Özbekistan'ın aşıklık geleneği "Bahşı Sanatı" festivallerle yaşatılıyor

Haber Giriş Tarihi: 08.04.2019 11:05
Haber Güncellenme Tarihi: 08.04.2019 11:05
https://www.qha.com.tr/

Özbekistan'da "bahşı" olarak bilinen ve Kırgızistan'daki "manasçıları" andıran halk destanlarını ezbere okuma sanatı olan "Bahşı Sanatı Uluslararası Festivali" düzenlendi.

Ülkenin Tirmiz şehrinde 9 Nisan'a kadar sürecek olan festivale, dünyanın 74 ülkesinden 160’a yakın sanatçı, uzman ve bilim insanı katılım gösterecek.

AÇILIŞ TÖRENİNE ÇOK SAYIDA DAVETLİ KATILDI

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) ve İslami Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatının (ISESCO) destekleriyle ilki düzenlenen Bahşı Sanatı Festivali'nin açılış törenine, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, UNESCO Asya-Pasifik Genel Müdürü Andrei Shevelev, ISESCO Kültür Direktörü Rkhati Salih, Dünya El Sanatları Konseyi Asya-Pasifik Bölgesi Başkanı Gade Riej Hijvahi, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Danışmanı Sultanbay Rayev, Kazakistan Kültür ve Spor Bakanı Arıstanbek Muhamediulu, Tacikistan Kültür Bakanı Şamsiddin Orumbekzade ile Türkiye'nin Taşkent Büyükelçisi Mehmet Süreyya Er'in de aralarında bulunduğu çok sayıda davetlinin katıldığı bildirildi.

"Bahşı Sanatı Uluslararası Festivali" düzenlendi.

Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev, törende yaptığı konuşmada, insanlığın yarattığı en nadir kültürel değerlerin öncelikle her milletin folklorüne yansıdığını ve folklorün insanlığın en ilkel türküsü olduğunu kaydederek, bugün bu ender ve büyük sanat türünün giderek unutulduğunu ve korunmaya muhtaç olduğunu belirtti.

MİRZİYOYEV'DEN TÜRK BİLİMADAMLARINA TEŞEKKÜR

Özbekistan’da ve dünyada "Bahşı" sanatının sürdürülmesi ve bilimsel olarak araştırılmasına yönelik önemli çalışmalar yapıldığını aktaran Mirziyoyev, Özbek folklorünü derinlemesine araştırarak, dünyaya yayılmasına katkıda bulunan, aralarında Türk bilim insanları Fikret Türkmen ve Selami Fedakar’ın da bulunduğu bazı yabancı uzmanlara teşekkür etti.

Açılış töreninde Özbek bahşılar halk destanlarını ezbere okuyarak "Bahşı" sanatından örnekler seslendirdi. Festivalin yapıldığı Alpamış Meydanı'nda ayrıca Özbek kültürü ve sanatının, gelenek ve göreneklerinin örnekleri sergilendi.

TÜM TÜRK HALKLARINDA VARLIĞINI KORUYAN "BAHŞI" NE ANLAMA GELİYOR?

Bahşı, eski ve yeni Türk lehçelerinde “rahip, kâtip, hekim, şair” gibi anlamlara gelen bir terim.

Eski Uygur metinlerinden itibaren çeşitli Türk lehçelerinde bakşı (Uygur), bahşı (Çağatay), bahşı, bağşı (Türk), bakşı, baksa (Kırgız - Kazak) şeklinde rastlanan bu kelime diğer Altay dillerinde de bahşı (Moğol) ve bakşı (Mançu) olarak geçer. Kelimeye Moğol istilâsından sonra XIII. yüzyıldan XVIII. yüzyıla kadar tarihî bir terim olarak rastlanır. Hatta XIII. yüzyıl İran şairlerinden Pûr Bahâ-yi Câmî’nin bir kasidesinde de bu kelime geçmektedir. 

Bahşı kelimesi, XIV. yüzyıldan başlayarak Moğol geleneğini sürdüren Celâyirliler, Timurlular ile Kazan, Kırım hanlıklarında ve Bâbürlüler’de de “kâtip” mânasında geçmiştir. Hazar ötesi Türkmenler’i arasında “koşuklar, yani şiirler okuyan şair” mânasını taşıyan kelime, Hîve ve Buhara’da “halk şair çalgıcısı”nı ifade etmektedir. Bahşı kelimesine müslüman Kırgız - Kazaklar arasında bahsı, bahşı ve bahsa şekillerinde hâlâ rastlanmaktadır. Bunların kullandıkları müzik aleti (kopuz) bir çeşit viyolonsel olup yay ile çalınmaktadır.