerin artık kullanılıyor olması ve Rusya'nın arttırdığı nükleer şantaj politikasının kendisinin tırmanmakta olduğunu düşünüyoruz. Rusya'nın bu sorumsuz adımlarına ilişkin müttefiklerimiz tarafından daha net, açık ve sert adımlar atılması gerektiğine inanıyoruz. Özellikle yaptırım politikalarının daha da yoğunlaştırılması ve sertleştirilmesi, Ukrayna'nın silahlara erişimi ve yardım politikalarının genişletilmesi şeklinde özetleyebiliriz. Aksi takdirde sorunun uluslararasılaşması ve tırmanması sadece Ukrayna'yı ilgilendiren bir konu olmaktan çıkıp küresel güvenliği tehdit eden baş faktör olarak karşımıza çıkmakta.” diye konuştu.
ÇERNIŞEV'İN UKRAYNA SİLAHLI KUVVETLER GÜNÜ MESAJI
Son olarak 6 Aralık Ukrayna Silahlı Kuvvetler Günü mesajını QHA aracılığıyla veren Ukrayna'nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Oleksiy Çernışev, şunları söyledi:
"Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin varlığı, Ukrayna devletinin varoluşunun garantisidir. Bugün bizim için ekstra önem taşımaktadır. Ukrayna Silahlı Kuvvetleri özgürlüğümüzün temeli ve bağımsızlığımızın garantörüdür ve Ukrayna'nın var olmasını da onlara borçluyuz. Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin profesyonelliği, özverisi ve yüksek idealleri her birimiz için örnek oluşturmakta. Hatırlarsanız tam kapsamlı savaş ilk patlak verdiğinde çoğunluk hatta belki de herkes Ukrayna'nın direnişine inanmıyordu. Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin mücadeleyi sürdürebileceğine olasılık vermiyordu. O dönemki tartışma Ukrayna'nın hayatta kalıp kalamayacağı değil kaç saatte Rusya'nın Ukrayna'yı işgal edeceğiydi. ‘Kıyiv ne kadar dayanabilir?’ diye konuşuluyordu. Oysa ki, Ukrayna halkının direnişi ve haklı mücadelesi bin günü aşkın süredir sürdürüyor. Rusya Federasyonu'nun ülkemize karşı haksız ve hukuksuz saldırısına yenilmez bir duruş sergiliyor. Bu nedenle 6 Aralık'ta Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Günü’nü kutlarken bütün bu başarımızın arkasında olan kahramanlarımızı anmalı ve onlara bütün desteğimizi ifade etmeliyiz. Çünkü onların sayesinde bu direniş mümkün oldu. Ukrayna toplumu Ukrayna silahlı kuvvetlerine karşı samimi bir minnettarlık besliyor elbette. Hayatta kaldıysak onlara borçlu olduğumuzun farkındayız. Ordumuzu her koşulda ve her şekilde bütün imkanlarımızı seferber ederek desteklemeye devam etmeliyiz. Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin ve ordunun toplumdaki rolü aynı zamanda birleştiricilik olarak da ifade edilebilir. Bu nedenle elimizden gelen her şeyi ve fazlasını yapmaya devam edeceğiz. Toplumumuzun sergilediği birlik, kahramanlarımızın özverisi ve profesyonelliği ile hakikatin de yanımızda olmasını verdiği öz güvenle zafere ulaşacağımıza hiçbir şüphemiz yok. Zafer bizim olacak ve biz hep birlikte güçlü ve demokratik bir Ukrayna'yı inşa edeceğiz."