Prof. Dr. Çağla Gül Yesevi: AB hammadde zengini Kazakistan ile ilişkilerini sıkı tutmayı amaçlıyor

İstanbul Kültür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Çağla Gül Yesevi, Kazakistan’ın bölgedeki önemini, Kazakistan-Avrupa Birliği ilişkilerinin bugününü ve geleceğini Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirdi.

Haber Giriş Tarihi: 16.08.2024 22:25
Haber Güncellenme Tarihi: 16.08.2024 22:25
https://www.qha.com.tr/

Şerife Beyza Satılmaz / QHA Ankara

Kazakistan, gün geçtikçe bölgede artan öneminin yanı sıra Batı’nın da ilgi odağı oldu. Enerji kaynakları yönünden oldukça zengin olan Kazakistan hem bölgede hem de küresel çapta önemli bir aktör olmaya doğru ilerliyor. Kazakistan, içinde bulunduğu uluslararası örgütlerin aktif üyesi olurken Batı ve Doğu arasında bir köprü olarak görülüyor. İstanbul Kültür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Çağla Gül Yesevi,  Kırım Haber Ajansının (QHA)  Kazakistan’ın bölgedeki rolüne ve Avrupa Birliği (AB) ile olan ilişkilerine dair sorularını yanıtladı.

Kazakistan’ın bölgedeki önemi nedir?

"KAZAKİSTAN, DÜNYA ENERJİ GÜVENLİĞİ AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR ÜLKE"

Yesevi,  Kazakistan’ın hammadde yönünden son derece zengin bir ülke olduğuna dikkat çekerek sözlerine şu ifadelerle başladı:

2 milyon 725 bin kilometrekarelik yüzölçümüyle Kazakistan, dünyanın en büyük dokuzuncu ülkesi ve 19 milyonluk bir nüfusa sahip. 16 Aralık 1991'de bağımsızlığını ilan etti ve Sovyetler Birliği’nden ayrılan en son cumhuriyet oldu. Ayrıca enerji kaynaklarının üretimi ve ihracatını gerçekleştirerek enerji politikaları açısından aktör ülkelerden biri konumundadır.

Kazakistan’ın dünya enerji güvenliği açısından önemli bir ülke olduğunu vurgulayan Yesevi, Kazakistan’ın 30 milyar varil kanıtlanmış petrol rezervi ve 3 trilyon metreküp kanıtlanmış doğal gaz rezervi bulunduğunu aktardı. Yesevi, Kazakistan’ın 2023 yılında 90 milyon ton petrol ve 60 milyar metreküp doğal gaz üretmesinin yanı sıra en fazla kömür üreten ülkeler sıralamasında da dünyada onuncu sırada olduğunu belirtti.

Ayrıca, Yesevi “Kazakistan, uranyum rezervleri açısından çok zengin. Ülke dünyadaki uranyumun yüzde 13’üne sahip. Kazakistan’ın milli uranyum firması Kazatomprom, 2023 yılında dünya uranyum üretiminin yüzde 40’ını gerçekleştirdiğini duyurdu.” dedi.  

"KAZAKİSTAN, DÜNYAYI BİRLEŞTİREN BİR ÜLKE KONUMUNDA"

“Kazakistan bağımsızlıktan itibaren çok taraflı dış politika anlayışına önem verdi ve pek çok ülkeyle diplomatik ilişkilerini geliştirdi.” diyen Yesevi ülkenin içinde bulunduğu çeşitli ittifaklara ilişkin şu ifadeleri kullandı:

Kazakistan, dünyayı birleştiren bir ülke konumunda. Çin’in Kuşak Yol Projesi açısından önemli bir geçiş ülkesi. Şangay İşbirliği Örgütünün ve Avrasya Ekonomik Birliği ve Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütünün üyesi. Rusya ile güçlü askeri ve ekonomik ilişkileri bulunuyor. Belirttiğim gibi Kazakistan, uluslararası örgütlerin aktif bir üyesi. Bu örgütlerden biri de Türkiye, Kırgızistan, Azerbaycan ve Özbekistan’ın da üye olduğu Türk Devletleri Teşkilatı'dır.  Ayrıca, Kazakistan, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ve İslam İşbirliği Örgütü üyesidir.

“AB ÜYESİ ÜLKELER, ENERJİ AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR ÜLKE OLAN KAZAKİSTAN İLE İŞ BİRLİĞİNİ GENİŞLETMEK İÇİN ÇABA SARF EDİYORLAR”

Yesevi, QHA muhabirinin “Gelişen AB-Kazakistan ilişkileri ne durumda?” sorusunu şöyle yanıtladı:

AB ülkeleri, uzun yıllardır enerji güvenliği üzerinde çalışıyorlar. Enerji güvenliği meselesi, enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi, verimli kullanımı, alternatif özellikle yenilenebilir enerjinin üretimini de içinde barındıran bir konu. Bunun yanında enerji güzergâhlarının güvenliği, kaynakların kesintisiz ve makul fiyatlarda tedariki, arz sağlayıcı ülkelerin güvenilirliği üzerinde durulan diğer alanlar. 2022 yılında başlayan Ukrayna-Rusya Savaşı’nın da etkisiyle, enerji güvenliği gündemdeki yerini korudu. Bu dönemde, enerjinin Rusya tarafından bir silah olarak kullanımı konuşuldu. AB üyesi ülkeler, enerji açısından önemli bir ülke olan Kazakistan ile iş birliğini genişletmek için çaba sarf ediyorlar.

KAZAKİSTAN’IN DIŞ TİCARETİNDE AB ÜLKELERİNİN PAYI YÜZDE 40 

AB ile Kazakistan’ın Mart 2020’de yürürlüğe giren "Genişletilmiş Ortaklık ve İşbirliği Anlaşmasını” imzaladıklarını ifade eden Yesevi “Kazakistan ve AB üyeleri arasındaki ticaret hacmi artıyor. Kazakistan’ın dış ticaretinde AB ülkelerinin payı yüzde 40. AB ticarette ulaşım maliyetlerinin azaltılması açısından da Kazakistan’ın jeopolitik konumunu değerli buluyor bu bağlamdaki projeleri de destekliyor. Kazakistan’ın AB ile karşılıklı yarara dayalı ilişkilerin güçlendirilmesini önemli buluyor. Kazakistan’da AB sermayeli binlerce ortak firma faaliyet gösteriyor. Bu bağlamda diplomatik ve ekonomik ilişkilerin arttığını söyleyebiliriz.” dedi.

Türkistan’ın, AB’nin ortak dış ve güvenlik politikasındaki rolü nedir?

Prof. Dr. Yesevi, AB’nin Türkistan bölgesindeki cumhuriyetlere önem verdiğine ve bu bölgenin, Asya ve Avrupa kıtasını bağlayan stratejik bir önemi olduğu üzerinde durduğuna işaret ederek, “Bu bağlamda, 2019 yılında bölgeye yönelik stratejisini güncelledi. Bu kapsamda, bölgeyle ilgili özellikle insan hakları, sınır güvenliği ve çevre gibi konulara önem veriyor. AB-Orta Asya ilişkileri başlığı altında Avrupa Parlamentosu, ekonomik refah, bölgesel iş birliği ve  Trans-Hazar Ulaştırma Koridorunun geliştirilmesi gibi konuları öne çıkarıyor. AB, bölgedeki ülkelerin bağımsızlıklarını elde etmelerinin akabinde, özellikle enerji ve insan hakları konularına eğilmişti. Orta Asya'da demokratikleşmeyi ve hukukun üstünlüğünü destekleyeceğini belirtmişti.” ifadelerine yer verdi.

AB, BÖLGEDE ÇİN VE RUSYA’NIN ETKİSİNİN FARKINDA

AB’nin Merkezi Asya’daki ülkeleri değerlendirirken, Rusya ve Çin’in bölgeye etkisi üzerinde durduğunu söyleyen Yesevi sözlerine şu şekilde devam etti:

AB, ekonomik yatırımlar açısından Çin’in bölgede artan etkisinin farkında. Ayrıca, Rusya’nın tarihsel bağlarıyla bölge ülkeleri üzerinde siyasal, sosyo- ekonomik ve askerî açıdan baskın olduğunu değerlendiriyor. AB, bölge ülkeleriyle ilişkilerini güçlendirmeyi istiyor. İki kritik konu ise Afganistan’ın istikrarsızlığı ve Ukrayna’daki durum. Bu iki meselenin Orta Asya’nın geleceğini etkileyebileceğini belirtiyor. Bölge devletleri arasındaki sınır çatışmalarını da bölgenin istikrarı ve demokratikleşmesi sürecine olumsuz etkisi üzerinde duruyor.

"AB, KAZAKİSTAN’IN COĞRAFİ KONUMUNU STRATEJİK BULUYOR"

Prof. Dr. Yesevi, QHA muhabirinin “AB Yüksek Temsilcisi Borrell’ın Kazakistan için 'Avrupa ile Asya arasında köprü' söylemi geleceğe dair nasıl yorumlanabilir?” sorusunu ve bu görüşmeyi şu şekilde değerlendirdi:

Ağustos ayının başında Kazakistan’ı ziyaret eden AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Kazakistan'ın Avrupa ile Asya arasında köprü görevini üstlendiğini belirtti ve stratejik önemini vurguladı. Görüşmede iş birliği konuları ortaya konmuş. İş birliği yapılacak konulardan birinin ulaşım koridorlarının geliştirilmesi olduğu anlaşılıyor. AB’nin Trans Hazar Uluslararası Taşımacılık Hattı'nın ortak geliştirilmesi yönündeki desteği, bu görüşmede de bir kez daha yinelenmiş. Görüşmelerde öne çıkan ikinci konu ise, AB’nin önemsediği konulardan olan iklim değişikliği. Bu kapsamda, su kaynakları yönetimi ve çevre alanında işbirliği konuları da görüşülmüş. Bu görüşmenin üçüncü temel konusu ise  artan ticari iş birliği ve bundan duyulan memnuniyettir. Kazakistan’ın en büyük ticari ortağının AB olduğu yinelenmiş. AB, Kazakistan’ın coğrafi konumunu stratejik buluyor. Enerji ve diğer malların tedarikinde, Kazakistan’ı kilit ülke olarak görüyor. Çin ve Rusya’nın başat aktörler olarak konumlandığı bölgede; ulaşım, enerji, ticaret ve çevre alanında iş birliği yapabileceği hammadde zengini Kazakistan ile ilişkilerini mümkün olduğunca sıkı tutmayı amaçlıyor. Kazakistan’ın, Ukrayna-Rusya Savaşı ile birlikte harp ekonomisinin hüküm sürdüğü coğrafyada, ikincil yaptırımlardan zarar görmemesi özellikle üzerinde durulması gereken bir konu. Bunun temel nedeninin Kazakistan ve AB arasındaki karşılıklı bağımlı ilişki olduğu anlaşılıyor.