1991 yılında Sovyetler Birliği’nin parçalanmasına az bir süre kala, Türk dünyasında yeni hareketlilik ortaya çıkıyordu. Türkistan’da, Kırım’da, Kazan’da, Azerbaycan’da Türkler özgürlük mücadelesine girişmişlerdi. Bu sebepten birbirlerini daha iyi tanıyabilmek adına öğrenci değişim programları önemli bir etki alanı oldu. Sovyetler Birliği’nin yıkılmasının ardından bağımsızlık sürecine giren Azerbaycan’da davet edilen Kırım Tatar öğrencilere yardım eden ve yol gösteren Azerbaycan Milli İlimler Akademisi Folklor Enstitüsü Dış İlişkiler Şube Başkanı Ali Şamil, o süreçte yaşananları Kırım Haber Ajansına anlattı.
"SOVYETLER BİRLİĞİ'NİN VARLIĞINI SÜRDÜRDÜĞÜ DÖNEMDE YILDIZ DERGİSİ VE LENİN BAYRAĞI GAZETESİNE ABONEYDİM"
1990’lı yıllarda Sovyetler Birliği’nin yıkılış evresinde Türk dünyası ile Azerbaycan arasında önemli temaslar kurulduğunu dile getiren Ali Şamil, sürecin ilerleme biçimini ele aldı. Şamil, Sovyetler Birliği’nin varlığını sürdürdüğü dönemde Nahçıvan’da yaşamasına karşın Özbekistan’da sürgündeki Kırım Tatarları tarafından yayımlanan Yıldız dergisi ve Lenin Bayrağı gazetesine abone olduğunu, arkadaşlarını da buna teşvik ettiğini dile getirdi. Şamil, "Sovyetler Birliği'nin varlığını sürdürdüğü dönemde Yıldız dergisi ve Lenin Bayrağı gazetesine aboneydim" açıklamasını yaptı.
TÜRK DÜNYASINDAN ÇOCUKLAR, OKUMALARI İÇİN BAKÜ'YE GETİRİLDİ
Şamil, Türk dünyasından öğrencilerin 1988 yılında başlayan milli hareketler sonucunda oluşan talebin sonucu olduğunu dile getirdi. Şamil, “Azerbaycan’da 1988 milli bağımsızlık hareketi başladığında, Türk dünyasıyla ilişkiler gittikçe arttı. Türk halklarından çocukların getirilerek Bakü’de okutulması için hükumete baskı yapılmaya başlandı” dedi. Şamil sürecin başladığına dikkat çekerek, “O devirde Kırım’dan, Gagavuz’dan, Kazakistan’dan, Uygurlardan çocuklar Bakü’de okumaları için getirildi” ifadelerini kullandı.
Türk dünyasından getirilen çocukların yaşadığı süreçte, ilk kez olması nedeniyle yanlışların da olduğunu dile getiren Şamil, gelen çocuklarda eleme yapılamadığını ifade etti. Şamil, “Biz seçim yapamadık. Öyle bir karışık dönemdi… Öğrenci bulmakta zordu. O yüzden kimi bulursak okutmaya getiriyorduk” dedi.
O zaman yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle öğrenci okutmanın çok zor olduğuna dikkat çeken Şamil, öğrencilere nasıl burs bağladıklarını anlattı. Şamil, “O zaman zor şartlarda zor geçinsek de o çocuklara burs vermeye çalışıyorduk” ifadelerini kullandı.
BAKÜ'YE OKUMAYA GELEN KIRIM TATARLARININ HEPSİ KIRIM'DAN GELMEMİŞTİ
Şamil, Bakü’ye eğitim almak için gelen Kırım Tatarı çocukların hepsinin Kırım’dan gelmediğine dikkat çekti. Şamil, “O çocukların hepsi Kırım’dan gelmemişti. Çocukların içinde Kırım’dan gelenler, Özbekistan’dan ve Dağıstan’dan gelenler vardı” dedi.
AZERBAYCAN'IN HEDEFİ MİLLİ KADROLAR OLUŞTURMAKTI
Şamil, sürgünde doğan Kırım Tatarlarının eğitim ve kültür düzeylerinin kötü olduğunu, onların Azerbaycan’a eğitim için milli bilinç oluşturmak için getirdiklerini ifade etti. Şamil, “Biz onları gelecekte kadro yetiştirmek için getirdik. Onlarda milli şuur uyandırmak istiyorduk. Her sene 18 Mayıs’ta Kırım Tatar Sürgün Gününü anmak için salon tutuyorduk” açıklamasını yaptı.
AZERBAYCAN İLE KIRIM'IN TARİH BOYUNCA TEMASI
Azerbaycan ile Kırım’ın temasının geçmişe dayandığına dikkat çeken Şamil, 19. Yüzyıla geldiğinde Rus işgalinin önemli bir etken olduğunu ifade etti. Şamil, “Azerbaycan da Kırım da kendini Rus işgalinden kurtarmak ve Rusya’ya karşı direniş göstermek için birlik gerekiyordu” dedi. 20. Yüzyılın başında Odesa’da okuyan Azerbaycan Türkü öğrencilerin ayaklanmasının ardından öğrencilerin Bakü’ye değil Bahçesaray’a gittiklerini dile getirdi. Bahçesaray’a gelen öğreniclerin faaliyetlerine değinen Şamil, “Bahçesaray’a gelen Azerbaycan Türkleri, İsmail Gaspıralı’nın etrafında toplandı” açıklamasını yaptı.
Kırım’dan Azerbaycan’a gelen pek çok düşünürün ve öğrencinin olduğunu dile getiren şair, örnek olarak Rıfat Asanov’u işaret etti. Şamil, Kırım’da konservatuvar olmadığı için Azerbaycan’a gelen Asanov’un ilk Bestekarlar Birliği Başkanı olduğunu dile getirdi.