Türk dünyasında aydınlanmanın büyük öncüsü, ünlü Kırım Tatar fikir adamı İsmail Bey Gaspıralı’nın açtığı yoldan yetişmiş nadide şahsiyetlerden birisi olan Dr. Ahmet Özenbaşlı 66 yıl önce vatanından kilometrelerce uzakta Tacikistan’da hayata gözlerini yumdu. Vatan Kırım davasına gönül veren sembol isimlerden Dr. Ahmet Özenbaşlı vefat yıl dönümünde anılıyor.
DR. AHMET ÖZENBAŞLI KİMDİR?
Kırım Tatarı siyaset ve fikir adamı Dr. Ahmet Özenbaşlı 10 Şubat 1893’te Bahçesaray’da doğdu. Babası ressam ve hattat Seyit Abdullah Özenbaşlı, Tercüman Gazetesine şiirler ve makâleler yazan bir sanat adamıydı. İlkokulu bitirdikten sonra Akmescit lisesinde okumaya başlayan Ahmet Özenbaşlı’nın, ailesinin ekonomik durumu babasının hastalığı nedeniyle kötüleşmişti. Yetenekli ve akıllı bir çocuk olan Ahmet’in eğitim masraflarını, Kırımlı hayırseverlerin kurduğu ”Hayriye Cemiyeti” karşıladı. Kendisini okutan hayırseverleri utandırmayan Ahmet Özenbaşlı, 1914 yılında okulundan dereceyle mezun oldu. Ancak başarılı genç, aldığı madalyanın sevincini yaşayamadan, kendisi için ”Hoca” şiirini yazdığı Gaspıralı İsmail Bey’in ölümüyle sarsıldı.
ÖZENBAŞLI, "KIRIM TALEBE CEMİYETİ" VE "VATAN CEMİYETİ" GİBİ KURULUŞLARDA ÖNEMLİ ROL OYNADI
1915 yılında Odesa’daki Novorissiya Tıp Fakültesi’ne giren ve okulunda aktif bir öğrenci olan Ahmet Özenbaşlı, üniversitenin Demokratik Öğrenci Komitesi başkanlığına seçildi. Tıp Fakültesi günlerinde fikir dünyası da şekillenmeye başlayan genç doktor adayı, lise yıllarında Tercüman’ı sürekli takip etmiş, Abdürreşid Mediyev gibi millî yazarların yazılarıyla büyümüştü. Üniversitede ise millî düşüncelerinin olgunlaşmasında İstanbul’da Numan Çelebicihan ve Cafer Seyitahmet Kırımer tarafından kurulan ”Kırım Talebe Cemiyeti” ve ”Vatan Cemiyeti” önemli rol oynadı.
GEÇİCİ KIRIM MÜSLÜMAN İCRA KOMİTESİ ÜYELİĞİNE SEÇİLDİ
1917 yılında Kırım’a dönen Ahmet Özenbaşlı, Geçici Kırım Müslüman İcra Komitesi üyeliğine seçildi. 1917 Kasım’ında toplanan Kırım Tatar Millî Kurultayı’nın üyelerinden biri oldu. Kırım Tatar Millî Kurultayı 26 Aralık 1917’de Anayasasını onayladı ve Kırım Millî Hükumetini kurdu. Ne yazık ki millî hükümetin ömrü çok uzun olamadı. 27 Ocak’ta Akmescit’in işgaliyle ve Hükümet başkanı Numan Çelebicihan’ın tutuklanmasıyla yıkıldı. Ahmet Özenbaşlı, Kırım’dan ayrılmayı reddetti ve diğer arkadaşlarıyla birlikte gizli faaliyetlere başladı. 1921 Ekimi’nde Kırım’da Sovyet hakimiyeti başlamıştı. Milletinin haklarını savunmak için Kırım’dan ayrılmayan Özenbaşlı, Totayköy Öğretmen Okulu’nun müdürlüğüne atandı. Müdürü olduğu okulun öğretmenleri arasında Prof. Bekir Sıtkı Çobanzâde, Asan Çetev, Şevki Bektöre ve Abibullah Odabaş gibi Kırım’ın en değerli aydınları vardı.
Ahmet Özenbaşlı yarım bıraktığı tıp eğitimini tamamlamak için Kırım Devlet Üniversitesi’nin Tıp Fakültesi’ne girdi ve buradan sinir hastalıkları doktoru olarak mezun oldu. Akmescit hastanelerinde nöro-patoloji uzmanı olarak görev yapan Özenbaşlı, yalnız bir tıp adamı ve siyasetçi değildi. O aynı zamanda başarılı bir yazar ve yetenekli bir şâirdi. 1917 yılından itibaren gazete ve dergilere, târih ve etnoğrafya alanında makâleler yazmış, yine aynı dönemde ”Çarlık Hâkimiyetinde Kırım Fâciası” adlı kitabını tamamlamıştı.
AHMET ÖZENBAŞLI, BOLŞEVİKLER TARAFINDAN YARGILANDI VE 10 YIL SÜREYLE ÇALIŞMA KAMPI CEZASINA ÇARPTIRILDI
1928 yılında Kırımlı aydın ve siyasetçilere tutuklamalar başlamıştı. 12 Nisan gecesi Ahmet Özenbaşlı’nın Akmescit’teki evine gelenler, yaptıkları aramalarda 1917’de kurulan Kırım Millî Hükümeti’ne ait belgeler bulmuşlardı. Millî Hükumetin kurucularından olan Ahmet Özenbaşlı aynı zamanda Millî Fırka üyesiydi. Tüm bunlar Dr. Ahmet Özenbaşlı’nın tutuklanma sebebi oldu. Suçlamalar arasında devrim karşıtlığı ve Türkiye’de muhacerette bulunan Kırım Türkleri ile görüştüğü iddiası da vardı. Ahmet Özenbaşlı yargılandı ve 10 yıl sürecek çalışma kampı cezasına çarptırıldı.
Altı yıl sonra 1934’te serbest kaldı ve Uzak Doğu’ya gitti. İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından işgal edilen vatanına dönen Özenbaşlı, kendisine yapılan Almanlar ile ittifak tekliflerini reddetti. O, Almanlar’ın Ruslar’dan farklı olmadığını çok iyi biliyordu. Kendisine yapılan tekliflere her şeyden önce milletimin çıkarını gözetirim diye karşılık veren Dr.Özenbaşlı, önce bir zamanlar öğrenci olarak bulunduğu Odesa’ya ardından Romanya’ya gitti. Romanya’da kendisini takip eden Sovyet ajanları tarafından tutuklandı ve Moskova’ya götürüldü. 1947’nin Eylül ayında 25 yıl hapis cezasına çarptırılan Özenbaşlı, Stalin sonrası yumuşama ile cezaevinden çıktığında sene 1955’ti.
Sekiz yıllık hapis hayatından sonra çocuklarına kavuşmak isteyen Ahmet Özenbaşlı, Tacikistan’da halalarıyla birlikte yaşayan oğlu Dilaver ve kızı Meryem’i bulmak için Hucand’a gitti. Ailesini buldu ve Hucand’da nöroloji uzmanı olarak çalışmaya başladı. Dr. Özenbaşlı’nın çocuklarıyla mutlu yaşamı ne yazık ki çok uzun sürmedi. Tacikistan’a geldikten üç yıl sonra 4 Aralık 1958 târihinde yaşama gözlerini yumdu. Eski Hucand mezarlığına defnedilen Dr. Ahmet Özenbaşlı’nın vasiyeti, Bahçesaray’da; ”Hocam” dediği Gaspıralı İsmail Bey’in yakınında yatmaktı. 8 Ağustos 1993’te vasiyeti gerçekleştirildi.
Kırım Tatarlarının çilekeş doktoru Ahmet Özenbaşlı, kendi vatan toprağında, mânevi hocası Gaspıralı İsmail Bey’in yanında ikinci kez toprağa verildi.