Rus işgal yönetimi, işgalin ilk günlerinden bu yana Kırım’da kadınlara karşı siyasi baskı uyguluyor.
Çoğu Kırım Tatarı olmak üzere Kırımlı kadınlar, yasa dışı olarak alıkonulan yakınlarına destek vermek amacıyla tek kişilik eylemler düzenledikleri için baskılara maruz kaldı. Bu bağlamda Server Mustafayev, Arsen Abhairov, Rüstem Emiruseinov ve Eskender Abdulganiyev olmak üzere 4 Kırım Tatar siyasi tutsağın annesine karşı davalar açıldı.
Kırım Haber Ajansına (QHA) konuşan Kırım Tatar aktivist, insan hakları savunucu ve yurttaş gazeteci Lütfiye Zudiyeva, Rus işgal yönetiminin 2017 yılında Kırım Tatarı Zarema Umerova’yı sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda Kırım’ın işgaline karşı çıktığı için sözde nefret yayma bahanesiyle 300 bin ruble para cezasına çarptırdığını hatırlattı.
Bir diğer olayı hatırlatan Zurdiyeva, “2018’de mahkeme sözde polis görevlisine hakaret nedeniyle Zarema Kulametova hakkında ceza kararı aldı. Oldukça duygusal ve gergin bir durum yaşandı ve Kulametova bir polis memuruyla tartışmaya başladı. Polis memuru bunu hakaret olarak algıladı ve hakkında dava açıldı. Sonuçta Kulametova’ya 20 bin ruble para cezası ve 250 saat zorunlu hizmet cezası verildi.” şeklinde konuştu.
ŞUBAT 2022'DEN SONRA BASKILARIN BOYUTU ARTTI
Böylece insan hakları savunucu çoğunlukla siyasi tutsaklarının akrabalarına karşı olmak üzere Kırım’da 2022 yılından önce de kadınlara karşı baskıların uygulandığını belirterek 2022’den sonra ise baskı sayısının önemli ölçüde arttığına dikkat çekti.
24 Şubat 2022 tarihinden sonra ise Kırım’da işgal karşı söylemler nedeniyle açılan davaların sayısı eşi görülmemiş bir şekilde arttı.
Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Temsilciliği, Kırım’da Ukrayna’ya destek verdiği ve savaşa karşı çıktığı için baskıya uğrayan her 2 kişiden birinin kadın olduğunu aktardı. İnsanlar, sosyal ağlarda Ukrayna'yı destekleyen paylaşımlar ve yorumlar yapması, Ukraince şarkıların paylaşılması veya dinlenmesi, Ukrayna devlet sembollerini kullanmadı, Rus işgal güçlerin eylemlerini kınaması gibi nedenlerden ötürü yasa dışı olarak alıkonuluyorlar.
Örneğin Canköy’de yaşayan coğrafya öğretmeni Susanna Bezaziyeva, öğrencilerine Rus ordusunun savaş suçları işlediği Buça’daki olaylarla ilgili yaptığı konuşma nedeniyle işinden kovuldu ve 30 bin ruble para cezasına çarptırıldı. Bahçesaray sakini Evelina Memetova, Ukrayna millî marşını sosyal medyada yayınladığı için özür dilemek ve 50 bin ruble para cezası ödemek zorunda kaldı.
Bunun dışında işgalciler, Ukrayna'ya karşı savaşırken ölen Rus askerin mezarına kan döktüğü için Kırımlı emekli Valeriya Goldenberg’i 2 yıl hapis cezasına çarptırdı.
KADINLARA ASILSIZ CASUSLUK SUÇLAMALARI YÖNELTİLİYOR
Ancak daha ağır suçlarla itham edilen Kırımlı kadınlar da var. Bu isimler Rus işgalciler tarafından sözde casuslukla suçlanan Kırım Tatarı Leniye Umerova ve Akmescit tutukevinde alıkonulan Herson sakini İrına Gorobtsova, sözde sabotaj düzenleme girişiminde bulunmakla suçlanan yurttaş gazeteci İrına Danılovıç.
İnsan hakları savunucu Lütfiye Zudiyeva, “2022’den sonra kadınlar da erkeklerle eşit bir şekilde baskılara uğramaya başladı. Ancak insan hakları ihlali açısından bakıldığında baskının kime uygulandığı önemli değil. Adaleti tesis etme mücadelesinin kişinin cinsiyetiyle ilgisi yoktur. Bu konuda kadın da erkek de eşittir." dedi. Öte yandan kadınların erkeklere göre daha savunmasız olduğunu kabul ederek, “Mahkum olmanın zorluklarını daha çok hissediyorlar. Bu nedenle biz insan hakları camiası olarak kadınların özgürleşmesine yönelik çalışmanın yalnızca insan hakları savunucuları için değil devlet için de bir öncelik olması gerektiği konusunda hemfikiriz. Önce bu kişiler serbest bırakılmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.