KÜRŞAD İSMAYIL/QHA ANKARA
Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’ya yönelik başlattığı topyekûn saldırı ve işgal girişimi, Rus ekonomisinde büyük bir ekonomik krizin ortaya çıkmasına neden oldu. Batı dünyası tarafından uygulanan yaptırımları Çin ve Kuzey Kore ile yarattığı düzen ile atlatmaya çalışan Rusya yine de dengesiz ekonomik sürecin sancılarını yaşamaktan kaçamıyor.
Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, Rus ekonomisine ilişkin gerçekleştirdiği 29 Temmuz 2024 tarihli konuşmasında tehlike sinyallerini açıkça belirtmek zorunda kaldı. Nabiullina, Putin’in Rusya’sında bu zamana kadar açık ve gerçekçi bir konuşma yapmamıştı. Nabiullina’nın konuşması ekonomik kavramlarla kamufle edilse de konuşmasının gündelik dildeki karşılığı “Bu savaşınızla başımıza iş açtınız!” düşüncesine denk geldi.
Rusya Merkez Bankası Başkanı Nabiullina’nın konuşmasındaki genel çerçeve şu şekilde özetlenebilir:
Hepimiz ekonomideki durumun kötüleşmesine hazırlıklı olmalıyız. Evet, Rusya Merkez Bankası, mevcut tek yöntemle gerektiği kadar faizi artırarak hareket etmeye devam edecek. Ancak, hem devlet tarafından bugün mutlak ve tartışılmaz bir değer olarak ilan edilen hem de enflasyonu başka hiçbir şeyin yapamayacağı kadar körükleyen ve düzenleyicinin çabalarını boşa çıkaran koşulları etkileyemez.
Rusya Merkez Bankası Başkanı Nabiullina, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 5-8 Haziran’da St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu’nda iddia ettiği gibi her şeyin kontrol altında olmadığını gösteren önemli açıklamalarda bulundu. Nabiullina, "İşgücü ve üretim kapasitesi rezervleri neredeyse tükendi" ifadelerini kullandı. Nabiullina, ekonomide çözülmemiş sorunların faiz oranını iki puan artırmak zorunda kalan ana tetikleyicilerden ortaya çıktığını dile getirdi.
Nabiullina’nın dikkat çektiği bu durum kapsamında Rusya’daki güncel sorunun ne olduğunu gözden geçirdiğimizde şu sonuçlara ulaşıyoruz: Sürekli enflasyon artışı (yıllık bazda Temmuz ayında yüzde 9,3) ve halkın enflasyon beklentileri (yüzde 12,4); ekonomik ısınma (talep arzdan daha hızlı artıyor, mal hacmi para arzına yetişemiyor); çoğu sektörde ciddi işgücü kıtlığı ve yaptırımlarla ilgili yeni enflasyonist riskler (yabancı bankaların Rusya'dan gelen ödemeleri tamamen reddetmesi) ve ülkenin kritik olarak bağımlı olduğu ithalatı kökünden kesmesi.
KREMLİN İLE MERKEZ BANKASININ GÖRÜŞÜ ÇELİŞİYOR!
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’ya yönelik topyekûn saldırıları başlattığı günden beri saldırıların uzun yıllar sürebileceğine dair çeşitli açıklamalarda bulundu. Kremlin, ekonomi ve vatandaşların refah seviyesi durumunu görmezden gelerek ana motivasyonunu “Zafer için her şey!” olarak belirledi. Kremlin, temelde bu motivasyonla hareket ederek seferberlik bağlamında cepheye akıttığı para ve ara şirketlere trilyonlarca ruble ödeyerek tüketici fiyatlarını da yükseltir. Ana amaç insanları bu motivasyonda yaşamaya teşvik etmektir. Ancak bu durum istenildiği gibi olmadığında faiz artırarak insanları buna mecbur etmekten de çekinmez.
RUSYA MERKEZ BANKASININ KRİTİK FAİZ KARARI!
Rusya Merkez Bankası 26 Temmuz 2024 tarihinde politika faiz oranını yüzde 16'dan yüzde 18'e yükseltti. Bu karar, artan enflasyon ve ekonomik zorluklara karşı bir önlem olarak alındı. Banka, enflasyonun tahminlerin üzerinde hızlandığını ve iç talebin arz kapasitesini aştığını belirtti. Banka ayrıca, enflasyonu hedeflenen yüzde 4 seviyesine çekmek için para politikası koşullarının sıkı tutulması gerektiğini vurguladı ve gelecekte faiz oranlarının daha da artırılabileceğini ifade etti.
RUSYA, NEDEN YÜZDE 18 FAİZ KARARI ALDI?
Yüzde 18 faiz oranı kararı neden alındı? Bu, ekonomideki tüm paranın daha pahalı hale geldiği anlamına gelmekte. Bu bağlamda halkın satın alma gücü düşer, büyük ölçüde fakirleşir. İş dünyası için kredi maliyetindeki artış üretim maliyetlerini artırır, bu da malların maliyetini artırır ve bu da halkın cebine zarar verir. Küçük ve orta ölçekli işletmeler işletme sermayesi eksikliğinden boğulur. Yeni projeler dondurulur, mevcut projeler kapatılır; şirketler yeni teknolojilere yatırım yapma fırsatını kaybeder.
Rusya Merkez Bankası, enflasyonu belirli bir ölçüde yavaşlatarak, ancak temel nedenleri ortadan kaldırmadan, parasal ve kredi politikasıyla durumu etkilemeyi amaçlıyor. Ancak her halükârda Rusya Merkez Bankası durumu değiştirmek istiyorsa, devletin bütçe politikasıyla çelişen bir şekilde hareket etmek zorunda. Bu durumun yaşanma ihtimalinin çok düşük olduğu göz önünde bulundurulursa Merkez Bankası, devlet politikalarını kabul etmek zorunda kalacak.
Nabiullina, gerçekleştirdiği konuşmasında yaptırımların Rusya’ya verdiği zararı da ele aldı. Özellikle Rusya’nın Türkiye, Çin ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde ticaret yaptığı büyükten küçüğe bölgesel bankalar, ödemelerde aksaklık yaratırken; bu durum Rusya'daki ithalat hacmini düşürüyor ve iç piyasada mal kıtlığı artırıyor, dolayısıyla fiyatlar yükseliyor.
Elvira Nabiullina’nın konuşmasında verilmek istenen ana problemler incelendiğinde, Rus ekonomisinde mal hacminin yeterli olmadığını, para hacminin arttığını ve bunu karşılayacak bir durumun olmadığı ortaya çıktı. Çin bankaları yakın bir tarihte piyasada dolaşan Çin yuanlarını ele aldı. İki kategoriye ayrılan Çin yuanı, “temiz” ve “kirli” olarak nitelendiriliyor. Çin parasının “kirli” tarafı Rus hükûmeti, devlet şirketleri ve Rus oligarkların bünyesinde dönen paralar olarak nitelendirildi.
"ELVİRA NABİULLİNA, İYİCE DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?"
Rusya Merkez Bankası, öngörülebilir ve düşük enflasyonu sağlamak için her türlü önlemi almayı amaçlıyor ama St. Petersburg'daki yakın tarihli Merkez Bankası Finans Kongresi'nde Nabiullina'nın söylediği bu sözler havada kalıyor. Rusya Devlet Duma’sı Milletvekili Andrey Makarov'un, Nabiullina'nın haziran ayında St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu'nda 2025 yılında yüzde 4'lük hedefe ulaşılacağına dair sağlam tezini tekrar dile getirdiğinde yaptığı ironik çağrı aslında bize çöken Rus ekonomisini tekrar düşündürüyor:
"Elvira Nabiullina, iyice düşündünüz mü?"
Rus ekonomisi çökerken, Rusya Federal Devlet İstatistik Kurumu (Rosstat) tarafından verilen bilgiler ile gerçek arasında ciddi bir çelişki oluşmuş durumda. Rusya’daki ekonomik çıkmaz büyüdükçe, ekonomide denge sağlamaya çalışan bazı durumların da tam tersine döneceği kesinleşmiş durumda.