Türk dünyası için ortak alfabe: Uzlaşı ve gelecek

Türk devletleri arasındaki iletişimi ve birliği güçlendirmeyi amaçlayan ortak alfabe kararı gündemde tartışılmaya devam ediyor. Eğitimci, yazar ve tarihçi Kutlu Altay Kocaova bu kararın bağlayıcılığını ve önemini Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirdi.

Haber Giriş Tarihi: 12.09.2024 16:45
Haber Güncellenme Tarihi: 12.09.2024 16:45
https://www.qha.com.tr/

Selahaddin Kaşgarlı/QHA Ankara

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) bünyesindeki komisyonun hazırladığı ortak alfabe önerisi, Türk dünyası için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Eğitimci, yazar ve tarihçi Kutlu Altay Kocaova bu kararın bağlayıcılığını ve önemini Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirdi.

TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI'NIN ORTAK ALFABE ÖNERİSİNİN BAĞLAYICILIĞI

Kocaova, TDT tarafından önerilen ortak alfabenin, Türk devletleri açısından hukukî bir bağlayıcılığı bulunmadığına dikkat çekerek, "Hem Türk Devletleri Teşkilâtı, Türk devletleri üzerinde bağlayıcılığı olan devletler üstü bir örgütlenme değil hem de buradaki durum, bir öneriden ibâret. Zâten yapılan açıklamada da, 'Bu özverili çalışmanın sonucunda, 34 harften oluşan Ortak Türk Alfabesi önerisi üzerinde uzlaşıldı. Önerilen alfabedeki her harf, Türk dillerinde bulunan farklı fonemleri temsil etmektedir' önerisi yer alıyor" ifadelerini kullandı.

YENİ ORTAK ALFABE İLE TDK ÇALIŞMASI ARASINDAKİ FARKLAR

Ayrıca yeni önerilen ortak alfabe ile dönemin Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun’un önerdiği alfabe arasında bazı benzerlikler ve farklılıklar bulunduğunu ifade eden Kocaova, "Gördüğüm kadarıyla çok benzer. Ancak 1990'ların başındaki öneride 'w' da vardı. Burada 'û' var. Onun dışında aynı. Önerilen bu harfler, eksikliği hissedilen sesler. Mesela 'ke' sesinin birçok yerde, yanlış bir şekilde 'ka' olarak okunduğunu görüyoruz. Arap alfabesinde bu ayrım kaf ve kef olarak verilmişti. Lâtin alfabesinde ise 'k' ve 'q' şeklinde var. Dolayısıyla 'ka' sesi için 'q' harfinin kullanması çok iyi olur. Aynı şekilde 'a' ve 'e' sesinin arasında yer alan, kâğıt örneğinde olduğu gibi bir ses de var -ki, önerilen alfabede 'ə' var.- Özellikle Azerbaycan'ın kullandığı bu ses çok önemli" dedi.

ORTAK ALFABENİN TÜRK DEVLETLERİNE ENTEGRASYONU VE ZORLUKLAR

Türk devletlerinin ortak bir alfabeye geçiş süreci, her ülkenin mevcut Lâtin temelli alfabelerine bağlı olarak değişiklik göstereceğine dikkat çeken Kocaova, "Ortak alfabenin entegrasyon süreci, her bir Türk devletinin kendi Lâtin temelli alfabelerini geliştirmesi ile başlatılabilir. Türkiye açısından bu süreç daha karmaşık olabilir, çünkü mevcut Türk Harfleri Kânunu’nun (3 Kasım 1928) değişmesi gerekecektir." Kocaova, bu değişikliğin Türkiye’de ciddi tartışmalara ve sarsıntılara neden olabileceğini öngörüyor. Dolayısıyla, entegrasyon süreci ve karşılaşılabilecek zorluklar, bu yasadaki değişim gerekliliklerinden kaynaklanabilir" ifadelerini kullandı.

ORTAK ALFABEYE GEÇİŞİN TÜRK DÜNYASINA KATKILARI

Kocaova, Lâtin alfabesine geçen Türk devletlerinin birbirinin dilini anlamanın kolaylaştığını belirterek, "Eğer teşkilâtın bu önerisi, yakın ya da uzun vâdede uygulanabilirse, dilde birlik anlamında çok büyük adım atılmış olabilir. Dikkat edilirse, Lâtin alfabesine geçen Türk devletlerinin dilini anlamak zor değildir. Üstelik Özbekistan'ın kullandığı Lâtin alfabesinde birçok farklar olmasına rağmen... Dolayısıyla 34 harfli bu alfabe temelinde yeni bir adım atılırsa, Türkler arasındaki anlaşmayı çok kolaylaştıracak ve dilde birlik konusunda çok büyük katkı sağlayacaktır" dedi.

TÜRK DÜNYASI ORTAK ALFABE KOMİSYONU

Türk Dünyası Ortak Alfabe Komisyonu, TDT'nin girişimiyle her Türk devletinden sorumlu iki temsilcinin katılımıyla kurulmuş olup, Uluslararası Türk Akademisine bağlı olarak faaliyet göstermektedir. Şimdiye kadar 2 toplantı yapıldı. İlk toplantı 28-29 Mayıs 2023'te Astana'da, ikinci toplantı ise 6-7 Mayıs 2024'te Bakü'de gerçekleşmişti. Uluslararası Türk Akademisi Başkanı Şahin Mustafayev, çalışmalar doğrultusunda Türk dünyası ortak alfabesinin 14 harfinin onaylandığını duyurmuştu.