Anadolu Ajansında “Gazze’de Soykırım: Yeni Kayıtlar” paneli

Anadolu Ajansında, Hamas'ın 7 Ekim 2023 tarihli saldırısı sonrasında İsrail'in Gazze’de gerçekleştirdiği askerî operasyonlar kapsamında ortaya çıkan insan hakları ihlâllerine yönelik “Gazze’de Soykırım: Yeni Kayıtlar” paneli düzenlendi.

Haber Giriş Tarihi: 20.02.2024 21:35
Haber Güncellenme Tarihi: 20.02.2024 21:35
https://www.qha.com.tr/

Şerife Beyza Satılmaz / QHA ANKARA

7 Ekim 2023’den bu yana İsrail hükûmetinin Gazze’ye yönelik gerçekleştirdiği operasyonlarda ortaya çıkan insan hakları ihlâlleri Anadolu Ajansı (AA) muhabirleri tarafında kayıt altına alındı. Konu, AA Atölyede 20 Şubat 2024'te “Gazze’de Soykırım: Yeni Kayıtlar” paneliyle ele alındı. Panele gazeteciler, akademisyenler ve öğrenciler tarafından yoğun ilgi gösterildi. Panele katılan konuşmacılar konuyu uluslararası ceza hukuku ışığında tartışarak, Uluslararası Adalet Divanında görülmeye devam edilen davayı tüm boyutlarıyla değerlendirildi. Gazze’de işlenmeye devam edilen savaş suçlarına ilişkin yeni kanıtlar da kamuoyuyla paylaşıldı. 

“Gazze’de Soykırım: Yeni Kayıtlar” paneli Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı  Prof. Dr. Fahrettin Altun ve AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz’ün konuşmaları ile başladı.  

“İSRAİL KÜLTÜREL SOYKIRIMA DA İMZA ATIYOR”

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletşim Başkanı  Prof. Dr. Fahrettin Altun, “Bizler bu tür etkinliklerde, sahada gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla, elde ettiğimiz görüntülerle İsrail’in katliamlarına iddia edilen değil, somut delileri olan ispatlanmış savaş suçları olarak kayda geçireceğiz. Çabamız bu yönde” dedi.  Altun konuşmasında  Gazze’ye yönelik saldırılar sonucunda yüzlerce okul, kilise ve camiinin yıkıldığına dikkat çekerek “İsrail sadece Gazze’de yaşayan insanları toplu bir şekilde katletmiyor, bölgenin manevi varlığını da yok etmek için kültürel bir soykırıma da imza atıyor“ açıklamasını yaptı.

“GAZZE’DE YÜKSELEN BİR ÇIĞLIK VAR”

AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz “Gazze’de yükselen bir çığlık var” diyerek başladığı konuşmasına “Her gün  hatta şu an, şu saniyede Gazze’de yeni bir insanlık suçuna şahit oluyoruz” dedi. Karagöz, Gazze’de yaşanan gelişmelere ilişkin “En başta gazeteciler olarak bu durumu tüm gerçekliği ile dünyaya aktarmak bizim görevimiz, sorumluluğumuz” İfadelerini kullandı. 26 Anadolu Ajansı çalışanının bizzat Gazze’nin içerisinde görev yağtığına dikkat çeken Karagöz, AA çalışanı olan Muntasır es-Savvaf'ın İsrail'in saldırıları sonucu hayatını kaybettiğini söyledi.

AA'NIN ÜÇLÜ TRİOLOJİSİ: “KANIT- TANIK- SANIK”

AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü  Serdar Karagöz “Bugün Lahey’de görüşülmekte olan soykırım davasında delil olarak teşkil edilen  'KANIT' kitabını yayına hazırladık. Kanıt kitabının içerisinde Roma sözleşmesine göre uluslararası hukuk çerçevesinde savaş suçu kabul edilen  görselleri, delilleri bulacaksınız” dedi. Karagöz,  Kanıt kitabının ardından “Tanık” kitabını hazırlandığını ancak henüz basılmadığını söyledi. Tarihe bir not düşmek istediklerini vurgulayan Karagöz, "İsrail’de soykırıma sebep olan failleri kapsayacak triolojinin üçüncüsü 'Sanık' adlı kitabı da yakın zamanda basacağız" dedi.

AA Görsel Haberler Direktörü Fırat Çağlayan Yurdakul’un moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, gazeteci Mehmet Akif Ersoy, AA Orta Doğu Haberleri Müdürü Turgut Alp Boyraz, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Erkiner ve Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şuay Nilhan Açıkalın konuşmacı olarak yer aldı. 

“GAZZE’Yİ İSRAİLLİLERE ANLATMAYA ÇALIŞTIK”

Panelin moderatörlüğünü yapan AA Görsel Haberler Direktörü Fırat Çağlayan Yurdakul, gazeteci Mehmet Akif Ersoy’a sürecin nasıl yorumladığına ilişkin sorusunu yöneltti. Ersoy, “Gazze’yi İsraillilere anlatmaya çalıştık. İsrail’in tüm dünyaya verdiği mesaj şuydu: Bizim güvenlik riskimiz var. Hatırlayın ilk hastane vuruldu. İsrail biz yapmadık diyerek tüm dünyaya açıklama yaptı. Bunu Hamas yaptı dedi. Bundan sonra İsrail Gazze’deki bütün hastanaleri vurdu. Bir daha hiç İsrail’in hastaneleri vurmasını tartışmadık” dedi. 

“İSRAİL’İN HAKLILIĞI GASP ETMESİNE İZİN VERMEMEK GEREKİYOR”

Doç. Dr. Hakkı Hakan Erkiner “Bugün İsrail’in haklılığı gasp etmesine izin vermemek gerekiyordu. Anadolu Ajansı burada gazetecilerin hayatı pahasına bu faaliyetlere devam ettirmesinin en büyük anlamı İsrail’in bu dezenfromasyona, bu manipülasyona, bu gerçeği çarpıtmasına ve hakkı ve hakikati gasp etmesine engel olmasıdır” ifadelerini kullandı.

ANADOLU AJANSININ KANITLARI İLE CİDDİ BİR KIRILMA NOKTASI YAŞANDI

Doç. Dr. Şuay Nilhan Açıkalın, Anadolu Ajansının kanıtları kamuoyu ile paylaşması sonucunda dünyada ciddi bir kırılma noktası yaşandığını ifade etti. Açıkalın bu kanıtların Batı’da bireysel tepkilerin sivil toplum kuruluşlarıyla kitlesel tepkilere dönüşmesinde etkili olduğunu da vurguladı.

“BÜYÜK BİR LİNÇ KÜLTÜRÜ VAR ULUSLARARASI BASINDA”

Kanıtların ardından ortaya çıkan eylemler ve kamuoyu oluşması AA tarafından tüm dünyaya bunların serilmesi sizi kısıtladı mı? AA’nın buradaki rolü nedir? sorusu yöneltilmesi üzerine AA Orta Doğu Haberleri Müdürü Turgut Alp Boyraz, “İki tür baskı var. Birincisi kanalımızın merkezine baskı yapabiliyorlar. O açıdan biz şanslıyız. Anadolu Ajansına ya da Türkiyeye yapılan baskılar bizim haberciliğimizi etkilemiyor. İkincisi de buradaki gazetecilere psikolojik baskı yapılabiliyor. Yerleri değiştirilebiliyor. Büyük bir linç kültürü var uluslararası basında” dedi. Ayrıca Boyraz, uluslararası medyada çalışanların çoğunun bu baskıyı göğüslediğini ve  İsrail'i karşısına almak istemediğini dile getirdi. 

SAVAŞ DELİLİ: KANIT

AA foto muhabirlerinin çektiği fotoğraflar, UAD'de kanıt olarak kullanılmıştı. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıların başından bu yana önemli bir görev üstlenen foto muhabirleri ve kameramanların görüntülerini uluslararası hukukta delil olması amacıyla Türkçe, İngilizce ve Arapça hazırlanan kitap, "Kanıt" ismiyle yayımlanmıştı. Gazze'de son bilgilere göre İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı ise 29 bin 92'ye yükselmişti. İsrail’in saldırılarında hayatını kaybedenlerin 130’unu gazetecilerin oluşturduğu kaydedilmişti.