Türk Kızılay 155 yaşında!

11 Haziran 1868 tarihinde temelleri atılan Türk Kızılay, bugün 155. yaşını kutluyor. Türk tarihinin asırlık çınarının kurulmasında büyük emekleri olan Kırımlı Aziz Bey, Türk Kızılay'ın kuruluş yıldönümünde saygıyla anılıyor.

Haber Giriş Tarihi: 11.06.2023 14:34
Haber Güncellenme Tarihi: 11.06.2023 14:34
https://www.qha.com.tr/

Osmanlı Devleti'nde yaralı ve hasta askerlere yardım etmek için 11 Haziran 1868 tarihinde "Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti"  kuruldu. 1877'de "Osmanlı Hilali Ahmer Cemiyeti", 1923'de "Türkiye Hilaliahmer Cemiyeti", 1935'te "Türkiye Kızılay Cemiyeti" ve 1947'de "Türkiye Kızılay Derneği" adını alan kuruma adını Gazi Mustafa Kemal Atatürk verdi.

Türk Kızılay'ın Osmanlı döneminde kurucuları kabul edilen; Dr. Marko Paşa, Kırımlı Aziz Bey, Dr. Abdullah Bey ve Serdar-ı Ekrem Ömer Paşa, kuruluş yıldönümünde saygı ve rahmetle anılıyor. 

HİLAL-İ AHMER'DEN TÜRK KIZILAY'A Kızılay, 1876 Osmanlı- Rus Savaşı'ndan 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'na kadar geçen süre içinde, Türkiye'nin taraf olduğu tüm savaşlarda, cephe gerisinde kurduğu seyyar ve sabit hastaneler,hasta taşıma servisleri,donattığı hastane gemileri, yetiştirdiği hemşireler ve gönüllü hasta bakıcılar aracılığıyla savaş alanında yaralanan ya da hastalanan on binlerce Mehmetçik'in dost ve düşman askerinin bakım ve tedavisine yardımcı oldu.

Düşman veya dost fark etmeksizin insani yardımın temelini oluşturdu. Savaştan etkilenen sivillerin bakımı dahil birçok konuda ulusal ve uluslararası yardım faaliyetlerine imza attı. Türkiye'nin asırlık çınarı Türk Kızılay, geçmişten bugüne üzerindeki misyonu yürütmeye devam ediyor.

TÜRK KIZILAY'I DÜNYAYA TANITAN KIRIMLI AZİZ BEY

İstanbul Mekteb-i Tıbbiye'de yetişen Türk bilim adamı olan Kırımlı Aziz Bey, Türk Tıp Tarihinde olduğu kadar Türk Kimya Tarihinde de önemli bir yere sahiptir. Osmanlı’nın ilk kimya tarihçisi olan ve Tıbbiye’de eğitim dilinin Türkçeleştirilmesi için mücadele eden Aziz Bey, Avrupa’daki bilimsel gelişmeleri de yakından takip ederek ülkemizde bilimin gelişmesine büyük katkılar sağlamıştır. Kırımlı Saraç İdris Efendi’nin oğlu olan Aziz Bey, 1840 yılında İstanbul’da doğdu. Babasının Kırımlı olmasından dolayı kendisine Kırımlı Aziz Bey denildi. Tıbbiye-i Şahane’yi 1865 de kolağası rütbesiyle bitirdikten sonra aynı okulda iç hastalıkları üzerinde çalışmaya başladı. Aynı yıl sivil tıbbiyeye müdür olarak atandı ve burada umumi emraz (genel hastalıklar), tıbbi kimya, hikmeti tabiiye (fizik) ve dâhili emraz (iç hastalıkları) derslerini okuttu. İyi bir doktor olduğu kadar iyi bir edebiyatçı da olan Aziz Bey, tıp kimyası ve genel hastalıklarla ilgili yazılar da yazdı. Yabancı dillerden alınan terimleri Türkçeye uygun şekilde yazan Aziz Bey’in kitapları uzun yıllar tıp okullarında ders kitabı olarak okutulmuştur.  Serdar-ı Ekrem Ömer Paşa, Mekteb-i Tıbbiye Nazırı Marko Paşa ve Dr. Kırımlı Aziz Bey’in yardımları ile toplam 66 üyeden oluşan “Mecruhin ve Mardayı Askeriyeye İmdat ve Muavenet Cemiyeti" adı ile Kızılay’ın temelini oluşturan bir örgüt kurmayı başardı. Kızılhaç’ın Osmanlı Devletince benimsenmesini engelleyen faktörlerden biri de amblemiydi. Kızılhaç ambleminin din ve mezhepler ile ilgisi olmadığının defalarca duyurulmasına rağmen, yine de Hıristiyanlığı çağrıştırdığından Müslümanlar arasında itici rol oynadığı belirlenmişti.

İşte bu konuda yazılarıyla mücadele eden ve sonunda Türklerin Kızılhaç karşılığı olarak beyaz üzerine kırmızı yarım aylı bayrak kullanmalarını benimseten Kırımlı Aziz Bey olmuştur.