Rusya Kırım’ı işgal ettikten sonra 11 Kırımlı kadın siyasi nedenlerden ötürü Rus işgalci yönetiminin baskılarına maruz kaldı.
Rusya Kırım’ı işgal ettikten sonra yarımadada yüzlerce kadın Rus yönetiminin baskılarına maruz kaldı. Kırım Tatar Kaynak Merkezi, işgalciler tarafından kurgulanan düzmece ceza davaları çerçevesinde "yargılanan" 11 kadının isimlerini açıkladı.
Kırım Tatar Kaynak Merkezi dün sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Rusya'nın Kırım’ı 2014 yılında işgal etmesinden sonra yüzlerce kişinin işgal karşıtı tutumları nedeniyle baskıya uğradığına dikkat çekerek, “İlk başta sadece erkeklere baskı yapılıyordu. Ancak Rus yönetimi durmadı ve kadınlara da baskı uygulamaya başladı.” denildi.
KIRIM'DAKİ EN SAVUNMASIZ GRUP: SİYASİ TUTSAKLARIN EŞLERİ, ANNELERİ VE KIZLARI
Rus işgalinin 10. yılına girerken Kırım’da yüzlerce kadının da kovuşturma ve ayrımcılığa maruz kaldığı belirtilen açıklamada, “Yarımadadaki en savunmasız grup, Kremlin esirlerinin aileleri. Kırımlı kadın aktivistlerin cezai ve idari davalarda yargılanması olumsuz bir eğilim haline geldi. Kadınlar sistematik olarak baskıya maruz kalıyor ve hatta cinayet ve kaybolma vakaları bile kayıtlara geçiyor" ifadelerine yer verildi.
2 KADIN HAKKINDA GIYABİ TUTUKLAMA
Kırım Tatar Kaynak Merkezinin verilerine göre 2014’ten bu yana Kırım’daki sözde mahkemeler, Kırım Tatarı gazeteci Gülsüm Halilova ve Kırım Tatar siyasi tutsak Edem Bekirov’un kızı Eleonora Bekirova olmak üzere 2 kadın hakkında gıyabi tutuklama kararı aldı.
9 KADIN HAKKINDA DÜZMECE DAVALAR AÇILDI
Ayrıca 9 Kırımlı kadın hakkında ceza davası açıldı. Ceza davası açılan Kırımlı kadınların adları şu şeklide: Larisa Kitayskaya, Galina Dolgopolova, Anna Suhonosova, Nina Malahova, Zarema Kulametova, Valeriya Goldenberg, İrina Gorobtsova, Leniye Umerova, İrına Danılovıç.
İşgalci Rus yönetiminin Kırım’da kadınlara psikolojik baskı uygulamaya ve haklarını ihlal etmeye devam ettiği aktarılan açıklamada, "Rusya’dan uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmesini, kadınlara yönelik ayrımcılığı ve Kırım'da yaşayanlara karşı hukuka aykırı zulmü durdurmasını talep ediyoruz" denildi.