Prof. Dr. Enver Aydoğan: Çobanzade, gönlü Türk dünyasıyla birlikte atan, Türk yurtlarında büyük saygı gören bir bilim insanıydı

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enver Aydoğan, ömrünü Türk dünyasının birliğine adayan şehit Kırım Tatar aydını Bekir Sıtkı Çobanzade'nin şehadet yıldönümünde Kırım Haber Ajansına değerlendirme yaptı. Aydoğan, "Çobanzade'nin ortaya koyduğu eserler bugün Türk dünyası tarafından yine çok kıymetli olarak bilinmeli ve kullanılmalı" dedi.

Haber Giriş Tarihi: 07.11.2023 17:46
Haber Güncellenme Tarihi: 07.11.2023 17:46
https://www.qha.com.tr/

Selahaddin Kaşgarlı / QHA Muhabir / Ankara

Gazi Üniversitesinde, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı (TDAV) tarafından, Sakarya Üniversitesi bünyesinde yer alan Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi koordinatörlüğünde 21. Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi düzenleniyor. Bu sene 21.'si düzenlenen kongrenin üçüncü günü yoğun bir programla devam etti. Cumhuriyetin 100. yılına özel Ankara'da düzenlenen etkinlikte; uzman ve akademisyenler Türk dünyasına yönelik bildiri sunumu yaptı.

"26 YAŞINDA PROFESÖR OLAN TEK TÜRK" 

Dünya Kırım Tatar Kongresi (DQTK) Denetleme Kurulu Başkanı, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enver Aydoğan, ömrünü Türk dünyasının birliğine adayan Kırım Tatar aydını Bekir Sıtkı Çobanzade'nin şehadet yıldönümünde QHA'ya özel açıklama yaptı. Prof. Dr. Aydoğan, "Çobanzade çocuk yaşında okumanın ne kadar önemli olduğunu anlayan, ondaki yetenek keşfedildikten sonra Kırım'da ailesi tarafından hep desteklenen biriydi. Genç yaşlarında İstanbul'a geldi. İstanbul Üniversitesinde eğitim aldı. Daha sonra Macaristan'a gitti. O belki de dünyanın hiç rastlamadığı bir çalışkanlıkla 26 yaşında profesör olan biri olarak Türk dünyasına ve Türkoloji konusuna katkılar verdi" ifadelerini kullandı. 

"ONUN ÇALIŞKANLIĞI HEM TÜRK DÜNYASI HEM KIRIM TATARLARINA ÇOKÇA KATKI SAĞLADI"

Çobanzade'nin Türk dünyasına kazandırdığı çalışmaları aktaran Prof. Dr. Aydoğan, "Onun çalışkanlığı hem Türk dünyası hem Kırım Tatarlarına çokça katkı sağladı. Hem dil konusunda, hem kültür konusunda hem medeniyet konusunda birçok eser kazandırdı. Çağatay Türkçesi ile yazdığı eserlerin yanı sıra, Azerbaycan Türkçesi, Türkiye Türkçesi ve Kırım Tatarca ile yazdığı birçok eseri vardır. Aynı zamanda çok çalışkan ve gönlü Türk dünyası ile birlikte atan bir ilim insanı olarak, tüm Türk yurtlarında kendisi bir örnek idi ve çokça saygı gören bir bilim insanı idi" dedi. 

"RUSLAR TARAFINDAN TEHLİKE OLARAK GÖSTERİLDİ"

Aydoğan ayrıca ilerleyen yıllarda Çobanzade'nin Ruslar tarafından izlenmeye başladığına dikkat çekerek, "Özellikle 1930'ların sonrasında gerek Kırım Tatar, gerek Azerbaycan gerekse de Özbekistan ve Kazakistan‘daki aydınlar gibi bir Pantürkizm öncüsü, tüm Türkleri bir araya getirmek isteyen bir kişi olarak Ruslar tarafından tehlike olarak gösterildi. Ve maalesef, Ruslar tarafından canice katledildi. Bugün de onun şehadetinin yıldönümü. Biz her zaman Bekir Sıtkı Çobanzade’yi anıyoruz. Ruhuna dua ediyoruz. Onun ortaya koyduğu eserler bugün Türk dünyası tarafından yine çok kıymetli olarak bilinmeli ve kullanılmalı" değerlendirmesini yaptı.

BEKİR SITKI ÇOBANZADE'NİN HAYATI

15 Mayıs 1893 tarihinde doğan Çobanzade, ilk ve orta öğretim tahsilini Kırım’da Karasupazar’da yaptı. 1909 yılında liseyi okumak için İstanbul’a giderek Arapça ve Fransızca öğrendi. 1915’te Odesa’ya giderek Slav dillerini öğrendi. 1916 ise Budapeşte Üniversitesi’ne giden Çobanzade burada Kıpçak lehçesinin en önemli yazılı kaynağı olan Codex Cumanicus’u (Kuman Kitabı veya Kıpçak Kitabı) inceledi. 1920’de bu üniversitede doktor unvanını alan Çobanzade 1920’de ise Kırım’a döndü.

1926 yılında Bakü’de toplanan I. Türkoloji Kongresi’nde “Türk Lehçeleri Arasında Karşılıklı İlişkiler” ve “Türk Tatar Dillerinde İlmi Terminoloji Meydana Getirme” konularında önemli tebliğler veren Çobanzade, Sovyetler Birliği Yeni Alfabeler Merkez Komitesi, Azerbaycan Terminoloji Komitesi gibi komisyonlarda çalışıp Türk lehçelerinin alfabesi, imlası ve terminolojisi konularında pek çok çalışmalar yaptı.

Almanca, Fransızca, Arapça, Macarca, Çekce ve Lehçe’yi çok iyi bilen Çobanzade, Türk şivelerinin hemen hepsiyle ilgili eserler verdi. Hemen hemen bütün Türk lehçeleri ve Türk dilbilimi hakkında 120’den fazla kitap ve makaleleri bulunan Çobanzade, 1932’de SSCB İlimler Akademisi Kafkas Şubesinin,1935’ten itibaren de Azerbaycan Şubesinin daimi üyesi oldu ve 1935’te Paris Linguistik Cemiyetine üye olarak seçildi. Yine bu dönemde “Yanı Çolban”, “İleri” ve “Okuv İşleri” adlı dergilerde bilimsel makaleler yazan Çobanzade, farklı üniversitelerde profesör, dekan ve rektör olarak çalıştı.

SOVYET TERÖRÜNÜN KURBANI OLDU

1920’leri takiben başlayan Josef Stalin’in siyasi kıyımları Çobanzade’yi de etkiledi ve başta Azerbaycan olmak üzere değişik Türk ülkelerinin üniversitelerinde öğretim üyesi olarak çalışmak, bilimsel çalışmalar yapmak zorunda kaldı. Ancak Çobanzade’yi vatanından uzaklaşmak ve siyasi çalışmalarına son vermek de kurtaramadı. Bütün Türk dünyasında tanınan bilim insanı, ünlü Kırım Tatar Türkolog Bekir Sıtkı Çobanzade 13 Ekim 1937’de Sovyet terörü tarafından Azerbaycan sınırlarında kurşuna dizilerek şehit edildi.