Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Karabağ'da anayasal yapıyı yeniden tesis etmek amacıyla 19 Eylül 2023 tarihinde bölgedeki Ermeni terör hedeflerine yönelik "Antiterör Operasyonu" başlatıldığını duyurdu. Azerbaycan Savunma Bakanlığı, operasyon kapsamında hedefin, siviller değil askeri hedefler olduğunun altını çizdi.
AZERBAYCAN ORDUSUNUN BAŞARILI OPERASYONU
Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinde yürütülen terörle mücadele tedbirleri kapsamında, Ermenistan Silahlı Kuvvetlerinin düzenli uzun süreli ateş noktaları ve askeri tesisleri imha edildi. Operasyona ait ilk görüntülerde; Azerbaycan'ın Ermenistan'a ait TOR Hava Savunma Sistemi'ni ve Karabağ'daki Ermeni güçlerin elektronik harp merkezini imha ettiği tespit edildi.
TÜRKİYE'DEN AZERBAYCAN'A TAM DESTEK
Azerbaycan'ın anayasal yapıyı yeniden tesis etmek için 19 Eylül 2023 itibariyle Karabağ'da Ermeni ayrılıkçılara yönelik başlattığı "Antiterör Operasyonu'nun" ardından Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Azerbaycan Savunma Bakanı Zakir Hasanov ile telefon görüşmesi yaptı. Güler, Türkiye'nin her zamanki gibi bugün de Azerbaycan'ın yanında olduğunu bildirdi.
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Toğrul İsmayıl, Azerbaycan’ın Karabağ'da bugün başlattığı Antiterör Operasyonu’nu Kırım Haber Ajansına değerlendirdi. Prof. Dr. İsmayıl, "Azerbaycan’ın ana hedefi, Ermenilere ait tehlike noktalarının imha edilmesidir" dedi.
Prof. Dr. Toğrul İsmayıl, ''QHA'nın Türk basınında çıkan Azerbaycan-Ermenistan Savaşı haberlerine karşın Azerbaycan Savunma Bakanlığı bunun bölgesel bir Antiterör Operasyonu olduğunu açıkladı. Azerbaycan'ın yürüttüğü operasyonu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu yanıtladı.
PROF. DR. TOĞRUL İSMAYIL: BU OPERASYON, TÜRKİYE'NİN DE BİLGİLENDİRİLMESİ İLE YAPILAN BİR OPERASYONDUR
Prof. Dr. Toğrul İsmayıl, “Türk basınından farklı olarak Azerbaycan, bu konuya hassas davrandığı için olayı, lokal antiterör tedbiri olarak ifade etmektedir. Tabii ki bunun hem jeopolitik hem siyasi diplomatik anlamı var. Birincisi bu tedbir; bölgede 'Rus barış Gücü'nün' olması nedeniyle hem Rusya'yla istişare edilerek veya bilgilendirerek aynı zamanda Rusya Dışişleri Bakanlığı ve Ağdam'daki Türkiye-Rusya Ortak Gözlem Merkezi'nin de kontrolüyle, işbirliğiyle ve Türkiye'nin de bilgilendirilmesi ile yapılan bir operasyondur. İkincisi, biliyoruz ki Batı ve Amerika Birleşik Devletleri de başta olmakla bazı devletler Azerbaycan'a karşı bu hassas meselede sürekli olarak bazen yanlış yani uluslararası hukuka aykırı söylemlerde bulunmakta. Bu sebepten bu hassasiyeti de dikkate alarak Azerbaycan, meselenin lokal olduğunu ve gereken terör merkezlerini, askeri üsleri vurduğunu ve bunun sivillere yönelik olmadığını, bu hassasiyeti dikkate aldığını ifade etmektedir. Azerbaycan'ın farklı yaklaşımı budur” açıklamasını yaptı.
QHA, konuya ilişkin olarak Azerbaycan Türkü Siyaset Bilimci İsmayıl’a, “Ermenistan Dışişleri Bakanı Mirzoyan, bölgede bulunan sözde Rus Barış Gücü'nden destek beklediğini açıkladı. Rus Barış Gücü’nün bu bağlamda olaya yaklaşımı ne olacak?'" sorusunu yöneltti.
PROF. DR. TOĞRUL İSMAYIL: RUS BARIŞ GÜCÜ'NÜN BURADA HERHANGİ BİR EYLEM YAPMASI SÖZ KONUSU DEĞİL
Prof. Dr. Toğrul İsmayıl, bölgede yaşananların kanunlar çerçevesinde gerçekleştiğine dikkat çekerken, “Ermenistan Dışişleri Bakanı Mirzoyan'ın açıklaması hiçbir şey ifade etmiyor. Bölgedeki Rus Barış Gücü daha önce de aslında buradaki Ermeni silahlı grupların temizlenmesi ve bölgeden uzaklaştırılması görevini yapmak zorundaydı. 2020 yılında 10 Kasım'da imzalanan üçlü mutabakatın dördüncü maddesine esasen bunun gerçekleşmesi gerekiyordu. Bu sebepten, yani Rus Barış Gücü'nün burada herhangi bir eylem yapması söz konusu değil. Öte yandan Rusya'da bu meselede bilgilendirilmektedir. Rusya Dışişleri Bakanlığı, sürekli olarak Azerbaycan ile irtibatta ve aynı zamanda bu tedbirlerin hayata geçirilmesinin, ister Azerbaycan yasalarından hareketle isterse uluslararası hukuka ve anlaşmalara göre doğru olduğunu söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.