Mustafa KOÇYEGİT QHA Ankara
Türk dünyasında gerçekleştirdiği arkeoloji çalışmalarıyla tanınan, alanının duayen isimlerinden Kazak arkeolog Prof. Dr. Zeynulla Samaşev, Kırım Haber Ajansına (QHA) verdiği özel röportajında; arkeolojik çalışmalar ışığında Altın Orda döneminin önemli şehirlerinden Saraycık’ı anlattı.
Kazakistan Cumhuriyeti Eğitim ve Bilim Bakanlığı A. Margulan Arkeoloji Enstitüsü Astana Şubesinin başaraştırmacısı, Kazakistan Cumhuriyeti “Onurlu Çalışanı” ve bağımsız “Platin Tarlan” ödülünün sahibi olan Prof. Dr. Zeynulla Samaşev, Saraycık şehrinin kısa tarihi hakkında bilgiler verirken ayrıca şehrin Türk dünyasının tarihi açısından önemini değerlendirdi.
"ALTIN ORDA TARİHİ KAYNAKLARDA ULU ULUS OLARAK YER ALIR"
Günümüzde Kazakistan’ın Atırau bölgesinde yer alan Saraycık şehrinin yazılı kaynaklarda Saraycuk, Saraycik veya Küçük Saray gibi farklı isimlerle yer aldığını belirten Prof. Dr. Zeynulla Samaşev, şehrin ortaya çıkış dönemi ve şehrin jeopolitik konumu hakkında farklı görüşler bulunduğunu söyledi.
"Bazı tarihçiler Saraycık’ın hiçbir zaman Altın Orda’nın merkezi bir başşehir olmadığını ve buranın Saray Batu ve Saray Berke şehirlerinin etrafında şekillendiği görüşünü savunuyorlar." diyen Prof. Dr. Samaşev, "Saraycık, 13. yüzyılın sonu ve 14. yüzyıl arasında Altın Orda devletinin, -elbette bilimsel literatürde her ne kadar Altın Orda adlandırması kullanılıyor olsa da esasında bu devletin tarihi kaynaklardaki adlandırması Ulu Ulus olarak biliniyordu- bu tarihi merkezin, Cuci Han’ın yönetimi döneminde ortaya çıkan bir şehir olduğu söylenebilir. Saraycık şehrinin, 13. yüzyılın sonu ve 14. yüzyılın başlarında Altın Orda devletinin doğu bölümlerini yönetmek amacıyla kurulmuş olabileceği görüşünü kabul ediyoruz" ifadelerini kullandı.
"SARAYCIK’IN ALTIN ORDA DEVLETİNİN BÜYÜK BİR DİNİ MERKEZİ OLMA İHTİMALİ VAR"
Saraycık'ın özellikle Doğu ülkeleri ile kurulan ilişkilerde, özellikle ticari ilişkilerin yönetildiği büyük bir merkez olarak ortaya çıktığını kaydeden Samaşev, şehrin daha sonraları dini ideolojik bir merkeze dönüşmüş olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirtti.
Bu görüşe dair birçok tarihi ve arkeolojik veriler bulunduğunu vurgulayan duayen arkeolog, "Özbek Han döneminde Saraycık’ın, İslam dininin bütün Altın Orda devleti içerisinde yayılmasında etkili olan bir dini merkeze dönüştüğü anlaşılıyor. Yine Altın Orda hanlarının burada ilk defa İslamiyet’i resmî türde Saraycık gibi merkezlerde kabul ettikleri biliniyor. Öyle ki, bazı tarihi kaynaklarda Saraycık şehrinde Altın Orda döneminin büyük hanlarının burada meftun olduğu ve şehir içerisinde büyük bir han mezarlığı (panteon) bulunduğu aktarılıyor. Şayet bu görüş doğru ise, Saraycık’ın, bütün Altın Orda yani Ulu Ulus devletinin büyük bir dini merkezi olma ihtimali ortaya çıkıyor" dedi.
"ALTIN ORDA HANLARININ, ŞEHRİ KURDURDUKLARI ANLAŞILIYOR"
Şehrin tarihi konumu incelendiğinde dini bir merkez olmasının yanı sıra İran, Hindistan, Çin hatta Japonya’dan gelen kervan yollarının geçtiği ticaret merkezi olan büyük ekonomik bir merkez olduğunun anlaşıldığını aktaran Samaşev, "Saraycık’ın sosyoekonomik konumu itibariyle en gelişmiş devrinin 14. yüzyılda ortaya çıktığına dair genel bir görüş bulunuyor. Şehrin kuruluşunda dönemin Altın Orda hanlarının ülkenin farklı bölgelerindeki mimar, usta ve uzmanları getirterek burada (Kuzey Hazar Denizi üzerinde) kısa sürede bu şehri kurdurdukları anlaşılıyor. Saraycık’ın mimari üslubu incelendiğinde farklı sanat anlayışlarının örnekleri bulunuyor. Örneğin, saray ve ibadethaneler ön plana çıkıyor" şeklinde konuştu.
"KIRIM HANLARINA AİT ALTIN MADENİ PARALAR VE GÜMÜŞ SİKKELER FAZLACA TESPİT EDİLMİŞTİR"
Tarihi kaynaklara göre 1333 yılında bölgeden geçen seyyah İbn-i Battuta'nın Saraycık’ta bulunduğu sırada şehir hakkında önemli bilgiler verdiğini kaydeden Kazak arkeolog, "Battuta, Saraycık’ı Yayık Nehri’nin sahilinde yer alan, içerisinde ibadethane ve zaviyeleri bulunan, nehir yatağında güçlendirilmiş kaleleri ve büyük köprüsü olan bir merkez olarak tanımlıyor. Altın Orda döneminde Saraycık şehrinin en çok geliştiği dönem 14. yüzyıldaki Özbek Han dönemi olmuştur" dedi.
"Bu dönemde Saraycık, Altın Orda’nın sosyoekonomik ve manevi-ideolojik bir merkeze dönüşmesinin yanı sıra şehirde sikke darbının da başlandığına dair güçlü kanıtlar bulunuyor." diyen Samaşev, "Bu sikkelerde, farklı bölgelerden, özellikle Hindistan, Çin ve İran’ın yanı sıra batıda Kırım hanlarına ait altın madeni paralarla birlikte yine Altın Orda’nın çeşitli hanları adına kestirilen gümüş sikkeler fazlaca tespit edilmiştir. Ele geçirilen madeni paraların bazıları araştırılmış kalanların ise tetkikleri günümüzde dahi devam etmektedir" ifadelerine yer verdi.
"15. YÜZYILDA NOGAY HANLARININ SİYASİ İDARİ MERKEZİNE DÖNÜŞTÜ"
Samaşev, Saraycık’ın Kazak milli tarihi açısından önemini ise şu sözleriyle açıkladı:
"Şehir, tarihte Cuci ulusunun siyasi ve ekonomik anlamda büyük bir merkezi olmasının yanı sıra şehrin mimari üslubu ve sanat anlayışında Batı ve Doğu kültürlerinin derin etkisini barındıran büyük bir ideoloji üzerine kurulmuş olmasıydı. Bu merkeze özellikle Yayık Nehri’nin doğu kesimindeki göçebe bozkır kabilelerinin kendi folklorik ve kültür ögelerini taşıdıklarını görmekteyiz. Sonuç olarak 14. yüzyılda en gelişmiş devrini yaşayan bu merkez, daha sonraları Altın Orda Devleti’nin dağılmasıyla eski konumunu kaybederek zamanla gerilemeye başladı. Burası 15. yüzyılda Nogay kabilelerinin, Nogay hanlarının siyasi idari merkezine dönüştü.Sonrasında şehir Kasım Han ve Han Berdibek dönemlerinde Kazak Hanlığı’nın merkezi şehirlerinden birisine dönüştü. Yani Altın Orda Devleti’nin kurulmasında önemli rol oynayan bu merkezin, daha sonraları Nogay ve Kazak hanlıklarının kuruluşlarında da önemli bir rol oynadığı görülmektedir."
"Saraycık’ın 16. yüzyılın ortasında; 1581 yılında Rus yayılmacılığı Yayık Nehri’ne ulaştığı sırada, nehir yoluyla şehre ulaşan Ruslarca tahrip edildiğini (yakıldığını) biliyoruz" bilgisini paylaşan arkeolog, Bu hadiseye dair tarihi kaynakların tanıklık ettiğinin altını çizdi. Saraycık'ın Çarlık Rus hâkimiyetine girmesi sonrasında ise şehir kalıntıları üzerinde büyük bir askeri garnizon oluşturulduğu bilgisini paylaştı.
"BÜTÜN BU HAN MEZARLARI, ÇARLIK RUSYASI DÖNEMİNDE TAHRİP EDİLDİ"
Genel itibariyle şehrin her bir arkeolojik katmanı incelendiğinde, o döneme ait önemli olayları yansıtan bulgulara ulaşmanın mümkün olduğunu kaydeden Samaşev, "Saraycık’ın Kazak tarihi için en önemli vasfı, Kazak Hanlığı’nın en önemli temsilcilerinden olan Kasım Han’ın burada gömüldüğüne dair görüşlerin bulunuyor olmasıdır. Bu hususta da günümüzde han mezarlığının tespitine dair arkeolojik kazı çalışmalar sürdürülmektedir. Sonrasında bu merkezde (Saraycık’ta), Nogay devletinin merkezi olduğu için kendilerini 'Mirza' olarak adlandıran bütün Nogay mirzalarının burada gömüldüğü görülüyor. Bütün bu han mezarlarının Çarlık Rusyası döneminde tahrip edilmiş olması sebebiyle Altın Orda ve sonrasındaki döneme ait bütün yapılar yok olmuştur. Geriye kalan bazı yapılar geçmiş asırda 1930’lu yıllara kadar ulaşabilmiş fakat bu kalıntılar da günümüze kadar ulaşamadan yok olmuştur" dedi.
"ÖZELLİKLE ALTIN ORDA TARİHİ ARAŞTIRMALARINDA SARAYCIK ŞEHRİNİN YERİ OLDUKÇA ÖNEMLİ"
Samaşev, tarihi Altın Orda şehri Saraycık hakkındaki değerlendirmelerini şu cümlelerle tamamladı:
"Saraycık’ta özellikle Kasım Han’ın naaşının bulunduğu bölgelerde arkeolojik kazılar yürütülse de yazılı kaynaklar her ne kadar Kasım Han’ın burada gömüldüğünü doğruluyor olsa da Çarlık Rusyası döneminde bu mezar alanının yok edilmiş olma ihtimali de göz önünde bulundurulmalıdır. Genel itibariyle bu şehir, iki nehir merkezinde ada gibi bulunması sebebiyle zamanla yaşanan su baskınları sebebiyle kültürel katmanların da bozulduğunu belirtmeliyiz. Özellikle şehrin tam olarak tahrip olmasından sonra Nogay mirzalarının mezar alanına dönüştüğü görülüyor. Daha sonraki Kazak Hanlığı döneminde de burasının ruhani bir mezar alanına dönüşmesi sebebiyle kültürel katmanlarının iyice bozulduğu anlaşılıyor. Böylelikle bizim ulusal tarihimizde özellikle Altın Orda tarihi araştırmalarında Saraycık şehrinin yeri oldukça önemli olup araştırmacılara önemli bilgiler sunduğunu söyleyebiliriz."