Başkonsolos Nedilskıy, savaşın 1000. gününde Ukrayna'nın vatan mücadelesini anlattı

Ukrayna’nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy, Kırım Haber Ajansına verdiği röportajda; 1000 gündür Rusya’nın topyekun işgaline ve saldırılarına karşı mücadele eden Ukrayna’nın durumunu, Türkiye'nin Ukrayna'ya sağladığı desteği ve iki ülkenin iş birliğini değerlendirdi. 

Haber Giriş Tarihi: 19.11.2024 12:39
Haber Güncellenme Tarihi: 19.11.2024 12:39
https://www.qha.com.tr/

Rusya’nın 24 Şubat 2022 tarihinde Ukrayna’nın ana karasına yönelik başlattığı topyekun işgal girişimi ve saldırıları 1000. gününe girdi. Bu süre zarfında işgalci Rusya yoğun saldırılar düzenleyerek Ukrayna altyapısına büyük zarar verdi ve binlerce insanı öldürdü. Rus saldırıları nedeniyle milyonlarca insan evini terk etmek zorunda kaldı. Ukrayna sivil altyapısı yaklaşık 500 milyar dolar zarar gördü. Ülkenin enerji sisteminin neredeyse yarısı Rus saldırılarında yok edildi.

Ukrayna’nın İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskıy, Kırım Haber Ajansına (QHA) verdiği röportajda 1000 gündür Rusya’nın topyekun işgaline ve saldırılarına karşı mücadele eden Ukrayna’nın durumunu değerlendirdi. 

Başkonsolos, Rusya’nın başlattığı topyekun saldırıların ilk başta kısa sürede sona ermesini beklediklerini ancak geniş çaplı savaşın 1000. gününe gelindiğini belirtti. Nedilskıy, bundan sonra da savaşın ne kadar süreceğini kimsenin bilmediğini belirterek, "Önemli olan kendimize inandık, azimle çalıştık, tek bir ulus olduğumuzu, devletimizi savunabileceğimizi ve bu yola devam etmemiz gerektiğini anladık" dedi.

Nedilskıy, 1000 gün içinde savaş alanında birçok dönüm noktasının yaşandığını kaydederek; Rusya’nın Şubat 2022’den sonra işgal altına aldığı toprakların büyük bir kısmının, Ukrayna ordusu tarafından geri alındığına dikkat çekti. 

İŞGALCİ RUSYA, UKRAYNA'NIN ENERJİ SİSTEMİNİ YOK ETMEYE ÇALIŞIYOR

Rusya’nın sivil altyapıya saldırılar düzenleyerek Ukrayna halkını sindirmeye çalıştığını belirten Nedilskıy, özellikle 2022-2023 yıllarında enerji sistemini hedef alan yoğun saldırılar olduğunu hatırlatarak, "Ruslar, 2022’de enerji sistemini bombalayarak sivil halkı korkutmak istedi. İnsanlarımızı kışın elektriksiz bırakarak dondurmak istediler. Ama bu taktikleri işe yaramadı ve halkımız dayandı. Enerji sistemini yok etme girişimleri, 2023 ve 2024’te de devam etti" şeklinde konuştu.

Nedilskıy, Rusya’nın 2024’te enerji tesislerine karşı düzenlediği hava saldırıları sonucunda Ukrayna’nın elektrik üretim kapasitesinin neredeyse yarısının yok edildiğini kaydetti. Ukrayna Enerji Bakanlığının açıklamasına göre; halihazırda Ukrayna'nın enerji sisteminde Rus saldırılarında zarar görmeyen veya tamamen tahrip olmayan tek bir termik santral kalmadı. Hidroelektrik santrallerin de çoğu zarar gördü.

Başkonsolos, Rusya’nın, elektrik ihtiyacının yüzde 50'sini karşılayan nükleer enerji üretimini de yok etmeyi planladığını aktararak, "İstihbaratımızın bildirdiğine göre, nükleer santralleri vurmayı elbette planlamıyorlar ama bu elektriği tüketicilere dağıtan istasyonları hedef almayı planlıyorlar. Bu nedenle dağıtım istasyonlarının, nükleer santrallerin güvenliğini sağlamak konusunda bize büyük bir görev düşüyor" ifadelerini kullandı.

Önlem almak amacıyla Ukrayna hükumetinin halihazırda birçok bölgede küçük elektrik üretim santralleri kurmaya odaklandığına dikkat çeken Nedilskıy, "Dolayısıyla Rusya’nın ülkenin farklı bölgelerinde kurulan çok sayıda küçük enerji santralini bombalaması daha zor olacak" dedi. Nedilskıy, Ukrayna'da artık insanların evlerini, apartmanlarını, iş yerlerini merkezi enerji sisteminden bağımsız hale getirmeye çalıştığını kaydetti.

BİRÇOK ÜLKENİN REFAHI UKRAYNA TARIM ÜRÜNLERİNİN İHRACATINA BAĞLIDIR

Rusya’nın son dönemde Karadeniz kıyısında bulunan liman kenti Odesa’ya karşı artırdığı saldırıları değerlendiren Başkonsolos, bu saldırıların bölgedeki güvenlik durumunu olumsuz şekilde etkilediğini belirterek, "Neredeyse her gün liman altyapısına yönelik saldırılar düzenleniyor. Ancak Rusya 2023 yılında  tek taraflı olarak Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması'ndan çekildikten sonra her şeyden önce Ukrayna ordusu, Ukrayna Deniz Koridoru olarak adlandırılan yolu güvence altına aldı. Bu koridor sayesinde ihracatçılarımız artık ürünlerini ihraç etme fırsatına sahip ve ürünlerini dünya pazarlarına sunabiliyor. Altyapı Bakanlığı, 2024 yılının mayıs ayında yaptığı açıklamada Ukrayna'nın, ürünlerini Karadeniz limanları üzerinden ihraç etmesi konusunda savaş öncesi seviyeye ulaştığını açıklamıştı" ifadelerini kullandı.

Koridorun faaliyete başlamasından beri Ukrayna’nın deniz yoluyla dış pazara 75 milyon tondan fazla çeşitli kargo ihraç ettiğini bunların 50 milyon tonunun tarım ürünleri olduğuna dikkat çeken Başkonsolos, "Evet Rusya liman altyapımızı yok etmeye devam ediyor. Ancak Ukrayna, tarım ürünlerinin ihracatına Afrika’daki ülkeler başta olmak üzere birçok ülkenin yaşamının ve refahının bağlı olduğunu biliyor" dedi. Ayrıca Nedilskıy, kısa süre önce Odesa’dan Filistin’e gönderilmesi planlanan tarım ürünlerinin Rus saldırısı sonucunda yok edildiğini de hatırlattı.

RUSYA'NIN KARADENİZ'E BIRAKTIĞI MAYINLAR TÜM BÖLGE İÇİN TEHLİKE OLUŞTURUYOR

Karadeniz’deki mayın tehlikesine dair konuşan Roman Nedilskıy şu açıklamaları yaptı:

2022 yılında İstanbul yakınlarında ve Romanya kıyılarında deniz mayınlarının tespit edilmeye başlandığını hatırlıyoruz. Rusya, Ukrayna'nın Karadeniz’e mayın bıraktığını iddia ediyordu. Ancak Karadeniz’e bırakılan mayınlar Kırım’dandı. Yani işgalden önce Kırım’da konuşlandırılan Ukraynalı birliklere aitti. Rusya,  Kırım’ı işgal ettikten sonra onları ele geçirdi. Bu mayınları Karadeniz’e bırakarak Ukrayna’yı suçlamaya çalıştılar. Ancak Ukrayna bunun doğru olmadığını ispat etti. Karadeniz’i mayınlardan temizleme süreci çok uzun ve zor bir süreçtir. Denize bırakılan mayınlar sabit bir yerde kalmıyorlar, akıntıyla sürükleniyorlar dolayısıyla bu da Karadeniz'in tüm su alanları için tehlike oluşturuyor.

TÜRKİYE, UKRAYNA'NIN EN ÖNEMLİ ORTAKLARINDAN BİRİDİR

Öte yandan, röportaj kapsamında Türkiye’nin Ukrayna’ya verdiği desteği değerlendiren Başkonsolos, "Türkiye ana ortaklarımızdan ayrıca bölgedeki kilit devletlerden biridir. Türkiye’nin geniş çaplı işgal saldırısının en başında bizim için yaptıklarını da çok takdir ediyoruz. Ve Türkiye ile stratejik ortaklığımızın devam edeceğinden de eminiz" dedi.

Türkiye’nin insani yardım alanında Ukrayna’ya büyük destek verdiğine dikkat çeken Nedilskıy, "Ukraynalı savaş esirlerinin ve Rusya tarafından esir tutulan sivillerin kurtarılması konusunda çok önemli çalışmalar yürütülüyor. Türkiye Cumhurbaşkanına ve Türkiye hükumetine bundan dolayı çok minnettarız. Türkiye Ombudsmanı da insani yardım alanında çok büyük yardım sağlıyor" şeklinde konuştu.

Bununla birlikte Başkonsolos, Türk halkının da Ukrayna'ya verdiği desteğe dikkat çekti. Geniş çaplı işgal saldırısının başlamasından sonra her gün yüzlerce insanın Başkonsolosluğa insani yardım getirip bıraktığını anlatan Roman Nedilskıy, ilk 6 ayda sadece İstanbul’dan Ukrayna’ya 150 kamyon insani yardımın gittiğini aktardı. Başkonsolos, "Herkes elinden ne geliyorsa onu getiriyordu. Çocuklar ise Ukrayna’daki yaşıtları için çizdikleri resimleri getiriyordu. Tüm bu destekleri her zaman hatırlayacağız" sözlerini sarf etti.

UKRAYNA İLE TÜRKİYE BÜYÜK ASKERİ İŞ BİRLİĞİ POTANSİYELİNE SAHİP

Ukrayna ile Türkiye’nin büyük askeri iş birliği potansiyeline sahip olduğunu ve bunun en iyi örneklerinden birinin Baykar Makina ve Ukrayna şirketlerinin ortaklığı olduğunu belirten Nedilskıy, "Baykar Makina, Ukrayna savunma sanayisine büyük yatırımlar yapmaya devam ediyor. Bu iş birliği, diğer Türk üreticilere Ukrayna askeri-sanayi kompleksinin potansiyelini görme olanağı tanıyan bir örnektir. Savaş nedeniyle büyütmek zorunda kaldığımız askeri-sanayi kompleksimiz, farklı değerlendirmelere göre son 2,5 yılda 6 kat kadar arttı. Çok büyük potansiyele sahibiz. Türkiye ve diğer ülkeler bunu görüyor. Türkiye’deki askeri sanayi kompleksi de çok gelişmiştir ve Türk şirketlerinin, Ukrayna’ya teklif edebileceği çok farklı ürünler vardır. Öte yandan, savaş sırasında askerlerimizin savaş alanındaki ihtiyaçlarını gerçek zamanlı olarak karşılayan Ukraynalı şirketler, modern savaşta neye ihtiyaç duyulduğunu biliyorlar ve Ukraynalı üreticilerin edindiği bu deneyim, Türkiye ve diğer ülkeler için elbette çok önemlidir. Dolayısıyla bu alandaki iş birliğinin devam edeceğinden eminim" ifadelerini kullandı.

UKRAYNA TÜRK ŞİRKETLERİ İÇİN BİR FIRSAT KAPISIDIR

Öte yandan, iki ülkenin ekonomik iş birliği yapması hakkında konuşan Başkonsolos, "Birçok Türk şirketi Ukrayna’ya yatırım yapıyor ve yapmaya hazır. Cumhurbaşkanı Zelenskıy’ın dediği gibi, şu an yabancı yatırımcılar için bir fırsat kapısıdır ve biz her zaman, her toplantıda bunun Türk iş dünyasının dünyaya açılması için gerçekten bir fırsat kapısı olduğunu söylüyoruz. Savaşın bitmesini beklemeden Ukrayna pazarına girip Ukraynalı ortaklarla çalışmak gerekiyor" dedi.

Başkonsolosluk olarak bölgeler arası iş birliği üzerinde çalışmalar yürüttüklerini belirten Nedilskıy, “Örneğin geçen sene başkonsolosluğumuzun katkılarıyla iş birliği anlaşması imzalayan İzmir ile Çernivtsi arasındaki ortaklığı genişletme üzerinde çalışıyoruz. İzmir Ticaret Odasına Çernivtsi bölgesinin potansiyelini tanıttık ve karşılıklı heyet ziyaretleri konusunda anlaşmaya vardık. İzmir heyetinin Ocak 2025’te Çernivtsi’ye ziyaret düzenlemesi gündemde" açıklamasını yaptı.

SİVİL ALTYAPI 500 MİLYAR DOLAR ZARAR GÖRDÜ

Rus saldırganlığı sonucunda Ukrayna altyapısının şimdiden yaklaşık 500 milyar dolar zarar gördüğünü belirten Başkonsolos, şu şekilde konuştu:

Bu rakamı hayal etmek çok zor ama sivil altyapının aldığı zararı görebiliyoruz. Örneğin bir süre önce binlerce kilometre demir yolunun tahrip edildiği açıklanmıştı. Enerji sistemi büyük hasar aldı. Karayolları, köprüler, konut altyapısı. Mariupol, Avdiyivka, Bahmut gibi birçok kent Rus saldırılarında tamamen yok edildi. Ukrayna’da Rus saldırılarda sivil altyapısı zarar görmeyen bir bölge yoktur. Şimdiden sivil altyapının yeniden inşa edilmesi için çalışmalar yürütülüyor. Ve Türk şirketlerinin bu konudaki deneyimi bizim için çok önemlidir.