Kırım Tatarlarının milli lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Kırım Özerk Cumhuriyeti Müslümanları Dini İdaresi Başkanı, Müftü Ayder Rüstemov, Ankara'da Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ile bir araya geldi. Görüşmede, Rus saldırganlığına karşı mücadele eden Ukrayna’daki durum, Ukrayna Müslümanlarının durumu ve Rus saldırılarında zarar gören sivillerin ihtiyaçları ele alındı. Müftü Ayder Rüstemov, Kırım Haber Ajansına görüşmenin ayrıntıları hakkında bilgi verdi.
“GÖRÜŞMEDE İŞGALCİ RUS ASKERLERİN VAHŞETİNİ ANLATTIK”
Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı temsilcileriyle görüşme yaptıklarını belirten Müftü Rüstemov, “Diyanet İşleri Başkanlığında bizi Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş karşıladı. Onunla bir dizi konu müzakere ettik. Siyasi, dini ve insani yardım konularını ele aldık. Ukrayna’daki durumu, Rusya’nın başlattığı bu vahşi savaşın sonuçlarını, insanların maruz kaldığı işkenceleri, işgalci Rus askerlerinin kadınlara tecavüz ettiklerini anlattık. İmamlara uygulanan işkenceler hakkında bilgi verdik" dedi.
“İNSANİ YARDIMA İHTİYAÇ DUYAN İNSANLARIN SAYISI ÇOK ARTI”
Diyanet İşleri Başkanlığına verdikleri destek için teşekkür ettiklerini ancak savaş mağdurlarının sayısının çok fazla olduğu için sağlanan insani yardımın yetersiz olduğuna dikkat çektiklerini aktaran Rüstemov, “İşgal altındaki Herson ve Melitopol bölgelerinde yaşayan birçok Kırım Tatarı evlerini terk etti. Kıyiv, Lviv başta olmak üzere Ukrayna’nın farklı bölgelerine yerleştiler. Yardıma muhtaç insanların sayısı arttı. Dolayısıyla insani yardımın artırılmasının çok büyük yararı olacaktır. Sadece Müslümanlara değil savaşta zarar gören tüm sivillere insani yardım sağlıyoruz. Örneğin savaşın en sert dönemi olan 3 ayda Kıyiv bölgesinde insani yardım dağıtırken hiç ayrım yapmadık, muhtaç olan herkese yardım ettik. İşgalden kurtarılan bölgelerde yaşayan kadın, yaşlılar ve çocuklar mutluluk gözyaşlarıyla bu yardımları kabul ediyor. Ayrıca böylece İslam dinimizi, değerlerimizi insanlara tanıtıyoruz. İnsanlar fotoğraf, video çekerek ‘Savaş gerçek dostlarımızı gösterdi’ açıklamalarıyla bunları sosyal medyada paylaşıyor” ifadelerini kullandı.
“JENERATÖRLERE İHTİYAÇ DUYUYORUZ”
Kırım Müftülüğünün ihtiyaç duyan insanların ısınabilmesi, telefonlarını şarj edebilmesi için Ukrayna’da devlet desteğiyle açılan Yenilmezlik Noktaları'na benzer merkezler açmayı planladığını anlatan Müftü, “İnsani yardım kapsamında jeneratör talebinde bulunduk. Bilindiği gibi Ukrayna’da devlet desteğiyle 'Yenilmezlik Noktaları' açıldı. Biz de imkanlar el verdikçe din cemiyetlerimizin bulunduğu yerlerde benzer noktalar açmayı düşünüyoruz. Örneğin bir din cemiyetimiz çabalarıyla Kıyiv bölgesindeki Çayki köyünde böyle bir ‘Yenilmezlik Noktası’ açıldı. Diğer bölgelerdeki cemiyetler de bu teşebbüse katılmak istiyorlar. Bu yüzden jeneratör ihtiyacı duyduğumuzu bildirdik” dedi.
“İNSANLAR HEM MADDİ HEM DE MANEVİ YARDIMA MUHTAÇ”
Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Ukrayna’da görevlendirilen din adamlarının geniş çaplı işgal saldırısının başlamasından sonra tahliye edildiğini bu yüzden din adamı konusunda eksiklik hissedildiğini vurgulayan Rüstemov, “Şu an ise görüyoruz ki savaşın devam etmesine rağmen çoğu insan evlerine geri dönüyor ayrıca işgal altındaki topraklardan çok göç eden var. Bu insanların ihtiyaçları var. İnsanlar ders almak ve vaazlar dinlemek istiyorlar. Herson işgalden kurtarıldıktan 2 gün sonra kenti ziyaret ettim. Orada cemiyetimiz ve küçük olsa da bir merkezimiz vardı. Gittik oraları inceledik, oradaki insanlar yardım bekliyorlar. Sadece maddi yardım değil manevi yardıma da ihtiyaç duyuyorlar" dedi.
“RUSYA’DAKİ ÇOĞU MÜFTÜ SATILMIŞ”
Rusya’nın dini kendi çıkarları için kullandığını belirten Müftü Rüstemov, “Çok önemli bir nokta olan fetva meselesini, 'cihad fetvası' konusunu görüştük. Bilindiği üzere maalesef Rusya’da satılmış müftüler çok, oradaki neredeyse tüm müftüler satılmış. Bu müftüler öyle bir fetva çıkardı ki, buna göre onların ‘özel operasyon’ olarak adlandırdığı bu vahşi savaş güya vatanlarını savunmak için başlatıldı ve dolayısıyla buna 'cihad' dediler. İşte böyle bir fetva var. Böylece Rus propagandası Müslümanları körleştiriyor. Bu yüzden konuya ilişkin bir talepte bulunduk. Diyanet, bu konuda bir beyanname yayımlayarak ilgili fetvanın tanınmaması konusunda bir açıklama yapabilir. Bu faydalı ve can kurtarmak için vesile olabilir. Ayrıca Müslümanlar, Rusya tarafında savaştıkça Ukrayna’da İslam dininin itibarı da zarar görüyor. Yani bu meselenin önemini farklı açılardan anlattık. Umut ediyorum ki bizi anladılar” ifadelerine yer verdi.
HAC VE UMRE KONUSUNDA YARDIM İSTEDİK
Kırım Müftüsü görüşmede Hac ve Umre meselelerinin de ele alındığını belirterek, “Örneğin belli bir kota belirlenerek Türkiye’den mesela Ramazan ayında Umre’ye veya Hac’a gönderilmesini konuştuk. Çünkü savaş şartları altında Ukrayna’dan Hac yapmak çok zor. Yani vatandaşlarımızı Hac’a veya Umre’ye yollayabilmek için bir kota istedik”dedi.
“İŞGALCİLER TÜRK HALKLARINI KARALIYOR”
Kremlin yönetiminin işgal altına aldığı topraklardaki kontrolü ele geçirmek için tüm alanları kullandığını kaydeden Rüstemov, “Din de bunların arasında. Örneğin Herson işgalden kurtarılmadan önce bir haber yayımlayarak güya bir Malorossiya Müftülüğü oluşturduklarını ileri sürdüler. Haberdeki isimlere bakılırsa sanki burada Kırım Tatarları veya başka Türk halklarının temsilcilerine öncelik verildi gibi gösteriliyor. Böylece işgalciler Türk halklarını karalıyor. Görüşmede bunu anlattık ve Diyanet'ten bu tür oluşumlarının tanınmadığı konusunda bir açıklamanın yapılmasını istedik” dedi.
“DİN ADAMLARINA İHTİYAÇ DUYUYORUZ”
Savaşa rağmen Kırım Müftülüğünün çalışmalarına devam ettiğini aktaran Müftü Rüstemov, “Elbette savaş etkilerini gösterdi. Maalesef Diyanet tarafından gönderilen birçok din adamı görevlerinden ayrıldı. 12 din adamı vardı hepsi tahliye edildi. Ama şu an din görevlilerine ihtiyacımız var ve bu talebimizi de Türk tarafına ilettik. Tabii ki Diyanet için bunu yapmak zor olabilir, ama bunun yapılması gerekiyor çünkü ihtiyaç var. Savaş devam etse bile insanlar evlerine döndü ve hem maddi hem manevi yardım bekliyorlar. Bazı durumlarda manevi yardım maddi yardımdan daha önceliklidir” ifadelerini kullandı.