Riga’da 1944 Sürgünü ve Kırım’daki mevcut durum ele alındı

Letonya'nın başkenti Riga'daki Letonya İşgali Müzesinde “Kırım Tatarları” isimli sergi açıldı ve “1944'te Kırım Tatar Sürgünü: Soykırımın Tanınmasından Kırım Tatarlarının Ukrayna Devletindeki Haklarının Restorasyonuna Kadar" başlıklı panel düzenlendi.

Haber Giriş Tarihi: 24.10.2024 09:43
Haber Güncellenme Tarihi: 24.10.2024 09:43
https://www.qha.com.tr/

Letonya'nın başkenti Riga'da 24 Ekim 2024 tarihinde 3. Kırım Platformu Parlamenter Zirvesi yapılacak. Zirve öncesi Riga’daki Letonya İşgali Müzesinde “Kırım Tatarları” isimli sergi açıldı. Ayrıca sergi açılışı çerçevesinde “1944'te Kırım Tatar Sürgünü: Soykırımın Tanınmasından Kırım Tatarlarının Ukrayna Devletindeki Haklarının Restorasyonuna Kadar" başlıklı panel düzenlendi.

Estonya İnsan Hakları Enstitüsü ve Kırım Tatar Kaynak Merkezi tarafından hazırlanan sergi, Kırım Tatarlarının 14. yüzyıldaki oluşumlarından günümüze kadar uzanan tarihi, Kırım Tatar milli hareketini ve Kırım Tatarlarının 2014’ten sonra anavatanında işgalcilere karşı yürüttüğü şiddet içermeyen direnişini anlatıyor.

Serçi açılışı çerçevesinde düzenlenen panele; Ukrayna Parlamentosu (Verhovna Rada) Başkanı Ruslan Stefançuk, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, KTMM Başkan Yardımcısı Nariman Celal, KTMM üyesi ve Kırım Tatar Kaynak Merkezi Başkanı Eskender Bariyev, Letonyalı avukat, siyasetçi ve diplomat Andris Teikmanis, Letonyalı hukukçu Ineta Ziemele konuşmacı olarak katıldı.

Etkinlikte, Parlamento Başkanı Stefançuk, 1944 Kırım Tatar Sürgünü ile Rus işgali ardından Kırım’da yaşanan olayların arasındaki benzerliklere dikkat çekerek Rusya'nın geçmişte olduğu gibi halkların milli kimliğini yok etmeye devam ettiğini vurguladı.

RUSYA HER CEPHEDE KAYBETMELİDİR

Stefançuk, “Sergi, 1944'te Kırım Tatar halkının da Ukraynalılarla aynı şeyleri yaşadığını, aşağılandığını ve milli kimliklerinin silinmeye çalışıldığını açıkça ortaya koyuyor. Bugün Rusya, halklarımızı yok etme politikasını sürdürüyor. Rusya'nın her cephede kaybetmesi için elimizden geleni yapmalıyız.” şeklinde konuştu.

KTMM Başkanı Çubarov, 2014 yılındaki işgal sonrası Rusya tarafından gerçekleştirilen Kırım'ın sömürgeleşmesiyle ilgili sorunlara dikkat çekti. Rus vatandaşların işgal altındaki bölgelere zorla yerleştirilmesinin, Kırım Tatarları dahil yerli halkların milli haklarını tehdit ettiğini vurguladı.

KIRIM'A YASA DIŞI YERLEŞENLER YARIMADAYI TERK ETMELİ

Çubarov, "1944 yılı olaylarının tekrarlanmasına izin vermeyeceğiz. 2014 yılından sonra Kırım'a yasa dışı olarak yerleşenler, burayı terk etmelidir. Burası onların evi değil ve yarımada kurtarıldığında burada kalamazlar." dedi.

RUSYA ESKİ SUÇLARINI TEKRARLIYOR

KTMM Başkan Yardımcısı Celal, Rusya'nın Kırım Tatarlarını zorla seferber ederek ve onları takip ederek tarihsel suçları nasıl tekrarladığını konuştu. Askerî yolun, işgal altındaki toprakları geri almak ve Kırım Tatarlarının haklarını sağlamak için tek yöntem olduğunu belirten Celal, Ukrayna ordusu için destek çağrısında bulundu.

Celal, "Rusya, 18. yüzyılda ve Sovyetler Birliği döneminde yaptığı şeyleri tekrarlıyor. Kırım Tatarlarının zorla seferber edilmesi, binlerce insanın kendi topraklarından sürülmesi; tüm bunlar uluslararası hukukun ihlâlidir. Kırım Tatar halkını korumak ve topraklarımızı geri almak için Ukrayna Silahlı Kuvvetlerini desteklemeliyiz." ifadelerini kullandı.

KTMM üyesi Bariyev, Sovyet rejiminin Kırım Tatarlarına karşı işlediği suçların cezasız kalmasının, Rusya'nın modern baskılarının nedenlerinden biri olduğunu vurguladı. 1944 Sürgünü ile günümüzdeki baskılar arasında paralellik kuran Bariyev, bu eylemlerin uluslararası alanda kınanmasının, gelecekteki suçların önlenmesi için kritik öneme sahip olduğunu belirtti.

Bariyev, "Soykırım, bir son değil; 1944 yılında başlayan süreçlerin devamıdır. Uluslararası topluluğun bu suçları kınamaması, Rus otoritelerinde cezasızlık hissinin oluşmasına yol açtı ve bu, 2014'te Kırım'ın işgali ve 2022'deki tam ölçekli saldırı gibi yeni korkunç suçlara neden oldu Kırım Tatar Sürgünü'nün uluslararası alanda soykırım olarak tanınması, tarihi adaletin yeniden tesis edilmesi açısından kritik öneme sahiptir." dedi.

Letonyalı siyasetçi Teikmanis ise uluslararası toplumun Kırım Tatarlarına karşı işlenen suçları tanıma ve Rusya'yı sorumlu tutma konusunda daha fazla çaba sarf etmesi gerektiğini vurguladı. Letonya'nın, Ukrayna'dan sonra Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıyan ilk ülke olduğunu hatırlatan siyasetçi, “Rusya'nın tüm suçlarını belgelemek ve sorumluları uluslararası düzeyde hesap vermeye zorlamak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız.” ifadelerini kullandı.