Dilara Dilşah KAYA / QHA Ankara
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’ın ev sahipliğinde Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis ile 15 Ekim 2024 tarihinde New York’ta gayriresmî akşam yemeğinde buluştu. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Şahin, gerçekleşen görüşmeyi Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirdi.
UFUKTA ADA İÇİN YENİ BİR MÜZAKERE SÜRECİ GÖRÜNMÜYOR
Prof. Dr. İsmail Şahin, iki lider arasında diyalog kurulmasını önemli bir gelişme olarak ele aldı. Prof. Dr. Şahin, gerçekleştirilen bu tür gayriresmî toplantıların genelde uluslararası ilişkilerde yeni bir dönem başlatma potansiyeli taşıdığını belirtti. Mevcut koşullar altında ufukta Kıbrıs Adası için yeni bir müzakere sürecinin görünmediği vurgulayan Şahin, tarafların izledikleri politikalarda ısrarcı olduğunu belirtti. "Zira yeni bir müzakere sürecini başlatabilecek ortak bir zeminden bahsetmek pek mümkün değil." diyen Şahin, "Nitekim Rum tarafı, adada kalıcı bir çözüm için federasyon ısrarını sürdürürken; Türk tarafı, iki devletli çözüm modelini müzakere şartı olarak ileri sürüyor. Bilindiği üzere federal bir çözüm için yapılan son girişim, Rum tarafının masadan kalkması üzerine 2017 yılında Crans-Montana’da çökmüştü. Rum tarafı, görüşmelerin 2017 yılında kaldığı yerden devam etmesini isterken, Türk tarafı ise 1977 yılından beri devam eden ve birçok kez başarısız olan federasyon modelini yeniden müzakere ederek zaman kaybetmek istemiyor." değerlendirmesinde bulundu.
ŞAHİN: FEDERASYON MODELİ NE TEORİKTE NE DE PRATİKTE KIBRIS’A UYGUN BİR MODEL DEĞİL
Görüşmeyi değerlendiren Şahin, iki tarafın da sürdürdüğü politikaları yorumladı. Şahin, şu ifadeleri kullandı:
Şurası bir gerçek ki, federasyon modeli ne teorikte ne de pratikte Kıbrıs’a uygun bir model değil. Uluslaşma süreçlerini tamamlamış toplumlara federasyon modelinin uygulanamayacağı bilinen bir gerçektir. O yüzden iki devletli çözüm önerisi, federasyondan daha gerçekçi ve sürdürülebilir bir model olarak karşımıza çıkıyor.
KKTC’NİN SAVUNDUĞU İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM ÖNERİSİ TARTIŞMAYA AÇILMIYOR
Kıbrıs Adası’nda iki ayrı halk ve devlet olduğunu vurgulayan Şahin; iki tarafın da 60 yılı aşkın bir süredir kendi kendini yönettiğini, bu süreçte Rum tarafının hiçbir şekilde iki devletli çözüm önerisi konusunu ele almadığını belirtti. Türk tarafını masaya oturtmak için farklı yollardan baskıların uygulandığını vurgulayan Şahin, şu ifadeleri kullandı:
Nihayetinde Kıbrıs’ta iki ayrı halk ve iki ayrı devlet vardır. Her iki taraf da 60 yılı aşkın bir süredir kendi kendini yönetmektedir. Buna rağmen Rum tarafı, şimdiye kadar iki devletli çözüm önerisini tartışmaya açmadı. Rum lider Hristodulidis her fırsatta iki devletli çözümün asla müzakere edilmeyeceğini ifade ediyor. Rum tarafı, Türk tarafını yeniden federasyon temelinde müzakere masasına oturtabilmek için KKTC’nin ekonomisini yıpratacak baskıcı davranışlar ortaya koyarak, turizmden eğitime, ticaretten inşaat sektörüne KKTC’ye gelen tüm yatırımları baltalamaya çalışmaktadır. Tüm bunları bir araya getirdiğimizde, Kıbrıs’ta yeni bir müzakere sürecinin uzağında olduğumuzu söyleyebiliriz.
BİR SONRAKİ GÖRÜŞMEYE TÜRKİYE VE YUNANİSTAN DAVET EDİLDİ
İsmail Şahin, son olarak taraflar arasında gerçekleşecek bir sonraki görüşmeye Türkiye ve Yunanistan’ın davet edilmesini değerlendirdi. Şahin, davetin sebebini şu ifadelerle açıkladı:
Türkiye ve Yunanistan'ın bir sonraki toplantıya çağrılmasının önemli bir nedeni Orta Doğu'da büyüyen jeopolitik riskler ve tehditler. Kıbrıs'ın da bu tehditlerin hemen dibinde olduğunu da unutmamak gerekiyor. Zira askeri riskler kadar olası bir mülteci krizinden ilk etkilenecek ülkeler Türkiye ve Yunanistan olacaktır.