Ukrayna Büyükelçisi Vasıl Bodnar: Karşı saldırıların temel hedefi, Rusları kendi topraklarımızdan kovmak

Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar, Ukrayna'da ve Kırım'da yaşanan son gelişmeleri Kırım Haber Ajansına anlattı.

Haber Giriş Tarihi: 23.05.2023 19:01
Haber Güncellenme Tarihi: 23.05.2023 19:01
https://www.qha.com.tr/

Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar, Ukrayna’da ve Kırım’da yaşanan son durumu ve merak edilenleri Kırım Haber Ajansına anlattı.

#Ukrayna Büyükelçisi Vasıl Bodnar: Karşı saldırıların temel hedefi, işgalci Rusları kendi topraklarımızdan kovmak ???? https://t.co/9qeh1eiZ8x pic.twitter.com/tJQz142UKh

— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 23, 2023

VASIL BODNAR: UKRAYNA HÜKUMETİ VE HALKI, BARIŞ İÇİN UĞRAŞIYOR

Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar, Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’nın anakarasına yönelik başlattığı topyekun işgal girişimi ve saldırılarına ilişkin, “Söz konusu savaş, Ukrayna için bağımsızlık meselesi. Savaşmayı biz seçmedik. Rusya saldırdı, biz de savunmak zorundayız. Biz ne kadar süreceğine tahmin yürütmek yerine hedefimize odaklandık. Hedefimiz bu; savaşı kazanmak ve bütün topraklarımızı işgalden kurtarmak. Elbette bu savaş, Ukrayna için çok büyük zorluklar getirdi ve dünyanın karşı karşıya kaldığı sorunlar var. Ancak bizim acılarımızdan bir adalet oluşturulacak. Bizim sağlayacağımız adalet, ileride en azından bizim bölgemizde savaş ve agresif tavırları önleyecektir. Hem Ukrayna Cumhurbaşkanı hem hükumeti hem de halkı, bizler burada kendi şartlarımız doğrultusunda barış anlaşması yapmak için uğraşıyoruz” dedi.

BÜYÜKELÇİ VASIL BODNAR: UKRAYNA'NIN KARŞI SALDIRILARININ TEMEL HEDEFİ, RUSLARI KENDİ TOPRAKLARIMIZDAN KOVMAK

Büyükelçi Bodnar, Ukrayna hükumetinin “Kırım’da başlayan savaş Kırım’da bitecek” fikrini değerlendirdi. Karşı saldırıların ilk nereye olacağını anlatan Bodnar,  “Burada pek fazla yorum yapıp kafa karışıklığı yaratmak istemiyorum. Çünkü karşı saldırı operasyonu, Ukrayna askeri yönetimi tarafından yürütülüyor. O yüzden bizim hakim olmadığımız konu bu. Kamuoyu ve medya tarafından ülkemizde de çok büyük ilgi olmasına rağmen hükumetimiz dahi karşı saldırıları sınırlı şekilde yorumlamaya ve bilgi güvenliği için susmayı tercih ediyor. Ancak karşı saldırıların temel hedefi, Rusları kendi topraklarımızdan kovmak. Çünkü kendileri terk etmek istemiyor. Bu noktada elbette karşı saldırı operasyonu olsun, Ukrayna ordusunun diğer eylemleri olsun hepsi Kırım da dahil olmak üzere Ukrayna topraklarını işgalden kurtarmaya yönelik yapılır. Bizim için önemli olan ana sonuç. Hangi bölgenin ilk kurtarılacağı değil. Kırım, kuşkusuz Ukrayna toprağıdır ve Ukrayna yönetimi altına geri dönecektir” açıklamasını yaptı.

"RUS TARAFI YAPICI BİR TUTUM SERGİLEMİYOR"

Rusya ile Ukrayna arasındaki esir takası ve insani koridora ilişkin açıklamalarda bulunan Vasıl Bodnar, müzakerelerin devam ettiğinin altını çizdi. Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi, iki konu hususunda, “Bilindiği üzere ocak ayından itibaren esir değişimi ve insani koridor konusu gündemde. Ombudsmanların kendi aralarındaki müzakereler devam ediyor. Neredeyse her hafta belli esir grubu değişimleri gerçekleştiriliyor. Maalesef Rus tarafı yapıcı bir tutum sergilemiyor. Esir değişiminin genişlemesine veya üç taraflı hale gelmesine izin vermiyor. Aynı zamanda bahsedilen insani koridoru sadece savaş esirlerinin değil halkın da takasını kapsıyordu. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve diğer hassas gruplar… Böylece işgal altında bulunan ve özgürlüğü kısıtlanan Ukrayna vatandaşları bir nebze olsun fırsat edinecekti fakat Rus tarafı buna şu anlık müsaade etmiyor. Ancak Türkiye’de seçim süreci tamamlandıktan sonra insani koridor meselesini tekrar ele alarak bunun kısmen de olsa gerçekleşmesini istiyoruz ve buna inanıyoruz. En azından Ukrayna vatandaşlarının bir kısmı esaretten kurtulabilsin diye” dedi.

"TÜRKİYE, UKRAYNA İÇİN YAKIN BİR DOST VE YAKIN BİR MÜTTEFİK"

Türkiye ve Ukrayna arasındaki iki ilişkilere de değinen büyükelçi, ikili ilişkilerde müttefiklik anlayışını da değerlendirdi. Bodnar, “Kesinlikle bunu söyleyebiliriz. Türkiye bizim için yakın bir dost ve yakın bir müttefik ve bu yakınlığımız Türkiye’nin ülkemize sağladığı geniş yardım yelpazesinde görülebilir, politik destekten insani yardımlara kadar savaşın getirdiği bütün olumsuzluklara rağmen lojistik veya diğer konular olsun savunma sanayisi alanındaki işbirliğimiz devam ediyor. Burada bizim için önemli olan noktalardan biri, birçok Ukraynalının savaştan kaçarak Türkiye’de güvenlik bulmuş olmaları. Misafirperver Türkiye insanlarımıza ev açtı. Aynı zamanda kara günler Türkiye’yi bulduğu zaman kendi üzerimize düşeni yaptık. Diğer birçok ülke gibi biz de arama kurtarma ekiplerimizi gönderdik, Türk halkının yanında olmaya çalıştık. Ukrayna’da herkes Türkiye’nin acısını paylaştı ve kendi acısı gibi hissetti” açıklamasında bulundu.

"RUS DEZENFORMASYONU BÜTÜN DÜNYADA VAR"

Rusya’nın Türkiye’de yürüttüğü dezenformasyonun niteliğini açıklayan Vasıl Bodnar, bu durumun sadece Türkiye’de değil tüm dünyada olduğunu vurguladı. Büyükelçi Bodnar, şu ifadelere dikkat çekti:

“Öncelikle Rus propagandasının sadece Türkiye’de değil bütün dünyada olduğunu söylemek istiyorum. Ukrayna’da da var. Bizim bu yalan haberlere ve dezenformasyona karşı silahımız hakikat… Ancak şunu söyleyebilirim: Rusya’nın Türkiye’de klasik yöntemlerle yapmaya çalıştığı propaganda pek tutmuyor. Rus propagandasının başarılı olamamasının nedenlerinden biri olarak Türk halkının Ukrayna’ya karşı çok hassas ve anlayışlı olmasını vurgulayabiliriz. Çünkü tarihi paralel olarak kendileri 100 yıl önce verdiği mücadeleyle bizim mücadelemizi kıyaslıyorlar. Genelde Rus propagandası, Batı karşıtı motiflerle özdeşleştiriliyor ve bunu Türkiye’de kullanmaya çalışıyor. Bu noktada da nasıl önlenir diye sormuştunuz. Türkiye’nin ve Türk halkının karar vereceği bir şey. Hangi bakış açısına sahip olacağı, başka ülkeye değil Türkiye için en hayırlısı ne olacak diye bakmak lazım” 

Türkiye’de hangi kaynakların Rus propagandasına hizmet ettiğinin belli olduğuna değinen Bodnar, “Türk kamuoyunda hangi medya kaynaklarının açık bir şekilde Rus propagandasına hizmet ettiği hangi kaynakların ise az çok objektif bilgi sunmaya çalıştığı aşikar. Enformasyon konusu açılmışken onlarca yüzlerce Türk gazeteciye teşekkür etmek istiyorum. Savaş şartlarına rağmen Ukrayna’ya giderek oradaki gerçeği Türk halkına yansıttı. Aynı zamanda hem sizlere hem de bizim sesimiz olan medya kuruluşlarına herhangi bir anlatı oluşturmadan hakikati aktarmamızda yardımcı olduğunuz için teşekkür ederiz. Biz hatırlıyoruz, siz de hatırlarsınız savaş dönemi başladığında elçilik kapımızda onlarca gazeteci oluyordu. Hepsi bizim online demeçlerimizi aktarıyordu, Ukrayna’da gerçekte neler olduğunu aktarmaya çalışıyordu” 

"BUNLAR SADECE RUSYA’NIN İŞLEDİĞİ SUÇLARIN KAMUYA AKTARILAN TARAFI"

İşgal altında bulunan Kırım’da olanlara da dikkat çeken Vasıl Bodnar, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkan Yardımcısı, siyasi tutsak Nariman Celal’i de unutmadı. Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi, Kırım Tatar Siyasi Tutsaklarına ilişkin, şunları kaydetti:

“Aslında bunlar Rusya’nın işlediği suçların sadece kamuya aktarılan tarafıdır. Sadece bu kısmını biliyoruz. Nariman Celal hakkında bildiğimiz; çok büyük bir Kırım Tatar hak savunucusu olduğu ve zaten bu yüzden Rusya’nın onu hapse tıktığı. Türkiye tarafıyla beraber hem Nariman Bey hem de diğer siyasi tutsakların; Rus esaretinden, hukuksuz bir şekilde yargılanmasından kurtarılması için çalışıyoruz. Mevcut sayı belki daha fazla olmuştur. Geçtiğimiz zamanlarda esir değişimi kapsamında Müslüman esirleri karşılıklı değiştirme girişimi veya fikri sunmuştuk. Hem Rusya’da Müslüman esirleri hem de bütün Müslüman esirleri takas edecektik. Ancak Rusya tarafı buna olumlu bakmadı ve reddetti. Aynı zamanda söz konusu siyasi tutsakların da haklarının olabildiğince ihlal edilmemesi için Rus hapishanesinde bulunan kişilerimizin hukuki süreçte de yanlarındayız. Özellikle uluslararası kuruluşlar ve medya da konuyu gündemde tutarak en azından bir baskı oluşturmaya çalışıyor. Kırım Yarımadası fiilen işgalden kurtarılana kadar orada bulunan hem Kırım Tatarlarına hem de diğer halklara yönelik baskı ve hukuksuz yargılama, cinayet riski her zaman var maalesef bizim açımızdan savaşın amaçlarından biri; Kırım Yarımadası’nın işgalden kurtarılması. Orada işlenen suçların ve suçluların cezalandırılması ve adil bir düzenin oluşturulması.”