İşgalci yönetimin tüm baskı ve dağıttığı “uyarı kağıtlarına” rağmen İçki (Sovetskiy) kasabasında yaşayan Kırım Tatarları, tam 80 yıl önce soydaşlarının vagon trenlerine yükleneren sürgüne gönderildiği kasabadaki tren istasyonunda toplanarak soykırım kurbanlarını dualarla andı ve istasyondaki anıta çiçek bıraktı.
Kırım Dayanışması sivil teşkilatı tarafından yapılan açıklamada, İçki (Sovetskiy) kasabasında 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nın 80. yıl dönümünde sürgün kurbanlarının anıldığı bildirildi.
Kasabadaki tren istasyonunda toplanan Kırım Tatarları Kırım Tatar Sürgünü şehitleri için dua okudu ve 18 Mayıs 1996’da istasyonunda açılan anıta çiçek bıraktı.
Öte yandan Crimean Tatars medya platformunun aktardığına göre, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nın 80. yıl dönümünde Akyar, Bahçesaray, Büyük-Onlar, Sudak, Eski Kırım, Kerç, Canköy başta olmak üzere Kırım’ın farklı yerleşim yerlerinde anma etkinlikler yapıldı.
18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI
18 Mayıs 1944 günü bir şafak vaktinde, milletler hapishanesi Sovyetler Birliği’nin eli kanlı lideri Stalin’in vermiş olduğu emirle, Kırım Tatar halkı öz vatanlarından koparıldı#18Mayıs1944 pic.twitter.com/7aCjv0XSkz
— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 18, 2024Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Türkistan, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti.
Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere Yarımada'daki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.
Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü.
Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Türkistan'da kaldı.
2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti.
2019 yılında Letonya ve Litvanya meclisleri, 2022’de ise Kanada parlamentosunun alt kanadı olan avam kamarası 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı.