Bilkent Üniversitesi Tarih Bölümü'nün organize ettiği etkinliğe Japonya'nın Ankara Büyükelçisi Akio Miyajima ve İbrahim'in torunu Abdürreşid Münir İsker de katıldı.
Konferansta Prof. Dr. Hakan Kırımlı, Prof. Dr. Ali Merthan Dündar, Prof. Dr. İbrahim Maraş ve Doç. Dr. İsmail Türkoğlu'nun konuşma yaptı. Etkinlik kapsamında Abdürreşid İbrahim'in hayatından karelerin bulunduğu bir de sergi düzenlendi. Konferansı dinlemeye gelenler, sergiyi ziyaret etme fırsatı buldu.
Konferansın açılışında konuşma yapan Büyükelçi Miyajima, "Japonya ve Türkiye coğrafi olarak uzak olsa da iki devlet tek yürektir. Bu etkinlik sayesinde Japonya'ya ilginin artmasını, yeni İbrahimlerin ortaya çıkmasını içtenlikle dilerim." dedi.
ABDÜRREŞİD İBRAHİM'İN TORUNU DA KONFERANSA KATILDI
Konferansa misafir olarak katılan İbrahim'in torunu Abdürreşit Münir İsker kendisinin de tarihe meraklı olduğunu belirterek "Dedemi ciddi anlamda lise yıllarında tanıdım. Lise yıllarındayken bizzat ağzından çok farklı tarih kesitlerini dinleme fırsatı buldum." dedi.
İKİ ÖNEMLİ İSİM: GASPIRALI VE İBRAHİM
Prof. Dr. Hakan Kırımlı Abdürreşi İbrahim'in sıradan bir seyyah olmadığını, belirterek "Sıradan bir seyyah olsaydı, sadece gördüklerini anlatsaydı, bir turist gibi anlatsaydı bunlar bile 20. yy'ın başlarında bizim için fevkalade enteresan hatıralar olurdu." dedi.
İbrahim'in bir "aktivist" olduğunu belirten Kırımlı, "Rusya Türklerinin, Rusya Müslümanları'nın 19. yy'ın sonlarında 20.yy'ın başlarında yetiştirdiği dünya çapında iki isim var, birisi İsmail Bey Gaspıralı birisi Abdürreşid İbrahim."
Gaspıralı ile İbrahim'in ilişkilerine de değinen Kırımlı, bu iki ismin zaman zaman atıştıklarını ve çatıştıklarını ifade etti. Abdürreşid İbrahim için "Japonya'yı Rusya Müslümanlarına, Rusya Tüklerine açan adam" ifadelerini kullanan Kırımlı, İbrahim'in her bir faaliyetinin ayrı bir doktora tezi konusu olduğunu ve hepsi için ayrı uzmanlık alanlarının gerektiğini söyledi.
"NEDEN TOKYO'DA BİR HEYKELİ BİLE YOK?"
Mimar Güzel Sanatlar Üniersitesi'nden Doç. Dr. İsmail Türkoğlu ise Abdürreşid İbrahim'in kadılık ve müftlük görevlerini yürüttüğünü belirterek, "Derdi Müslüman dünyası. Almış eline bir çan, uyuyan Müslümanları uyandırmaya çalışıyor. Emperyalizme karşı uyarıyor" ifadelerini kullandı.
Türkoğlu, Japonların Türkiye'de bu kadar sevilmesinin en önemli sebeplerinden birinin Abdürreşid İbrahim'in yürüttüğü faaliyetler olduğunu belirterek, "Neden Tokyo'da bir heykeli bile yok?" diye sordu. Türkoğlu, İbrahim'e en çok ilgiyi de Türkiye Türklerinin gösterdiğini söyledi.
Abdürreşid İbrahim'in 30'lu yıllarda Türkiye'den ayrılmak zorunda kalmasının "üzerindeki baskıdan kurtulmak" için olduğunu söyleyen Türkoğlu, "Rejimle problemi olduğu için gitmedi" dedi.
"MÜCADELE ADAMI"
Prof. Dr. İbrahim Maraş ise Abdüreşid İbrahim için "emperyalizmde sınır tanımayan bir fikir ve mücadele adamı" ifadelerini kullandı. İbrahim'in Japonları örnek göstermesinndeki en önemli sebebin, İbrahim'in ahlaka ve insan yetiştirmeye verdiği önem olduğunu söyledi.
Maraş, Abdürreşid İbrahim'in "Panislamizm ve Pantürkizm'e karşı olduğunu" da belirtti.
DÜNDAR: "ABDÜRREŞİD İBRAHİM YETERİ KADAR TANINMIYOR"
Ankara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ali Merhan Dündar, QHA'ya Abdüreşid İbrahim'i anlattı, İbrahim hakkında bilinmesi gerekenleri söyledi.
Abdüreşid İbrahim'in aslında yeteri kadar tanınmadığını ve 90'lı yıllarda üzerine çalışmalar yapıldığını belirten Dündar, "Sadece Türk Tarihi bakımından değil, Doğu Asya Tarihi, Rusya Tarihi ve İslam Tarihi bakımından çok önemli bir şahıs" ifadelerini kullandı.
"ABDÜRREŞİD İBRAHİM İÇİN TÜRK JAMES BOND'U DİYEBİLİRİZ"Dündar, Abdürreşid İbrahim'i önemli kılan ne? sorusunu ise şöyle cevapladı: "Başta Türk Dünyası olmak üzere bizim, Batılı emperyalistler dediğimiz, paylaşımcılar dediğimiz kimi literatürde Haçlılar denilen ve Orta doğu'yu, Asya'yı ve Anadolu'yu ele geçirmeye çalışan batılılara karşı canıyla, malıyla, fikriyle zikriyle tüm hayatıyla mücadele etmiş bir adam. Bu adam hem bir din alimi, hem bilim adamı, hem gazeteci, hem de bir siyasetçi. Yani aksiyon adamı. Seyyah ve çok yönlü bir adam. Türk-Tatar dünyası için de çok uğraşmış. 1905 Rusya Müslümanları Kongresi'ni toplamış. Tutanaklarını göğsünde saklamış. Hayatını bu yolda harcamış bir adam. Kısaca Abdürreşid İbrahim için Türk James Bond'u diyebiliriz."