Kırım Tatar Kaynak Merkezi Başkanı ve Kırım Tatar Milli Meclisi üyesi Eskender Bariyev, halihazırda 231 Kırımlı siyasi tutsağın Rusya tarafından alıkonulduğunu ifade etti. Bariyev, siyasi tutsaklardan 141’inin Kırım Tatarı olduğuna dikkat çekti.
Kırım Tatar Kaynak Merkezi, 10 Aralık İnsan Hakları Günü çerçevesinde dün Kıyiv’de Kırımlı siyasi tutsakların Rus esaretinden kurtarılması konusunu ele alan konferans gerçekleştirdi.
Konferansta söz alan Kırım Tatar Kaynak Merkezi Başkanı Eskender Bariyev, geniş çaplı işgal saldırısının başladığı 24 Şubat 2022’den sonra Rus işgali altında bulunan Kırım’daki baskıların önemli ölçüde arttığına dikkat çekerek şöyle konuştu:
“2024'te aktif olarak kendini göstermeye başlayan eğilim işgalcilerin, Kırım Yarımadası dahil olmak üzere geçici olarak işgal edilen bölgelerde yeniden adam kaçırma eylemleri gerçekleştirmeye başladığını gösteriyor. Geceleri arama yapmaya başladılar ve alıkoydukları insanların akrabalarına, eğer kimseye söylemezlerse sevdiklerinin serbest bırakılacağını söylüyorlar.”
ALIKONULAN KİŞİLERİN YAKINLARINA İNSAN HAKLARI ÖRGÜTLERİYLE İŞ BİRLİĞİ YAPMA ÇAĞRISI
Birkaç kişinin gerçekten de alıkonulmadan kısa bir süre sonra serbest bırakıldığını belirten Bariyev, “Ancak işgalcilerin gelip arama yaptığı, bir kişiyi alıkoyarak evden götürdüğü ve sonra bu kişiden hiçbir bilginin alınmadığı başka durumlar da var.” diyerek alıkonulan kişilerin ailelerini, insan hakları örgütleriyle iş birliği yapmaya ve insan hakları ihlallerini dünyaya duyurmaya davet etti.
Bariyev, “Siyasi mahkumlar için mücadele ettiğimizde akrabalar büyük bir rol oynuyor; çünkü her insan hakları örgütü, her politikacı, ilgilenen herkes kendi yetki alanı dahilinde olanı yapacaktır ancak bizzat akrabaların desteği ve faaliyeti olmadan bu iş gerçekleşemez” dedi.
Kırım Tatar Kaynak Merkezi Başkanı halihazırda 141’i Kırım Tatarı olmak üzere 231 Kırımlı siyasi tutsağın Rusya tarafından alıkonulduğunu kaydetti.
Kırım’daki işgalci yönetimin, Kırım Tatar halkına yönelik baskıları sürdürdüğünü belirten Bariyev, işgalcilerin bunun için Rusya ceza ve idari kanunundaki yeni maddeleri kullandığını aktararak, “Genel olarak Ukrayna zamanında Kırım’da kolluk kuvvetlerinde çalışan, Kırım’ı terk etmeyen ama işgalcilerle iş birliği yapmayan insanların evlerine baskınlar düzenliyorlar. Bu insanları Ukrayna ajanı olarak görüyorlar” ifadelerini kullandı.