Ukrayna İstanbul Başkonsolosu Nedilskıy, Holodomor'u anlattı: Amaç, Ukrayna halkını yok etmekti

SSCB'nin eli kanlı lideri Josef Stalin'in Ukrayna halkına karşı uyguladığı Holodomor Soykırımı'nı, Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy, Kırım Haber Ajansına değerlendirdi.

Haber Giriş Tarihi: 25.11.2023 22:59
Haber Güncellenme Tarihi: 25.11.2023 22:59
https://www.qha.com.tr/

Yağmur Filiz Şahin/QHA Ankara

Stalin liderliğindeki Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin (SSCB) ortaya koyduğu Holodomor Soykırımı, Ukrayna halkı ve tüm dünya tarafından her yıl kasım ayının son cumartesi günü anılıyor. 1932-1933 tarihleri arasında kurgulanan kıtlık nedeniyle milyonlarca Ukraynalı hayatını kaybetti. Holodomor Soykırımı konusunda Kırım Haber Ajansı (QHA), Ukrayna'nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy'dan değerlendirme aldı.

Ukrayna İstanbul Başkonsolosu Nedilskıy, #Holodomor'u anlattı: Amaç, Ukrayna halkını yok etmekti ???? https://t.co/LfacxBdQnB ???? https://t.co/1ZviflbAyG pic.twitter.com/rrnCrk9g1H

— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) November 25, 2023

QHA: Holodomor’un ne olduğunu, Ukrayna için ne anlam ifade ettiğini anlatabilir misiniz?

Holodomor terimi, holod ve mor’dan oluşan bir kelimedir. "Holod (Ukraynaca: голод)" açlık ve "Mor (Ukraynaca: мор)" ölüm, imha ve veba anlamına gelir.  Bu kelime, "açlıktan ölmek" demektir. Holodomor, Josef Stalin liderliğindeki Sovyetler Birliği yönetimi tarafından; Ukraynalıları yok etmek, Ukrayna'nın bu rejime karşı direnişini ve Moskova'dan bağımsız bir Ukrayna devleti kurma girişimlerini nihai olarak ortadan kaldırmak amacıyla yapay olarak yaratılan kitlesel açlık yoluyla Ukrayna ulusuna karşı işlenen bir soykırımdı.

"UKRAYNA, 2006 YILINDA HOLODOMOR'U SOYKIRIM OLARAK KABUL ETTİ"

Bu suçun amacı Ukrayna halkını ulus olarak yok etmekti. Dönemin komünist totaliter rejimi, gıdaya zorla el konulması, köylerin ve tüm bölgelerin abluka altına alınması, kıtlık içindeki Ukrayna'nın dışına seyahatin yasaklanması, kırsal ticaretin kısıtlanması ve muhaliflerin bastırılması yoluyla Ukraynalılar için yaşamla bağdaşmayan koşullar yarattı. Başka bir deyişle hedef, ulusun fiziksel olarak yok edilmesiydi. Ukrayna’da, 1932-1933 yılları arasında yaşanan soykırımın yanı sıra 1921-1923 ve 1946-1947 yılları arasında da devlet eliyle yaratılan büyük kıtlıklar sonucunda milyonlarca insan hayatını kaybetmiştir. Bu nedenle, 2006 yılında Ukrayna, 1932-1933 Holodomor'unu Ukrayna halkının soykırımı olarak kabul etmiştir.

QHA: Holodomor sırasında yaşanan açlık ve ölümler, Sovyet hükumetinin bilerek ve isteyerek gerçekleştirdiği bir soykırımın sonucu muydu?

"1932-1933 yıllarında Ukrayna'da yaşanan Holodomor, Sovyet ve daha sonra Rus tarihçilerin iddia ettiği gibi doğal ya da sosyal kökenli tesadüfi bir olgu değildi. "Açlıktan ölüm" tam olarak totaliter yönetimler tarafından kasıtlı olarak kullanılan açlık terörünün, yani soykırımın bir sonucuydu. Bu, Ukraynalıların tarımın kolektifleştirilmesine karşı direnişlerinin ve Rus yönetimi altında olmak istememelerinin bir cezasıydı. Sovyet yetkilileri, Stalin'in emriyle uygulamaya koydukları yapay kıtlık yoluyla sözde "Ukrayna sorununu" çözmeye çalıştı.

Tarihçilere göre, 30'lu yıllarının başında, Bolşevik kolektifleştirme ve o zamanki adıyla zorla sanayileştirme politikasına karşı direnişin ana merkezi Ukrayna köyleriydi. Ukrayna'da yaklaşık 1.2 milyon kişinin katıldığı 4 bin civarında kitlesel protesto gösterisi düzenlendi. 41 bin 200 köylü çiftliği kolektif çiftliklerden ayrıldı ve yaklaşık 500 köy konseyi gerçekçi olmayan tahıl tedarik planlarını kabul etmeyi reddetti.

Stalin, Ukrayna'yı bir kaynak olarak kaybetmekten korkuyordu; bu kaynak olmadan dünyayı fethedebilecek güçlü bir sanayi imparatorluğu kurmak sadece bir hayal olarak kalacaktı. Bu nedenle, Ukrayna'yı kaybetmek istemeyen Sovyet rejimi, Ukrayna ulusunun bir bölümünü yok etmek için bir plan tasarladı ve bunu "devlete ekmek sağlama" planları adı altında gizledi. Tüm tahıl stoklarına tamamen el konulması söz konusuydu ve ardından tahıl teslimat planına uyulmamasının cezası olarak diğer gıda ve mülklere el koymaya başladılar.

"22 BUÇUK MİLYON İNSAN HOLODOMOR SINIRLARI İÇİNDE TECRİT EDİLDİ"

Ukrayna'yı kitlesel açlık bölgesine çeviren rejim, insanları kurtarmak için tüm yolları tamamen kapattı. Açlık grevcilerine karşı tam bir tecrit uygulandı. Bu amaçla, sözde "kara tahta" rejimini kullandılar ve açlık grevcilerinin Ukrayna dışına seyahat etmelerini yasakladılar. Kara tahtalardalistelenen kolektif çiftlikler ve köyler, polis ve Sovyet gizli özel servisleri tarafından kuşatıldı. Tüm gıda malzemeleri alındı. Ticaret ve herhangi bir malın ithalatı yasaklandı. Anlaşılacağı üzere, o dönemde 22 buçuk milyon insan Holodomor sınırları içinde tecrit edilmişti.

Soykırımın bir diğer yönü de kıtlıkla ilgili bilgilerin tamamen ve kasıtlı olarak engellenmesiydi. Ocak 1933'te Sovyet yetkilileri, Ukrayna'da kıtlık olmadığına dair bir açıklama yaptı. Batılı güçler gıda yardımı yapmaya hazır olmalarına rağmen, Stalinist rejim dış yardımı reddetti.

Holodomor, Nisan 1932'den Kasım 1933'e kadar olan dönemi kapsamaktadır. Bu 17 ay boyunca Ukrayna'da 7 milyondan fazla insan ve Ukrayna dışında da 3 milyon Ukraynalı öldürülmüştür, bunu vurgulamak istiyorum. Ukrayna dışındaki bu rakamlar tarihsel olarak Ukraynalıların yaşadığı bölgelerde gerçekleşmiştir: Kuban, Kuzey Kafkasya, Aşağı Volga bölgesi ve Kazakistan. Holodomor 1933 baharında zirveye ulaştı. Sadece bir ayda Ukrayna'da her dakika 17 kişi, her saat bin 400 kişi ve her gün 30 binden fazla insan açlıktan ölüyordu. Ne yazık ki, Ukrayna'da Holodomor'dan kaynaklanan insan kayıplarının sayısı sorusunun hala cevabı yok. 

QHA: Holodomor'un Ukrayna'nın bağımsızlık mücadelesine etkisi nedir?

Ekim Devrimi'nden sonra, 1917-1921 yılları arasında Komünistler, eski Rus İmparatorluğu topraklarının çoğunda iktidarı ele geçirdiler. Doğrudan işgal yoluyla, bildiğimiz gibi 1917'de ilan edilen demokratik Ukrayna Halk Cumhuriyeti'ni yok ettiler. Ukrayna hareketiyle yaşanan zorlu mücadele deneyimi nedeniyle komünist rejim, 1919-1920'de Ukrayna'daki konumunu güçlendirdi ve başkenti Harkiv'de olan bir sözde devlet oluşturuldu.

1920'lerde Ukrayna Avrupa tarzı bir kültürel rönesans yaşadı. "Moskova defol!" sloganları altında, Ukrayna’da Ruslardan farklı, Avrupa'ya yönelik kendine özgü gelenekler oluşuyordu. Ulusal bir eğitim sistemi oluşturuluyor ve özerk bir ekonomik mekanizma kuruluyordu. Ancak bu dönemin sonunda SSCB'de katı bir sosyal hiyerarşiye sahip totaliter bir komünist rejim kuruldu. Herhangi bir muhalefet ya da uyumsuzluk belirtisi derhal şiddetle cezalandırıldı ve bastırıldı.

"SSCB, UKRAYNALILARIN BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİNİ YOK EDEMEDİ"

SSCB'deki en büyük ikinci ulus olan Ukrayna'nın büyük bir kültürel ve tarihi mirası, şanlı devlet kurma gelenekleri ve ulusal kurtuluş mücadelesi deneyimi vardı. Geniş entelektüel çevreler ve ekonomik olarak bağımsız köylüler komünist liderliğin politikalarını kabul etmiyordu. Bu nedenle amaç, Ukraynalıları her an bağımsız bir devlet kurma sorununu gündeme getirebilecek siyasi bir ulus olduğu için yok etmekti. Bu nedenle, bu amaç için en acımasız aracı seçtiler: aç bırakarak öldürme. Yine de komünist rejim, Ukraynalıların özgürlük ve bağımsızlık arzusunu tamamen yok edemedi. Ukraynalıların özgürlük mücadelesi, 1932-1933 Holodomor'undan sonra da devam etti ve nihayetinde 24 Ağustos 1991'de Ukrayna Parlamentosu bağımsızlığını yeniden tesis etti.

QHA: Holodomor'un hala gündemde olması, bugünkü siyasi ilişkilere ve tarih anlayışına nasıl bir etki yapmaktadır?

1932-1933 yıllarında komünist totaliter rejim Ukrayna halkına karşı soykırım suçu işlemiştir. Bugün, onun halefi olan Raşizm rejimi, Ukrayna topraklarında bir kez daha soykırım gerçekleştirmeye çalışıyor. Holodomor soykırımından 90 yıl sonra, Ruslar bir kez daha Ukraynalılara karşı soykırım yöntemlerini kullanarak kimliğimizi, kültürümüzü ve dilimizi yok etmeye çalışıyorlar. Tek kelimeyle Ukrayna ulusunu yok etmek istiyorlar. İşgalciler bunu yapmak için Ukraynalıları topluca öldürüyor, sürgün ediyor ve şehirleri yok ediyor. Hem 1932-1933'te hem de bugün Rusya, tüm terörist cephaneliğini bize karşı kullanarak Ukraynalıların direnme iradesini kırmaya çalışıyor.

"HOLODOMOR VE MEVCUT RUS SALDIRGANLIĞININ KAMPANYALARI BİRBİRİNE ÇOK BENZEMEKTE"

Yirminci yüzyılda Stalin ve yirmi birinci yüzyılda Putin, Ukrayna halkını pasifize etmenin diğer yöntemleri işe yaramadığı için soykırımı tercih etti. Stalin soykırımı organize etmek için gıdaya tamamen el koyma, abluka ve artan teröre başvurdu. Putin, Ukrayna'ya karşı bir saldırı başlatmıştır. Bunu terör, toplu katliam, sığınaklara, tahliye yollarına ve insani yardım koridorlarına kasıtlı saldırılar, yerleşim alanlarının bombalanması, şiddet, askeri kuşatmalar ve soykırım politikasının bir parçası olarak sürgünler izledi. Holodomor ve mevcut Rus saldırganlığının bilgilendirme kampanyaları birbirine çok benzemektedir. Hem o zaman hem de şimdi Rusya, Rus kitlelerini zulüm işlemeye ya da zulmü onaylamaya hazırlamak ve suçları örtbas etmek için çok büyük ölçekli dezenformasyon ve propaganda kampanyaları başlattı.

BUGÜN BİRÇOK ÜLKE HOLODOMOR'U SOYKIRIM OLARAK TANIYOR

Hem o zaman hem de şimdi, Rusya, Batı'daki kayıtsızlık atmosferine, korkunun gücüne güveniyor ve gerçeklikten uzak paralel bir yapay bir gerçekliği yaratmaya çalışıyor. Ancak bugün, tüm medeni dünya Ukrayna'ya yardım ediyor ve biz Ukraynalılar, kendi devletimize ve Silahlı Kuvvetlerimize sahibiz, zafer için birleştik ve birlikte çalışıyoruz. Ve bu sayede Putin'in soykırımına başarıyla direniyoruz.

Komünist totaliter rejimin suçlarını hatırlayarak, bugün tüm çabalarımızı Ukrayna'yı savunan askerlerimizi desteklemeye yöneltiyoruz. Mevcut Rus saldırganlığı bağlamında, 1932-1933 Holodomor hatıramız, Ukraynalıların ve uluslararası toplumun saldırgana karşı toplumsal seferberliğinde bir faktördür. Önemli bir nokta da, Ekim 2023 itibarıyla 28 ülkenin parlamentosunun Ukrayna'daki 1932-1933 Holodomor'unu bir soykırım eylemi olarak tanımış olmasıdır.

HER YIL KASIM AYININ SON CUMARTESİ GÜNÜ HOLODOMOR ANILIYOR

Bu nedenle Holodomor kurbanlarının anma töreni, "Hatırlayın. Birleşelim. Kazanacağız!" sloganı altında yapılmaktadır. Aynı zamanda, 1932-1933 yıllarında dönemin Kremlin rejimi tarafından Ukraynalılara karşı soykırım suçu işlemek için bir araç olarak kullanılan kıtlığın anısı, dünyanın herhangi bir yerinde kıtlık yaşanmasını önlemek için bir uyarı, mevcut Kremlin saldırganının hedeflerine ulaşmak için gıda krizini provoke etmesini ve kullanmasını önlemek için bir uyarı görevi görmelidir.

Ukrayna her yıl Kasım ayının dördüncü cumartesi günü 1932-1933 Holodomor ve 1921-1923 ve 1946-1947 yıllarında insan eliyle yaratılan kitlesel kıtlıkların kurbanlarını anmaktadır. Bu yıl ikinci kez, Rusya'nın Ukraynalılara yönelik soykırım eylemlerinin eşlik ettiği geniş çaplı bir savaş bağlamında Stalin'in soykırım kurbanlarını onurlandıracağız. Bugün gözlerimizin önünde cereyan eden trajik olaylar ve işlenen suçlar, yaşayan hafızanın son derece önemli olduğunu göstermektedir; insanlığa karşı suç işleyenler uluslararası toplum tarafından kınanmalı ve kurbanlar onurlandırılmalıdır.

QHA: Holodomor kurbanları için eklemek istediğiniz bir şey var mı?

En korkunç ve insanlık dışı şekilde öldürülen milyonlarca masum Ukraynalıyı hatırlamalı ve onurlandırmalıyız. Çünkü açlıktan ölüm, artık 21. yüzyılda, bir insanın açlıktan nasıl ölebileceğini hayal etmek çok zor. Ama bu korkunç, uzun ve çok acı verici bir ölümdür. Bu nedenle, bu trajediyi hatırlamalıyız. Bu trajedinin gelecekte tekrar yaşanmasını önlemek için kurbanları onurlandırmalıyız. Ayrıca Kasım ayının 4. Cumartesi günü saat 16.00'da tüm dünyada "Bir Mum Yak" kampanyası düzenleniyor. Ukraynalıları ve tüm duyarlı insanları, bu korkunç trajedide hayatını kaybedenlerin anısına saat 16.00'da pencerenizde bir mum yakmaya çağırıyoruz.