Kırım Haber Ajansı (QHA) için hazırlayan Anastasiya Gevko
İnsan hakları savunucularının verilerine göre en az 95 Kırımlı siyasi nedenlerden ötürü Rusya veya işgal edilen Kırım’daki hapislerde alıkonuluyor. Söz konusu siyasi tutsakların 67’si Kırım Tatarı.
Kırım Haber Ajansı (QHA), eşleri ve oğulları hapislerde alıkonulurken siyasi tutsakların ailelerinin nasıl yaşadığını anlatan hikayeler dizisini yayınlamaya başlıyor.
İlk görüşte sadece tutsak listelerinde belirtilen bir isim olarak algılansalar da, bunların sadece bir isim olmadığı, her ismin kendi hikayesine sahip olduğunu göstermek için bu insanların hikayelerini anlatmak çok önemli.
TİMUR İBRAGİMOVSiyasi tutsak Timur İbragimov Kırım Dayanışmanın aktivistlerinden. 2017’de sözde “Hizb-ut Tahrir Davası” kapsamında tutuklandı. 2014’ten tutuklanana kadar yurttaş gazetecilikle uğraşıp Kırım Tatarlarının evlerinde yapılan aramaları ve tutuklamaları gösterdi.
Timur İbragimov’un annesi Niyara İbragimova oğlunu anlatıyor:
"Her anne çocuğunun iyi bir insan olarak büyümesini ister. Oğlum ailemin ilk çocuğu sevgi ve şefkat ortamında büyüdü. Yüzümü hiçbir zaman kızartmadı, okulda, üniversitede hep iyi okudu. Oğlum Ukrain ve İngiliz Dili Filologu.
Timur’un dört çocuğu var, iki kız iki erkek. Oğlu ve kızı dördüncü sınıfta okuyor, bir kızı ilkokula başladı. En küçük çocuğu henüz 2 yaşında. Timur her zaman iyi bir baba ve evlat oldu. Ben, anne olarak, bütün olanları hatırlamaktan ve düşünmekten büyük üzüntü duyuyorum.
Aramalar başladıktan sonra oğlum halkının kaderine kayıtsız kalmadı. Kırım Dayanışması yurttaş gazeteciliği çerçevesinde aramalar sırasında çekim yapmak için ilk o koşuyordu. Bu duruşu (nedeniyle) 11 Eylül 2017 tarihinde bizim evimiz de arandı.
Olanların ne kadar sert bir şekilde geçtiğini hatırlamak bile ürkütücü. İşgalciler evi çember içine aldılar. Kimseyi içeri almıyorlardı. Tahminen 15-20 kişiydiler. Bütün evi alt üst ettiler.
O zaman, Timur’un hastaneden getirdiği 10 günlük bir bebek vardı. İşgalciler bu çocuğun bebek arabasına bakmaktan bile utanmadılar.
O gün oğlumu götürdüler. İki sene geçti ve bu zaman zarfında onu sadece birkaç defa görebildik.
Evlatlarını suçsuz olduğu halde ellerinde kelepçelerle parmaklıların arkasında oturduğunu gördüklerinde ebeveynlerin yaşadığı acıyı sözlerle aktaramam. Sana bakıyor, röntgen cihazı gibi tepkilerini takip ediyor. Sen de o sırada ağlayıp bağırmak istiyorsun, kalbin canın paramparça oluyor ama gülümsüyorsun ve her şey yolundaymış gibi davranmaya çalışıyorsun. Yeter ki o bütün bunları kolay atlatsın. O da oradaki hayatını kolaymış gibi göstermeye çalışıyor.
Timur camide yaptığı konuşmalar yüzünden hapse atıldı. İşgalciler ise konuşmaların gizli bir evde gizli bir toplantıda yapıldığını söyledi. Şimdi çocuklarımız Kırım’dan Rostov-na-Donu şehrine sevk edildi. Altı kişi Rostov’da, iki kişi Krasnodar’da bulunuyor. Onlar Kırım’dayken çok zordu, ama en azından yakınlardı. Simdi çok uzaklara götürüldüler.
Çocuklarımız aktif duruşları yüzünden, farklı düşündükleri için, sağlam iradeleri için baskı altında kalıyor. Oğlumla her zaman gurur duydum ve gurur duymaya devam edeceğim. Ben hiçbir zaman boynumu eğmedim, ondan utanmadım. Çünkü o da, diğer çocuklarımız gibi adaletsiz bir şekilde suçlanan ve büyük cezalar alarak hapislere atılan (bir) kahramandır."
6 KIRIM TATARI EKİM 2017’DEN BERİ TUTUKLURusya tarafından işgal edilen Kırım’ın Bahçesaray şehrinde, 11 Ekim 2017 tarihinde işgalci kolluk kuvvetleri, Kırım Tatar aktivistlerin evlerinde arama düzenledi. Evlerinde arama yapılan Kırım Tatarlarının; Salaçık Kafe’nin sahibi Süleyman Asanov, evinde üçüncü kez arama yapılan aktivist Seyran Saliyev, sivil aktivist Timur İbragimov, Server Zekeryayev, Memet Belâlov ve Ernest Ametov olduğu açıklandı.
İşgalciler, Süleyman Asanov’un “terör faaliyetlerini organize etme”, diğer 5 Kırım Tatarının ise “terör faaliyetlerine katılma” suçundan yargılanacağını duyurdu.