Çubarov: Bu karar sadece Kırım Tatarları için değil tüm uygar dünyayı saran tehdide uyarıdır

KTMM Başkanı Refat Çubarov, Polonya Parlamentosunun 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıması kararını QHA’ya değerlendirdi.

Haber Giriş Tarihi: 13.07.2024 00:34
Haber Güncellenme Tarihi: 13.07.2024 00:34
https://www.qha.com.tr/

Polonya Parlamentosunun alt kanadı (Sejm), bugün yapılan genel kurulunda, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıyan kararı kabul etti. Karar için 414 milletvekili "evet", 16 milletvekili "hayır" oyu kullanıldı.

Kırım Haber Ajansına (QHA) konuşan Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, Polonya Parlamentosunun Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıyarak insanlığa karşı işlenen bu suça ilişkin siyasi bir değerlendirmede ve aynı zamanda gelecekte benzer suçların önlenmesine yönelik bir girişimde bulunduğunu ifade etti.

"ÖLÜMCÜL BİR TEHLİKEYE KARŞI BİR UYARIDIR"

Çubarov, “Bu önemli bir adım, çünkü bu durumda Sovyetler Birliği tarafından işlenen insanlığa karşı suçun siyasi bir değerlendirmesi yapılıyor. Bugün ise Moskova kendisini Sovyetler Birliği'nin halefi olarak görüyor. Ve Rusya'nın 10 yıl önce Kırım'ın işgaliyle başlayan Ukrayna'ya karşı savaşı koşullarında bu; 80 yıl önce işlenen suçları kınamak, Kırım Tatar halkının sürgünü gibi bu tür felaketlerin tekrarlanmasını önlemek için bir girişimdir." dedi.

Cezasız kalan suçun geri döndüğünü ve ilgili kararın Polonya Parlamentosu tarafından kabul edilmesinin Rusya Federasyonu'nun bugün işlediği yeni suçları önleme girişimi olduğunu vurgulayan Çubarov, “Bu, bugün sadece Ukrainler ve Kırım Tatarları, Ukrayna devletini değil, aynı zamanda tüm uygar dünyayı saran bir tehdide, ölümcül bir tehlikeye karşı bir uyarıdır. Bu karar insanlara, Moskova’nın 80 yıl önce olduğu gibi bugün de eylemlerinin engellenmesi gereken suçlu olmaya devam ettiğini doğrudan gösteriyor.” ifadelerine yer verdi.

RUS YANLISI GÜÇLER ENGEL OLMAYA ÇALIŞTI

Kararın Polonya Parlamentosu tarafından kabul edilme sürecini de değerlendiren KTMM Başkanı, karar tasarısının dün Kültür Komitesi tarafından oy birliğiyle desteklendiğini ancak kısa süre sonra Rus yanlısı güçlerin farklı bahaneler öne sürerek ilgili kararın Parlamento tarafından oylanmasını engellemeye çalıştığını aktardı.

Öte yandan parlamentoda konuşma yapan milletvekillerin çoğunun bu kararın onaylanması gerektiğini vurguladığına dikkat çeken Çubarov, “Bunun Ukrayna’nın bir parçası olan Kırım’ın, Kırım Tatar halkının şanlı tarihi için büyük bir onur olduğunu söylediler. Ayrıca kararda Rusya’nın halihazırda Ukrayna devletine karşı yürüttüğü eylemlerin değerlendirmesi yapılıyor ve ilgili eylemlerinin de soykırım belirtileri taşıdığı kabul ediliyor.” şeklinde konuştu.

POLONYALI PARLAMENTERLER KARARI AYAKTA ALKIŞLADI

Karara 414 Polonyalı milletvekilinin destek vermesinin büyük bir başarı olduğunu kaydeden Çubarov, “Milletvekilleri bu kararı ayakta alkışladı. Başbakan Donald Tusk da parlamento salonundaydı." dedi.

Bu kararın Avrupa Birliği ve NATO'da giderek öne çıkan bir rol oynayan Polonya tarafından alınmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Çubarov, “Polonya, Ukrayna’nın en tutarlı ortaklarından biridir. Ayrıca konuşmalarda Kırım Tatarları ile Polonya arasındaki asırlık şanlı tarihten bahsedildi.” açıklamasında bulundu.

SÜRGÜNÜ SOYKIRIM OLARAK TANIYAN BEŞİNCİ DEVLET

Polonya 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıyan 5. ülke oldu. Kırım Tatar Sürgünü’nün 2015 yılında Ukrayna Parlamentosu tarafından soykırım olarak kabul edilmesi sonrasında; 2019 yılında Letonya ve Litvanya parlamentoları, 2022’de ise Kanada Parlamentosunun alt kanadı olan Avam Kamarası, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanımıştı.

18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI

???? 80 yıldır dinmeyen acı: 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgün ve Soykırımı pic.twitter.com/YcZoYflQPH

— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 16, 2024

Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Türkistan, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti.

Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgün yıllarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü.

Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Türkistan’da kaldı.

2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti.