Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfında (TEPAV), 11 Ekim 2023 tarihinde, "Tahıl Koridoru Perspektifleri: Ukrayna Yaklaşımı" başlıklı panelde; Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar ve Ukraynalı dış politika uzmanları Tahıl Koridoru Anlaşmasına ilişkin değerlendirme yaptı. Toplantıda, Ukrayna Ulusal Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Dış Politika Araştırmaları Merkezi Başdanışmanı Dr. Ivan Us ve Ukrayna Ulusal Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Direktörü Dr. Oleksandr Bogomolov söz alarak Ukrayna bakış açısıyla Tahıl Koridoru Anlaşması'nı yorumladı.
UKRAYNA BÜYÜKELÇİSİ VASIL BODNAR: UKRAYNA SAVAŞIYOR VE ELİNDEN GELDİĞİNCE DÜNYAYA YARDIM ETMEYE ÇALIŞIYOR
Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Vasıl Bodnar, yaptığı konuşmada, “Ukrayna savaşıyor ve Ukrayna elinden geldiğince dünyaya yardım etmeye çalışıyor. Artık en büyük varlıklarımızdan biri gıda ve özellikle tahıl üretimidir. Dolayısıyla savaştan önce bile küresel gıda güvenliğine katkımızın olduğuna inanıyoruz. Ve bu konuda ortak çıkarları ve ortak bakış açısını paylaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
Bodnar, Türkiye’nin arabuluculuk rolünü değerlendirirken, “Bu nedenle, hem Ukrayna'daki savaşa barışçıl bir çözüm bulma çabalarında hem de arabuluculuk sürecinde elde edilen tüm çabalardan ve elde edilen tüm etkili sonuçlardan dolayı Türk tarafına çok minnettarız” açıklamasını yaptı. Büyükelçi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Tahıl Koridoru Anlaşması'ndaki özverili çabasına ilişkin, "Türkiye Dışişleri Bakanlığının bizzat yürüttüğü çabalara ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a gerçekten minnettarız" dedi.
Büyükelçi Bodnar, bu toplantının amacının sadece Ukrayna’nın çabasını anlatmak olmadığına dikkat çekerken; “Çünkü burada sadece savaşmak ve mücadelemize destek aramakla kalmıyoruz, aynı zamanda farklı yöntemlerle barışı ve Cumhurbaşkanı Zelenksıy’ın eseri olan barış formülünü de arıyoruz” ifadelerini kullandı.
Vasıl Bodnar, Türkiye’nin bölgede barışı tesis etme konusundaki çabasının önemli olduğuna işaret ederek, “Türk tarafının küresel gıda güvenliği boyutunda lider olmaya hazır olduğunu zaten açıkladığını biliyoruz. Mümkün olduğu kadar çok ülkeyi ilgilendiren ve barışı aramada lider rolü oynayan geleneksel çözümlerin dışında başka çözümler bulmaya çalışıyoruz çünkü buna en çok ihtiyacımız olan zamanı yaşıyoruz. Ayrıca bölgemizin Türkiye'ye ihtiyacı olduğunu ve bölgede daha istikrarlı bir duruma geldiğimizde küresel toplumun çok daha mutlu olacağını tahmin ediyorum" değerlendirmesini yaptı.
Ukrayna’nın bütün engellere rağmen tahıl göndermek için yollar kullandığını dile getiren Bodnar, “İşin pratik tarafı şu ki, tahıl koridorunun işlememesine rağmen hala hem karadan hem de denizden olmak üzere tahıl gönderebiliyoruz. Geçen günlerde üç gemi Odesa limanından ayrıldı ve yoluna devam etti. Seviyeyi, artışı ve sıklığı artırmaya çalışıyoruz. Bu durum, daha önce imkansız görünen bir şeyin artık mümkün hale geldiğini, hatta uygulamaya dönüştüğünü gösteriyor” açıklamasını yaptı.
Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik topyekun işgal girişiminin donmuş çatışmaya dönme ihtimalinin arzu edilmediğini ifade eden Büyükelçi Bodnar, “Şimdi, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının donmuş bir çatışmaya dönüşmesi tehlikesi var ki biz bunu elbette istemiyoruz ve kesinlikle barışçıl bir yol bulmayı arzu ediyoruz” dedi.
UKRAYNALI UZMAN DR. OLEKSANDIR BOGOMOLOV: TÜRKİYE, UKRAYNA İÇİN STRATEJİK BİR ÜLKE
Ukrayna Ulusal Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Direktörü Dr.Oleksandır Bogomolov, Rusya’nın Tahıl Koridoru Anlaşması'nı bir şantaj aracı olarak kullanmasının imajını zedelediğini söyledi. Bogomolov, “Rusya'nın şimdiki konumu eskisinden kesinlikle farklı. Kendisini küresel bir kurtarıcı ve sözde küresel gıda güvenliği ve benzeri konularla ilgilenen bir ülke olarak sunabilirdi. İşte bu özel durumda Rusya, bunu bir şantaj aracı olarak kullandı" dedi.
Dr. Oleksandr Bogomolov, Türkiye’nin Ukrayna için önemli bir müttefik olduğuna dikkat çekerken, “Türkiye, Ukrayna için stratejik açıdan çok önemli bir ülke ve bunu ilk kez söylemiyorum. Gerçekten kariyerim boyunca bu fikri tanıtmaya çalışıyorum. Ve özellikle mevcut Ukrayna hükumetinin, özellikle de cumhurbaşkanımızın ve artık tüm Ukrayna toplumunun, Türkiye'nin değerini anladığını söyleyebilirim. Biz çağdaş bir milletiz, genç bir ülkeyiz ama yaşlı bir milletiz” ifadelerini kullandı.
Bogomolov, Ukrayna’nın dış politikasında bir evrim yaşandığını ve Türkiye’nin önemli bir müttefik haline büründüğüne işaret ederken, “Genç bir ülke olarak dış politikamız da bir tür evrim geçirdi. Başlangıçta, sanki bazen güneye neredeyse hiç bakmıyormuşuz gibi, iki boyut olan Avrupa Birliği ve Rusya üzerinde çok yoğunlaştık. Ukrayna'nın istikrarlı olması için buna pek dikkat etmedik. Ben her zaman temellere, Ukrayna'nın tarih boyunca nasıl var olduğunun jeopolitik temellerine geri dönmemiz gerektiği fikrini savunuyordum ve Ukrayna her zaman üçgenin içindeydi. Türk açısı da en temel ve en önemli açılardan biriydi. Türkiye ile paylaştığımız bölge de bizim için stratejik açıdan önemli bir bölge olarak görülmeli” dedi.
Türkiye için Karadeniz’in güvenliğinin önemli olduğunu dile getiren Bogomolov, “Türkiye için olduğundan daha önemli olan Karadeniz'dir. Karadeniz, Türkiye için güvenlik açısından da bir önceliktir. Belki de bu bir numaralı öncelik değildir çünkü Türkiye askeri, stratejik ve ekonomik olarak daha büyük bir su havzasına, yani Akdeniz'e daha fazla odaklandı. Ancak artık tek bir devlet tarafından ciddi biçimde baltalanan Karadeniz'in güvenliği, tam da bu nedenle Rusya'nın endişesini artırıyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin iki kriz arasında kaldığını ifade eden Dr. Bogomolov, “Türkiye artık adeta iki krizin arasında kalmış bir ülke. Türkiye'yi anlayabilmemiz için bazen bu noktayı gözden kaçırıyoruz ama Türkiye'nin iki krizi olduğunu anlamamız gerekiyor. Güneyinde Suriye savaşı var, kuzeyinde ise Rusya ile bizim savaşımız var” dedi.
Rusya’nın Suriye’deki tutumuna dikkat çeken Bogomolov, “Rusya, 2015'ten bu yana Esed rejimini destekleme bahanesiyle Suriye'yi işgal ederek güvenlik durumunu baltalıyor ve Türkiye'nin NATO üyesi olarak Suriye krizine önerdiği çözümleri engellemeye çalışıyor” açıklamasını yaptı.
Bogomolov, SSCB’nin yıkılmasıyla ulus inşasına girişen 15 bağımsız devletin faaliyetlerine karşı Rusya’nın neler yaptığına dikkat çekti. Bogomolov, “İnsanlar genellikle sürecin tarihselliğini, Rusya'da neler olduğunu ve Rusya'nın neden savaşa girdiğini hafife alıyor. Bu savaş Rusya için bir sonuçtur. Rusya'nın Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra gösterdiği evrim... Sovyetler Birliği çöktüğünde 15 bağımsız devlet vardı. Hemen kendilerini ulus devlet olarak yaratma veya yeniden yaratma konusunda zorlu bir sürece girdiler. Bölgemizdeki pek çok kişi tarafından belki de yeterince takdir edilmese de karşılaştırmalı ve çok öğretici olan Türk tarihi deneyimine bakabiliriz. Ülkeniz muazzam bir zorlukla karşı karşıya kaldığında, kendisini güçlü bir ulus devlet olarak yeniden inşa edebildi. Rusya'ya ne oldu? Rusya. Başlangıçta demokratikleşme, liberalleşme fikirleriyle oynuyordu ve bu çok geçmeden bu sona erdi” dedi.
Rusya’nın amacının geçmişi kendi isteğine göre yeniden kurgulamak olduğunu belirten Bogomolov, “Rusya, geçmişten miras kalan, fazlasıyla otokratik, fazlasıyla merkezileştirilmiş yönetim ve idare tarzı ile devam etti. Şimdi dediğimiz gibi, pratikte diktatörlük olarak kendini gösterdi. Ve savaşa gitmesinin nedeni de Rusya'nın resmen bir imparatorluk olarak kurulduğu 300 yıllık tarihi boyunca neyse o olmaya devam etmesidir” ifadelerini kullandı.
UKRAYNALI UZMAN DR. IVAN US, RUSYA'NIN TAHIL STRATEJİSİNİ ANLATTI
Ulusal Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Dış Politika Araştırmaları Merkezi Başdanışmanı Dr. Ivan Us, Rusya’nın tahılı politik bir araca dönüştürme hikayesini anlattı. Us, “2021 yılı sonunda Financial Times dergisi Başkan Putin'in diplomasisini anlatan büyük bir makale yazdı. Neden diplomasi ile? Zira Rusya, küresel politikada buğday kullanmaya başladığı iddiasıyla, attığı tweet nedeniyle birçok fakir ülkenin kendilerine bağımlı olduğunu söyleyerek diğer ülkeler üzerinden baskı yapmaya başlamıştı” dedi.
Rusya ve Ukrayna’nın dünyadaki iki büyük gıda üreticisi olduğunu dile getiren Us, “Rusya'nın bu savaşı başlattığı Ukrayna da bir diğer büyük gıda üreticisiydi. Bu, dünyadaki iki büyük gıda üreticisinin, gıdayı satamayacakları ve fiyatlara yol açan bir savaşla karşı karşıya kaldıkları anlamına geliyor. Nisan 2022'de Dünya Ticaret Örgütü, bu savaşın küresel gıda güvenliği üzerindeki etkisine ilişkin büyük bir rapor hazırladı” ifadelerini kullandı.
Ukrayna’nın coğrafi şartlarında limanların kullanımına ilişkin konuşan Us, “Coğrafyaya baktığınızda deniz limanımız kapalı olduğu için ne kuzeyini ne doğusunu ne de güneyini kullanamadığı için Ukrayna buğdayını satamadı. Ve bu durumda elbette Avrupa Birliği bize yardımcı oldu ancak Ukrayna'ya gıda ihracatının lojistiği Avrupa Birliği ortaklarımızın kullanımına yönelik değildi. Denize dönük olarak çalışır. Bu nedenle Rusya'nın abluka altına aldığı ve Temmuz 2022'de Karadeniz Tahıl Girişimi'nin ortaya çıktığı bir durumda denizi nasıl kullanabileceğimiz sorusu ortaya çıktı. Ukrayna için mucize gibi bir şeydi çünkü aslında tüm dünyaya ihraç ettiğimiz malın ana kısmı olan buğday ve diğer gıda ürünlerinin denizden yararlanma şansına sahip olmasıydı. Ne yazık ki sadece üç liman var ve Ukrayna sürekli olarak bu girişimde kullanılacak limanların sayısını artırmamız gerektiğini söylüyor” açıklamasını yaptı.
Tahıl Koridoru Girişimi'nin dünyadaki etkisine değinen Us, “Ve bu girişim işe yaramaya başladığında küresel fiyatların düşmesine gerçekten yardımcı oluyor. Ve gerilim bu yıl gerçekten azaldı. Bu girişim çalışmalarının bize gerçekten çok faydası oldu. Fiyatların istikrarsız olduğu bu dünyada istikrara yönelik büyük bir gelirdi ve her şey yolundaydı. Ama biliyorsunuz Temmuz 2023'te Rusya bu girişimin daha fazla hayata geçirilmesine yeşil ışık yakmama kararı alarak sorun yarattı” dedi.
TAHIL KORİDORU ANLAŞMASI
Rusya’nın Ukrayna topraklarının tamamına yönelik başlattığı savaş ve işgal girişimi nedeniyle, dünya pazarına açılamayan Ukrayna tahıllarının ihracatı yapılamamış ve ihracatı yapılamayan hububat dolayısıyla dünya, gıda krizinin eşiğine gelmişti. Rusya’nın sebep olduğu küresel gıda krizini önlemek için Türkiye kolları sıvadı. Savaşın başından bu yana arabuluculuk rolü üstlenen Türkiye, Birleşmiş Milletler çatısı altında İstanbul’da iki kez Ukrayna ve Rusya askeri heyetlerini ağırladı.
22 Temmuz 2022’de Karadeniz üzerinden tahıl koridoru oluşturulması için, “Tahıl ve Yiyecek Maddelerinin Ukrayna Limanlarından Emniyetli Sevki Girişimi Belgesi” imzalandı. İmzalanan anlaşmanın ardından tahıl taşıyacak gemilerin hazırlık çalışmaları ise tamamlandı. Tahıl yüklü gemiler Odesa, Çornomorsk, Yujnıy limanlarından yola çıkarak İstanbul’daki Müşterek Koordinasyon Merkezi’nde bekletiliyordu. Denetimlerin ve güvenliğin sağlanmasında rol oynayan Türkiye, tahılların dünya pazarına açılmasını sağlıyordu. 17 Temmuz 2023 itibarıyla Rusya, bu anlaşmayı durdurduğunu açıkladı.
Rusya, anlaşmadan çekilmesinin ardından Ukrayna limanlarına sistematik saldırılar gerçekleştirdi. Ukrayna'nın alternatif yollarla kurduğu girişimleri baltalamak için Ukrayna'nın tahıl altyapısına saldırı gerçekleştirdi. İşgalci Rusya'nın tahıl depoları ve limanlara yönelik saldırıları devam ediyor.