Kırım 9 yıldır Rus işgali altında!

Kırım Tatarlarının anavatanı Kırım, 9 yıldır Rusya'nın işgali altında. 26 Şubat 2014’te işgale “hayır” demek için toplu bir miting organize eden Kırım Tatarları, işgalci Rusya'nın baskılarının odağı haline geldi.

Haber Giriş Tarihi: 25.02.2023 17:10
Haber Güncellenme Tarihi: 25.02.2023 17:10
https://www.qha.com.tr/

Rus askerleri ilk olarak Kırım’a, 20 Şubat 2014 tarihinde girdi. Bundan tam dokuz yıl önce, sabahın erken saatlerinde plakaları sökülmüş askeri araçlar ve rütbe işaretleri taşımayan silahlı milisler, Kırım’ın stratejik noktalarını ve hükûmet binalarını ele geçirmeye başladı. Rus işgali dokuz yıldır devam ederken Kremlin kontrolündeki sözde yönetim Kırım’daki baskı ve zulüm politikasını daha da artırıyor. 

Kırım’ı işgal ederek Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini hiçe sayarak savaş başlatan Putin Rusyası, bir yıldır Ukrayna'ya yönelik geniş çaplı işgal girişimini ve topyekun saldırılarını sürdürüyor.

KIRIM'IN RUS İŞGALİNE DİRENİŞ GÜNÜ

Ukrayna’da 26 Şubat tari̇hi̇, Kırım'ın Rus İşgali̇ne Di̇reni̇ş Günü olarak kabul edi̇li̇yor. 26 Şubat 2014’te, Kırım Özerk Cumhuri̇yeti̇ Parlamentosu bi̇nasının önünde, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün korunması i̇çi̇n büyük bir mi̇ti̇ng yapıldı. Kırım Tatar Milli Meclisinin (KTMM) düzenlediği mitinge, 15 bi̇ne yakın Kırımlı katıldı.

Kremlin güdümündeki Sergey Aksyonov li̇derli̇ği̇ndeki̇ Rus yanlıları, Ukrayna taraftarı mi̇ti̇nge karşı eylem organi̇ze ederek, Kırım'ın Rusya’ya bağlanmasını i̇stedi̇. Ukrayna yanlısı eylemci̇leri̇n amacı, Kırım Parlamentosunun Ukrayna egemenli̇ği̇ni̇ ve toprak bütünlüğünü i̇hlal eden bir karar almasını engellemekti.

26 Şubat 2014 tari̇hi̇nde Kırım'ın si̇vi̇l halkı, barışçıl şeki̇lde Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü savundu. Ancak 27 Şubat 2014 sabahında savaş suçlusu Puti̇n, Kırım'ın şi̇ddet kullanılarak i̇şgal edi̇lmesi̇ için harekete geçti. Rütbe i̇şaretleri̇ taşımayan silahlı kişiler, i̇dari̇ bi̇naları kontrol altına aldı. İşgalciler, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri̇ne ait üsleri kuşattıi limanları ve havaalanlarını ele geçi̇rdi̇. Kırım’daki şi̇ddete dayanamayan toplu di̇reni̇ş, maalesef Kırım'ın Rusya tarafından i̇şgali̇ni̇ önleyemedi̇.

9 YILDIR DEVAM EDEN BASKI VE ZULÜM 

Plakaları sökülmüş askeri araçlar ve rütbe işaretleri taşımayan silahlı milisler, Kırım’ın stratejik noktalarını ve hükûmet binalarını kontrol altına aldı. Rus propaganda medyalarında “Kırım Özsavunması” oldukları iddia edilen, kamuflaj giymelerinden hareketle “yeşil adamlar” olarak da adlandırılan Rus askerleri ve onların yanında gezen işbirlikçi milisler, yarımadanın kontrolünü yasa dışı olarak ele geçirdi. Rus propaganda mekanizmasınca işgal, sözde “bağlanma” adı altında legalleştirilmeye çalışılsa da dünya kamuoyu bu adımı asla tanımadı.

SİLAHLARIN GÖLGESİNDE SÖZDE REFERANDUM

Rus işgalinin akabinde 2014 yılının Mart ayında düzenlenen sözde referandumda, Kırım sakinlerinin yarımadanın Rusya’ya bağlanması konusunda iradesini “özgürce” tecelli ettiği ileri sürüldü. Avrupa Birliği ülkeleri, ABD ve dünyanın birçok ülkesi, Kırım’da yapılan sözde “kendi kaderini belirleme referandumunun” sonuçlarını kabul etmeyi reddetti.

Ukrayna, Kırım’ı geçici olarak işgal edilen bölgesi olarak kabul ediyor. Ukrayna Parlamentosu resmi düzeyde, 20 Şubat 2014 tarihini Kırım ve Akyar’ın (Sivastopol) Rusya tarafından işgalinin başlangıç tarihi olarak kabul etti. 

KIRIM TATARLARI İŞGALCİLERİN HEDEFİ OLDU

Rusya, Kırım’ı işgal ettikten sonra Ukrayna yanlısı açıklamalarda bulunan ve işgalci yönetimi eleştiren insanlara karşı baskı uygulamaya başladı. 26 Şubat 2014’te işgale “hayır” demek için toplu bir miting organize eden Kırım Tatarları ise işgalci Rusya'nın baskılarının odağı haline geldi. Kırım’ın Kremlin kontrolündeki kukla yönetimi, Kırım Tatarlarına zulmetmek için devamlı farklı bahaneler uyduruyor. İşgalin hemen ardından Kırım Tatarlarının siyasi liderlerinin ve kanaat önderlerinin Kırım’a girişleri yasaklandı. Rusya, Nisan 2016’da Kırım Tatar halkının temsilci organı olan Kırım Tatar Milli Meclisinin (KTMM) faaliyetlerini yasaklama kararı aldı.

BM Adalet Divanı, Nisan 2017’de Rusya’nın KTMM yasağını kaldırması gerektiği yönünde karar aldı ama Moskova bu karara uymayacağını ilan etti.

KIRIM TATAR LİDERLERİNE KARŞI DAVALAR AÇILDI

Kırım Tatar halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov, KTMM Başkan Yardımcıları; İlmi Ümerov, Ahtem Çiygöz, Nariman Celal hakkında düzmece davalar açıldı.

AHTEM ÇİYGÖZ'E 8 YIL HAPİS 

11 Eylül 2017 tarihinde işgalci mahkeme, KTMM Başkan Yardımcısı Ahtem Çiygöz’ü 26 Şubat 2014 tarihinde Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu önünde düzenlenen mitingde “kargaşa” organize etmekten suçlu bulmuş ve 8 yıl hapse mahkum etmişti.

İLMİ ÜMEROV'A 2 YIL HAPİS

Rusya tarafından işgal edilen Kırım’daki sözde Akmescit (Simferopol) Bölge Mahkemesi ise 27 Eylül 2017 tarihinde aldığı kararla güya “Rusya’nın toprak bütünlüğünü bozmaya yönelik çağrılar ve eylemlerde bulunmak” suçlamasıyla yargılanan KTMM Başkan Yardımcısı İlmi Ümerov’u, 2 yıl hapse mahkum etti ve 2 yıl kamuya açık faaliyetlerde bulunma yasağı koymuştu. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yardımıyla Ekim 2017’de Ümerov ve Çiygöz, serbest bırakılarak Türkiye’ye gönderildi. Daha sonra ise KTMM Yardımcıları Ukrayna’ya döndü. İkisi de halen Kırım’a giriş yapamıyor.

REFAT ÇUBAROV'A 6 YIL HAPİS

Kırım’ın Kremlin kontrolündeki sözde Soruşturma Komitesi, Mart 2020 tarihinde, KTMM Başkanı Refat Çubarov’a “suçlama” yöneltildiğini duyurdu. Haziran 2021’de işgalci mahkeme Refat Çubarov hakkında 6 yıl hapis cezası, 200 bin ruble para cezası ve “zorunlu kamu hizmeti” cezası kararı alındı.

MUSTAFA ABDÜLCEMİL KIRIMOĞLUN'A 4 YIL HAPİS

KTMM Başkanı Çubarov’a dava açtıktan sonra Nisan 2020’de işgalciler, Kırım Tatarlarının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu hakkında da dava açtıklarını duyurdu. 22 Nisan 2022’de sözde Arman Pazarı (Armyansk) Şehir Mahkemesi, Kırımoğlu hakkında verdiği kararı açıkladı. Sözde mahkeme, Kırımoğlu'na 2 yıl denetimli serbestlik ve 35 bin Ruble para cezası verilmesine "hükmetti". Ancak sözde savcılık, söz konusu karara itiraz etti. 26 Mayıs 2022’de Kırım’ın sözde Yüksek Mahkemesi önceki “mahkemenin” kararını iptal ederek sözde “bir ateşli silahın dikkatsiz saklanması” çerçevesinde 20 bin ruble para cezası, “mühimmatın yasa dışı bulundurulması” suçlaması çerçevesinde bir yıl hapis cezası ve güya “Rusya sınırını yasa dışı olarak geçme” suçlaması çerçevesinde 3 yıl hapis cezası kararı aldı.

NARİMAN CELAL'E 17 YIL HAPİS CEZASI

Kırım’da yaşamaya devam eden son KTMM Yardımcısı Nariman Celal ise, düzmece bir suçlama çerçevesinde 4 Eylül 2021 tarihinde işgalci güçler tarafından alıkonuldu. Nariman Celal ile birlikte Kırım Tatar aktivistler Asan Ahtemov ve Aziz Ahtemov alıkonuldular. İşgalci güçler, işlemedikleri suçları itiraf ettirmek için Kırım Tatar aktivistlere fiziksel ve psikolojik işkence uyguladı. Kırım’daki sözde mahkeme, 21 Eylül 2022 tarihinde Nariman Celal hakkında 17 yıl hapis ve 700 bin ruble para cezası kararı verdi. Nariman Celal ile birlikte Asan Ahtemov, 15 yıl hapis cezası ile 500 bin ruble para cezasına, Aziz Ahtemov da 13 yıl hapis cezası ve 500 bin ruble para cezasına çarptırıldı.

Kırım Tatarlarını sindirmek ve dayanışmalarını baltalamak amacıyla işgalciler, siyasi baskılara maruz kalan soydaşlarına destek vermek amacıyla mahkemelere dinleyici olarak katılmak isteyen Kırım Tatarlarına çeşitli baskılar uyguluyor. İşgalcilerin son zamanlarda sık sık uyguladığı yöntemlerden biri ise mahkeme binaları önünde bekleyen Kırım Tatarlarını alıkoyarak haklarında idari dava açmak. 

KIRIM TATAR AVUKATLARA DA BASKI UYGULANIYOR 

Siyasi tutsaklara destek veren avukatlara baskı uygulanıyor. Rusya tarafından işgal edilen Kırım’da Kremlin idaresinin baskı ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Kırım Tatarları ve diğer Kırımlıları savunan Kırım Tatar avukatları Emil Kurbedinov, Edem Semedlayev, Emine Avamileva, Ayder Azamatov ve Nazim Şeyhmambetov haklarında açılan idari davalar çerçevesinde hapis cezasına çarptırıldı.

Ağustos 2022’de ise Kırım Tatar avukatlar Lilya Gemeci, Rüstem Kamilev ve Nazim Şeyhmambetov’un, avukatlık ruhsatlarının iptal edildiği öğrenildi.

116 KIRIM TATAR SİYASİ TUTSAK

Ukrayna Cumhurbaşkanının Kırım Özerk Cumhuriyeti Temsilciliğinin verilerine göre Rusya, 116’sı Kırım Tatarı olmak üzere 181 Ukrayna vatandaşı siyasi tutsağı, yasa dışı olarak alıkoyuyor.

İşgalcilerce alıkonulan Kırımlılar, çok kötü şartlar altında tutuluyor, tutsaklar sık sık işkence ve kötü muameleye maruz bırakılıyor. KrımSOS insan hakları örgütü, son bir yıl içinde Kırım’da en az 6 siyasi tutsağın işkenceye maruz bırakıldığını bildirdi.

2 SİYASİ TUTSAK RUS ESARETİNDE YAŞAMINI YİTİRDİ

İşkenceye ek olarak siyasi tutsaklar, zalimce ve insanlık dışı muameleye maruz kalıyor. Uygun sağlık bakımı sağlanmadığı için Şubat 2023’te Konstantin Şıring ve Cemil Gafarov olmak üzere iki Kırımlı siyasi tutsak hayatını kaybetti.

220 ÇOCUK BABASIZ BÜYÜYOR

Babaları, Rus işgal güçleri tarafından yasa dışı olarak kurmaca davalar çerçevesinde alıkonulduğu için 220 Kırım Tatar çocuğu babasız büyüyor. 12 çocuk ise babaları alıkonulduktan sonra dünyaya geldi.

ZORLA KAÇIRILAN ÇOĞU KİŞİ HALA BULUNAMADI!

Rusya, Kırım’ı işgal ettikten sonra yarımadada çoğu Kırım Tatarı olmak üzere toplamda 44 kişiyi kaçırıldı. Aralarından 6’sı ölü bulundu ve 15’inden ise bugüne kadar herhangi bir haber alınamadı. Bunlar arasında Kırım’ın işgalinin ilk şehidi olan Kırım Tatar kahraman Reşat Ametov ve Dünya Kırım Tatar Kongresi Yönetim Kurulu üyesi ve Bahçesaray Kırım Tatar Bölge Meclisi üyesi Ervin İbragimov de yer alıyor.

İŞGALİN İLK KURBANI

Rus işgalinin ardından Reşat Ametov, Rusya’nın Kırım’ı ele geçirme operasyonunu protesto etmek amacıyla, 3 Mart 2014 tarihinde, Rus askerleri ve milisler tarafından kuşatılmış Kırım Bakanlar Kurulu binasının önünde tek kişilik protesto eylemi düzenlemişti. Kimliği belirsiz kişiler Ametov’u, Akmescit’in (Simferopol) tam merkezinde gün ortasında kaçırdı. Acımasız işkence izleri taşıyan Reşat Ametov’un naaşı, 15 Mart 2014 tarihinde bulundu.

ERVİN İBRAGİMOV HALA KAYIP

Ervin İbragimov,  Bahçesaray şehrinde, 24 Mayıs 2016 günü akşam saatlerinde, evinin yakınlarında kaçırıldı. Olayın gerçekleştirildiği yerin yakınında bulunan güvenlik kameraları, Ervin İbragimov’un trafik polisi üniforması giyen kişiler tarafından kaçırıldığını kaydetti. O günden beri Ervin İbragimov hakkında hiçbir şey bilinmiyor. İbragimov’un kaçırılmasının sebepleri de bilinmiyor. İşgalci yönetimin sahte soruşturması ise hiçbir sonuç vermedi.

KIRIM TATAR MİLLİ OKULLARI KAPATILDI

Kırım’da 2014 yılına kadar Kırım Tatarca eğitim veren millî okul sayısı 15 iken işgal sonrası Rus yönetimi, bu okulların milli okul statüsünü kaldırdı. Kırım Tatar dili, okullarda seçmeli ders olarak okutulmaya başlandı. İşgalcilerin idaresindeki okul yönetimleri, ailelerin çocuklarına Kırım Tatar dili eğitimi talep etmesini engellemeye ve bu karardan vazgeçirmeye çalışıyor. Benzer şekilde Ukraince dil eğitimi veren okulların ve buralarda öğrenim gören öğrencilerin sayısında da büyük bir düşüş yaşandı.

ÇOCUKLAR SİLAHA ALIŞTIRILIYOR!

Ana dilde eğitim alma hakkını da ihlal eden işgalciler, eğitim kurumlarını bir propaganda aracı olarak kullanıyor. Rusya tarafından işgal edilen Kırım’da çocuklar, küçük yaştan itibaren "Rus ordusunda hizmet etmek üzere" hazırlanıyor, askeri eğitim veriliyor ve çocuklarda “Rus askeri kimliği” oluşturuluyor.

9 yıl içinde Kırım’ı dev bir askeri üsse dönüştüren Rusya, Kırımlı çocukları askerileştiriyor. Rusya Savunma Bakanlığının girişimiyle kurulan Yunarmiya (Genç Ordu) hareketinin yarımadada açtığı sınıflarda on binden fazla çocuk askeri eğitim gördü. İnsan hakları savunucuları, Kırım’daki tüm askeri sisteminin askerlik propagandası, savaş kültürünün propagandası, tarihi gerçeklere saygısızlık ve çocukların yanlış bilgilendirilmesi üzerine kurulduğuna dikkat çekiyor.

Rusya’nın Ukrayna’ya karşı geniş çaplı işgal saldırısı başlatmasından sonra Kırım’ın işgalci yönetimi, öğrenci ve ebeveynleri, Rus ordusu için bağış yapmaya, sıcak kıyafet, ilaç ve gıda yardımlarında bulunmaya zorluyor.

İŞGALCİLER KÜLTÜREL MİRASI YOK EDİYOR

İşgalci yönetim, Kırım’da 2014’ten sonra yüzden fazla yasa dışı kazı çalışması yürüttü. Kazılar sırasında bulunan on binlerce farklı tarihi parçalar da bulundu. Söz konusu parçalar, çoğu zaman hiçbir kayıt yaptırılmadan Kırım’ın dışına taşınıyor. 

Kırım Tatar kültürel mirasının en önemli abidelerinden olan Hansaray, restorasyon bahanesiyle işgalci Rusya tarafından acımasız biçimde talan ediliyor. UNESCO, sözde restorasyonu durdurma çağrıları yapsa da Kremlin yönetimi Kırım Tatar halkının milli mirasını yok etmeye devam ediyor. İşgalcilerin sözde restorasyon çalışmaları nedeniyle Hansaray’ın duvarlarında büyük çatlaklar oluştu.  2022 yılının sonunda işgalcilerin Hansaray’daki Altın Oda’nın çatı ve vitraylarını tamamen sökerek yapının, tarihi değerini yok ettiği öğrenildi. 

Kırım Tatar aktivistleri, işgalci Rusya’nın Kırım’daki kültür mirasını yok ederek Kırım Tatar halkının varlığına dair kanıtları yok etmeye çalıştığını vurguluyor.

Kültürel mirasa verilen zararı duyurmaya çalışan aktivistlere baskı uygulanıyor. Hansaray’ın duvarlarında oluşan büyük çatlakları kamuoyuna duyuran Kırım Tatar Milli Kurultayı Delegesi Edem Dudakov, işgalci güçler tarafından alıkonuldu.

DEMOGRAFİK YAPI DEĞİŞTİRİLİYOR

İşgalci Rusya Kırım’ın demografik yapısını değiştiriyor. Kırım Tatar halkının milli lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, farklı kaynaklara göre Rus yönetiminin işgal yılları içinde yarımadaya 600 binden 1,5 milyona kadar Rus’un yerleştirildiğini aktarmıştı.

İşgal altındaki Kırım’a yerleştirilen asker ve devlet görevlileri dışında Kremlin yönetimi Rus vatandaşlarını yarımadaya yerleşmesini teşvik etmek için farklı federal programlar uyguluyor. Söz konusu programlar çerçevesinde işgal edilen Kırım’a yerleşen Rus vatandaşlarına çeşitli tazminatlar ödeniyor. Yani Rusya kolonizasyonu mali teşvikler, tazminat yoluyla gerçekleştiriliyor. Öte yandan, uzmanlara göre, 2014-2022 yılları arasında Kırım’ı en az 50 bin Ukrayna vatandaşı terk etmek zorunda kaldı. 

2015’TEN BERİ KIRIMLILAR RUS ORDUSUNDA ASKERİ HİZMETE ZORLANIYOR

Rus işgalci yönetimi, 2015 yılında Kırımlıları Rus orduya zorunlu askeri hizmete almaya başladı. 2015’ten bu yana senede 2 kez düzenlenen askere alma kampanyaları çerçevesinde yaklaşık 35 bin Kırımlı genç, zorunlu askerlik yapmak üzere Rus ordusuna gönderildi. İşgalci orduda zorunlu askeri hizmet yapmak istemeyenler ise işgalci yönetim tarafından kovuşturuluyor.

Rus yönetiminin söz konusu faaliyetleri, Savaş Zamanlarında Sivillerin Korunmasına Dair Cenevre Sözleşmesini ihlal ediyor.

SEFERBERLİK İLANINDAN SONRA BİNLERCE KİŞİ KIRIM’I TERK ETTİ

İşgalci Rusya’nın bir yıl önce, 24 Şubat 2022’de Ukrayna’ya karşı geniş çaplı saldırı başlatmasıyla Kırım’daki durum daha da kötüleşti. Rus diktatörü Putin, Eylül 2022’de sözde kısmi seferberlik ilan ettikten sonra Rus ordusuna alınıp Ukrayna’ya karşı savaşmak üzere cepheye gönderilmek istemeyen binlerce Kırım Tatarı, çareyi yarımadayı terk etmekte buldu.

Rusya’nın Ukrayna’nın ana karasına geniş çaplı saldırı başlatmasından sonra işgal altına alınan Herson ve Zaporijjya bölgelerinde yaşayan Kırım Tatarları da Rus işgal güçlerinin hedefi haline geldi.