Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdürreşit Celil Karluk, Yaş Türkistan haber kaynağının "Türk Yurtlarına Akademik Bakış" programına katıldı. Prof. Dr. Karluk, "Doğu Türkistan'da pervasızca toplu bir soykırım yapılıyor. Sadece insanlar öldürülmüyor. Tarihin, kültürün silinmesi hatta ekolojinin hedef alınması söz konusu" dedi.
Doğu Türkistan’da Çin’in baskı araçlarından birisi olan toplama kampları eliyle toplum bir soykırım yapılıyor. Kendisi de Doğu Türkistanlı bir kamp mağduru olan akademisyen Prof. Dr. Abdürreşit Celil Karluk, ailesinden, yakınlarından yıllardır haber alamadığını dile getirdi. Prof. Dr. Karluk, Yaş Türkistan haber kaynağının "Türk Yurtlarına Akademik Bakış" programına katıldı.
"BU ACIYI ÇİN HÜKUMETİ BANA YAŞATIYOR.. ÇİN'İN AMACI NE?"Prof. Dr. Karluk'un açıklamaları şöyle:
"Ben dahi bir öğretim görevlisi ve akademisyen olarak Doğu Türkistan’da bulunan anamın sesini duyamıyorum. Kardeşlerimden haber alamıyorum. Meslektaşlarımdan da haber yok. Binlerce öğrencilerim var. Onlarla da bir türlü irtibat kuramadım. Bu acıyı zalim Çin hükumeti bana yaşatıyor. Akrabalarım, yakınlarım da bundan muzdarip; aynı benim gibi… Çin’in bundan amacı ne? Eline ne geçeceğini sanıyor? Elbette bunun hesabı sorulacak muhakkak. Bu hadiseler, dünya barış yolunda Çin’e kötü etki veriyor. Çin’in elde ettiği ekonomi alanındaki başarısına gölge düşürmeye devam ediyor. Günümüzde Çin’in komşu ülkelerle hiçbir doğru ilişkisi yok. Hatta bir oyuncağı seviyesindeki Kuzey Kore ülkesiyle de ciddi sorunları var. Şu anda Çin’i yönetenlerin çoğu psikopat. Doğu Türkistan’a gönderilenler cinayet işleyen insanlar, normal insan değil. Yani Çin’in kötü kültüründen beslenmiş yaratıklar bunlar.. Uygurlara bu kadar işkence yaşatır mı?! Yani benim ailemle görüştürmemekten Çin’in eline ne geçebilir ki? Durup dururken milyonlarca vatandaşlarımızı kamplara kapattılar. Şu XXI. yüz yılda böyle bir şey olabilir mi, insanın aklı almaz.BBC’nin Doğu Türkistan’a ziyaret esnasındaki Propaganda Bürosu Şefi’nin bir konuşmasını hatırlayın. Diyor ki, Biz potansiyel suçluları önceden tespit edip, tedavi ediyoruz. Bu akıl almaz bir yöntem. Siz eşek misiniz ki bu kadar hayvanca muamele ediyorsunuz. Asıl ruh hastası kendileridir. Bu durumda önce Çinlileri tedavi etmek elzemdir. Fakat arsız, namussuz bu millet utanmadan bunu konuşabiliyorlar.
Twitter is purging a lot of spam/scam accounts right now, so you may see your follower count drop
DİNİ, ETNİK VE SİYASİ BASKILARIN MERKEZİ: DOĞU TÜRKİSTANÇin hükumetinin sistematik baskı ve asimilasyonlar ile dini, etnik, kültürel ve siyasal anlamda “soykırıma” varan faaliyetleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor.ABD Dışişleri Bakanlığının açıkladığı verilere göre Doğu Türkistan’da yaklaşık 2 milyona yakın Uygur Türkü ve diğer azınlıklara mensup Müslümanlar, eğitim adı altında zorla toplama kamplarında tutulmakta.Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise, Pekin idaresinin kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında 1 milyondan fazla Uygur Türkünü zorla tutuyor. Farklı kaynaklarda cezaevleri ile gözaltı merkezlerinde tutulanlarla birlikte bu rakamın 3-4 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor.Ayrıca, Çin hükumeti, her ne kadar dünya kamuoyunda aksini iddia etse de Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında, ABD Dışişleri Bakanlığı verilerine göre 2 milyonu aşkın Doğu Türkistanlı zorla tutuluyor. Burada, Çin Komünist Partisinin sistematik baskı ve zulüm politikalarına maruz kalan Uygur Türkü ve diğer azınlıklar, birçok hak ihlali ile karşı karşıya.