Avrupa Konseyi (AK) Bakanlar Komitesi Başkanı ve Litvanya Dışişleri Bakanı Gabrielius Landsbergis, AK Parlamenterler Meclisi Başkanı Theodoros Rousopoulos, AK Genel Sekreteri Marija Pejcinovic Buric ve AK İnsan Hakları Komiseri Michael O'Flaherty, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nın 80. yıl dönümü münasebetiyle ortak açıklama yayımladı.
"UKRAYNA'NIN ZAFERİ, KIRIM TATAR HALKINA YÖNELİK SİSTEMATİK BASKININ SONA ERMESİNİ SAĞLAYACAKTIR"
Avrupa Konseyi Ukrayna Temsilciliği tarafından bugün yayımlanan açıklamada, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı kurbanları anılarak, “Ne yazık ki, Kırım Tatar halkının çektiği acılar hâlâ son bulmadı. Sürgünden 80 yıl sonra Rus yönetimi, Kırım Tatarlarına yönelik Sovyet suç politikası olan baskı, zulüm ve tacizi sürdürüyor. Kasıtlı olarak haklarını ihlal ediyor, Rus ordusunda askerlik yapmaya zorluyor, kültürel mirası yok ediyor, tarihi tahrif ediyor, eğitimi ve kamusal yaşamı militarize ediyor.” ifadeleri kullanıldı.
Rusya’nın Şubat 2014’te Kırım’ı işgal ederek Ukrayna’ya karşı savaş başlattığı vurgulanan açıklamada, “Rusya’nın Ukrayna’ya karşı 24 Şubat 2022’de geniş çaplı işgal saldırısı başlatmasından bu yana Kırım Tatarlarının milli kimliklerini yok etmeyi amaçlayan zulüm daha da yoğunlaştı. Ukrayna'da Kırım'ın yerli halkı olarak tanınan Kırım Tatar halkını saygıyla anıyor ve hem Sovyet totaliter rejimi hem de Rusya Federasyonu tarafından kendilerine karşı işlenen tüm insan hakları ihlallerini şiddetle kınıyoruz.” denildi.
Avrupa Konseyi üye devletlerine ve uluslararası topluma, işgal altındaki Kırım'da ve Akyar (Sivastopol) şehrinde Kırım Tatarlarına yönelik zulmü ve diğer insan hakları ihlallerini durdurması, yasa dışı olarak alıkonulan tüm Kırım Tatarlarını serbest bırakması ve uluslararası hukuk uyarınca işgalci bir devlet olarak yükümlülüklerine tam olarak uymasını sağlamak amacıyla Rusya Federasyonu üzerindeki diplomatik baskıyı artırma çağrısı yapılan açıklamada, “Ukrayna'nın zaferi ve Kırım'ın işgalden kurtuluşu, yerli Kırım Tatar halkına yönelik sistematik baskının sona ermesini ve insan haklarına saygının yeniden tesis edilmesini sağlayacaktır.” ifadelerine yer verildi.
18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI
Sovyet hükûmeti, Stalin’in emriyle 18 Mayıs 1944’te Kırım’daki tüm Kırım Tatarlarını sürgün etti. Sürgün sırasında Kırım Tatar erkeklerin büyük bir çoğunluğu Kızılordu’da Alman Nazi ordusuna karşı savaşıyordu. Çoğunlukla kadınlar, çocuklar, yaşlılar olmak üzere hayvan vagonlarına doldurulan Kırım Tatarları; Türkistan, Urallar ve Sibirya’ya sürgün edildi. Kırım’dan sürgün edilen 420 bini aşkın Kırım Tatarının yüzde 46’sı sürgün yolunda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi çeşitli sebeplerden dolayı hayatını kaybetti.
18 Mayıs 1944 günü bir şafak vaktinde, milletler hapishanesi Sovyetler Birliği’nin eli kanlı lideri Stalin’in vermiş olduğu emirle, Kırım Tatar halkı öz vatanlarından koparıldı#18Mayıs1944 pic.twitter.com/7aCjv0XSkz
— QHA - Kırım Haber Ajansı (@qha_kirimhaber) May 18, 2024Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere Yarımada'daki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.
Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz Vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü.
Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuluyordu. Anavatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Türkistan'da kaldı.
2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti.
2019 yılında Letonya ve Litvanya meclisleri, 2022’de ise Kanada parlamentosunun alt kanadı olan avam kamarası 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü'nü soykırım olarak tanıdı.