Ukrayna’ya savaş açan ve sahada ciddi bir başarı ortaya koyamayan Rus işgal güçleri, füze ve SİHA saldırıları düzenleyerek sivil altyapı tesislerini hedef alıyor. Enerji tesislerini vuran işgalci Rusya, Ukrayna halkını kış soğuğunda elektriksiz ve soğukta bırakarak işgali dayatmaya çalışıyor. Ancak Ukrayna, Rus işgaline kararlılıkla karşı koyarak topraklarını işgalden kurtarmaya devam ediyor. Bu çerçevede gelişen son süreç hakkında Kırım Haber Ajansına konuşan Kırım Tatar halkının milli lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Ukrayna’daki son durumu, Kırım’ın işgalden kurtarılma ihtimalini ve Kırım’daki insan hakları durumunu değerlendirdi.
“PUTİN, HİTLER’İN TAKTİĞİNİ KULLANIYOR”
Rusya’nın son dönemde Ukrayna’daki enerji tesislerini bombalaması ülkeyi nasıl etkiledi?
Rusların esas amacı, Ukrayna halkını çaresiz duruma düşürerek kendi şartlarının kabul edilmesini mecbur bırakmaktır. Örneğin 1940 yılında Hitler aynı şeyi İngiltere’ye yapmıştı. Hitler, kritik altyapı tesislerini vurma taktiğine başvurarak ‘Bizim şartlarımızı kabul edin ve savaşı bitirin’ demişti. Putin’in taktiği de aynı. Ama İngiltere halkı nasıl Hitler’e teslim olmadıysa, Ukrayna halkı da Putin’e teslim olmayacak. Tabi zorluklar devam edecek ama onların beklediği gibi halk ayaklanıp Zelenskıy’den Putin’in şartlarını kabul et demeyecek, bu hiçbir zaman olmayacak. Diyelim ki hükumet bu şartları kabul edecek olursa o zaman halk bu iktidarı düşürmek için meydanlara dökülür. Kritik altyapı tesislerini bombalamak uluslararası kurallara göre savaş suçudur. Eminiz ki neticede uluslararası mahkeme olacak ve suçlular uygun şekilde cezalandırılacaktır.
“GELECEK YILIN ORTALARINDA KIRIM’DA OLACAĞIZ”
Kırım ne zaman Rus işgalinden kurtarılacak?
Kırım’ın işgalden kurtarılması en büyük arzumuz. İnşallah o da gerçekleşecek. Ukrayna askeri istihbaratına göre, ilkbaharda belki de şubat ayında Kırım’ı işgalden kurtarma operasyonu başlayacak. Ve tahminlere göre gelecek yılın ortalarında Kırım’da olacağız. Tabi savaş kötü bir şey insanlar ölüyor. Ama bu Kırım Yarımadası’nı nihayet işgalden kurtarmak için bir fırsattır.
“RUSLAR, KIRIM’DAN KAÇMAYA ÇALIŞIYOR”
Kırım’daki insan hakları ihlalleri devam ediyor. Kırım ve Herson’daki durumu aktarır mısınız?
Ukrayna’nın yarımadadaki askeri hedeflere saldırdı. Akmescit (Simferopol), Akyar (Sivastopol), Canköy, Bahçesaray, Sak’taki hedefler vuruldu. Yani geniş bir şekilde olmasa da savaş Kırım Yarımadası’nda da başladı. Öncelikle Kırım Tatarları bu duruma seviniyorlar çünkü Kırım’ın işgalden kurtarılması için fırsat doğuyor. Ama işgalciler, özellikle yarımada işgal edildikten sonra Kırım’a yerleşen Ruslar, evlerini satarak Kırım’ı terk etmeye çalışıyorlar.
Biz buradan açıklama yaptık. Vakit kaybetmeden kısa zamanda Kırım’ı terk ediniz dedik çünkü Kırım Köprüsü havaya uçurulursa onlar için Kırım’dan kaçmak zor olacak.
“SEFERBERLİK NEDENİYLE BİNLERCE KIRIM TATARI YARIMADAYI TERK ETTİ”
Seferberlik Kırım’daki halkımızı nasıl etkiledi?
Seferberlik insanlara büyük zarar verdi. Çoğu insan Rus ordusuna katılmamak için Kırım Yarımadasını terk etmek zorunda kaldı. Binlerce insan Avrupa ülkelerine, Türkiye’ye gittiler. Bu elbette bizim için büyük zarar. Aslında seferberlik başladığında biz Kırım Tatar Milli Meclisi olarak halkımıza seslendik. Ama biz halkımıza vatanınızı terk edin kaçın demedik. Tam tersi orada kalın ama kesinlikle askerliğe gitmeyiniz dedik. Cepheye gönderilirseniz ya katil olacaksınız ya da ölü olarak geri döneceksiniz, işgalciler ceza verecek olsa hapse gidin ama yine de orduya gitmeyin dedik. Ama maalesef çok insan Kırım’ı terk etmek zorunda kaldı. Şimdi ise çok köy kasabamız boş kaldı.
Rus haydutlar, yarımadada kalan çocuk ve ihtiyarlara saldırmak isterse onları koruyacak kimse yok. Kısa süre önce Türkiye’den döndüm orada seferberlikten kaçan çok insan var. Bunların çoğu ilk fırsatta Kırım’a geri dönmek istiyorlar. Anladığımız kadar savaş bitene kadar bu seferberlik devam edecektir. Dolayısıyla insanlar şimdi geri dönerse ve askere alınmaya reddetmeseler tehlike altında olacaklar. Bu tür insanların cesetlerini Kırım’a artık getirmeye başladılar. Ve sayıları daha da artabilir. Bize göre en iyi tutum; açıkça orduya katılmak istemediğini söylemektir.
“Orduya gitmeyeceğim, savaşa gitmek istemiyorum” diyen insanlar var mı?
Var, Ruslar yüzlerce dava açtı ama daha hapse gönderileni duymadık. Saklanan, dağa çıkanlar var. Bazıları silahlı olarak dağa çıktılar. Alıkoymaya çalışırlarsa cevap vereceğiz şeklinde açıklama yaptılar. İşte durum böyle.