Enver Aykol: Dergimizin haziran sayısında işlediğimiz konu ile asla yılgınlığa düşmeyeceğimizi gösterdik

Türk Edebiyatı Dergisi Yazı İşleri Müdürü Enver Aykol, Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı'nın 80. yıl dönümünü konu alan derginin haziran sayısı hakkında Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirmelerde bulundu.

Haber Giriş Tarihi: 12.06.2024 11:09
Haber Güncellenme Tarihi: 12.06.2024 11:09
https://www.qha.com.tr/

Yağmur Filiz Şahin/QHA Ankara

Türk Edebiyatı Dergisi bu ayki sayısında dosya konusu olarak 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’na yer verdi. 80. yıl dönümünde sürgün ile ilgili pek çok yazıya yer veren ve 608. sayısını piyasaya süren derginin okuyucuları haziran sayısını büyük bir beğeniyle karşılandı.

Kırım Haber Ajansı (QHA) Türk Edebiyatı Aylık Fikir ve Sanat Dergisi Yazı İşleri Müdürü Enver Aykol’a dosya konusu hakkında merak edilenleri sordu. Sözlerine Kırım Tatarı olduğunu belirterek başlayan Aykol, derginin Türk dünyasına hizmet etme ve Türk dünyası edebiyatını birbirine yakınlaştırma amacının olduğunu söyledi. Türk dünyası ile alakalı pek çok konuyu dosyaya taşıdıklarını anımsatan Aykol, “Kırım Tatar Sürgünü’nü dosyaya taşımak benim için yapılması gereken ve yapmak için zamanını beklediğim bir sayıydı. İnanıyorum ki, Kırım Tatar Sürgünü’nü anlatan güzel bir sayı oldu.” dedi.

"SÜRGÜNE YÖNELİK MÜCADELE İLGİMİ UYANDIRDI"

QHA’nın, “Size gelen yazılarda dikkat çeken veya ilginizi uyandıran bir yazı oldu mu?” sorusuna Aykol, daha önce sürgün ile alakalı çok sayıda röportaj okuduğunu ancak dergide yer verilen Lilya Tanatar’ın “Sürgünlerde Solan Bir Gül: Ayşe Hurşutova” isimli yazısının kendisini şaşırttığını dile getirdi. Aykol, “Anı ve röportajlarda genellikle sürgünün vermiş olduğu acıya ve kedere tanık oluyoruz. Fakat Lilya Hanım’ın yazısındaki Ayşe Hurşutova’nın mücadelesi dikkatimi çekti. Maalesef toplumsal roller itibarıyla Ayşe Hanım’ın daha çok acılara katlanan bir yapıda olmasını beklerken, bir arayışta olması beni şaşırtmıştı. 'Ayşe Hanım'ın yerinde olsam ben acaba bu kadar mücadele edebilir miydim? Göğsümüz kara olabilir miydi?' diye soruyorum. Sanat yolunda ilerlemeyi düşlerken yaşadığı hayal kırıklığı ve sonrasında gerçekleşen felaketlerle beraber yaşam mücadelesini elden bırakmaması beni etkileyen başlıca yazılardan bir tanesiydi.” ifadelerini kullandı.ifadelerini kullandı.

Aykol 608. sayısını çıkaran dergide, “Rusya-Ukrayna Savaşının Gölgesinde Kırım’ın İşgalinin 10. Yılı” başlıklı yazısına yer verilen Gülnara Bekirova’nın da Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik geniş çaplı işgal girişimi ardından Kırım Tatar kadınlarının direnişi anlatımının yine kendisini etkilediğini belirtti.

"AZALAN BİR KÜLTÜRÜ YENİDEN YAŞATMAYA ÇALIŞIYORUZ"

Öte yandan edebiyatın diri kalması gerektiğine vurgu yapan Aykol, Kırım Tatar edebiyatının önemine değindi. Ağabeyi Tarihçi Ufuk Aykol’u işaret ederek, ailece gerek kültür gerek edebiyat gerek tarih alanında çalışmalar yaptıklarını aktardı. Aykol ifadelerine, “Biz aslında iki kardeş belki de azalan bir kültürü yaşatmaya ve tekrar işlemeye çalışıyoruz” diye ekledi.

Ayrıca Kırım Tatar halkına yönelik olarak Ayrıca Kırım Tatar halkına yönelik olarak “Kötü bir durum, onlar adına üzülüyoruz” söylemlerine eleştiri getiren Aykol, “İnsanlar Kırım Tatarlarının vatana geriş dönüş ve kimlik mücadelesini görmezden geliyor. Kırım Tatarlarının direnişini ve sağduyusunu, tüm bu yaşananlara rağmen hukukî yollara barışçıl bir şekilde büyük bir mücadele verdiklerini göz ardı etmiş oluyoruz. İnsanlar sadece yaşadığımız acıya, sürgüne odaklanıyor. Bu, aslında bizi çok basit bir yere çıkarıyor. Sanki Kırım Tatarları başına gelen tüm felaketleri kabullenmiş, acılarına yalnızca ağıtlar yakıyor ve kaderine tevekkül etmiş gibi oluyor.” diyerek Kırım Tatar halkının kimlik mücadelesinin ve direnişinin görmezden gelindiğini ifade etti.

"BU DOSYA ASLA YILGINLIĞA DÜŞMEYECEĞİMİZİ GÖSTERİYOR"

Dergide ise herhangi tarihî bir anlaşmazlığa mahal vermemek için Kırım Tatarı Rüstem Eminoğlu’nun çizimini kullandıklarını belirten Aykol okuyuculara şu mesajı verdi:

“Biz sürgünü ve soykırımı yaşadık. Fakat buna rağmen hâlâ buradayız. Hâlâ Kırım için mücadele ediyor, Kırım'daki kimliğimizi korumaya çalışıyoruz. Ve bunun için gelecekte de elimizden gelen her şeyi yapacağız. O yüzden bu dosya Kırım’ı ve sürgünü andığımız ama asla yılgınlığa düşmediğimizi gösteriyor.”

Türk Edebiyatı Dergisi'nin Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı konulu haziran sayısına ulaşmak için aşağıdaki bağlantıya tıklayınız:

https://www.turkedebiyati.com.tr/